Paylaş
AK Parti 20 milyon 583 bin 896 oy aldı (yüzde 44.33)
MHP 3 milyon 394 bin 366 oy aldı (yüzde 7.31)
Cumhur ittifakı toplamda yüzde 51.64 oy aldı
- AK Parti’nin oyunun içinde ittifak nedeniyle MHP’nin de oyunun bulunduğunu unutmayalım. Hemen ittifakın genel oy oranı açısından 2018 yılını da hatırlayalım.
- 24 Haziran 2018 seçimlerinde AK Parti yüzde 42.28
- MHP yüzde 11.20
- Toplamda cumhur ittifakı yüzde 53.48 oy almıştı.
- Genel olarak baktığımızda cumhur ittifakının 2018’e kıyasla oy kaybını görebiliyoruz. Ancak bu oy kaybının yüksek olmadığının altını çizmek lazım. Yine de ittifakın bu oy kaybının nedenlerini sorgulaması gerekiyor. Zaten AK Parti içinde bu yönde geniş kapsamlı bir çalışma başlatıldığını biliyoruz. Radikal bir düşüş olmaması “erken seçim” tartışmasını ve iddialarını noktalamıştır. İttifaka, özellikle AK Parti’ye verilen oy oranı, birinci parti çıkmış olması her ne kadar yerel seçim yapılmış olsa da milletin “Yönetim Erdoğan’da, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’ni onaylıyorum” mesajını getiriyor. AK Parti içinde de bu değerlendirme yapılıyor. Ancak bu tespitin hemen ardından bir ‘ama’ geliyor... Ama seçmen bir mesaj verdi, bu mesajın doğru algılanması gerekiyor.
- Seçimi beka açısından da değerlendirmek gerekir. Cumhur ittifakının Güneydoğu açısından da beka meselesini kampanya süreci boyunca gündemde tuttuğunu hatırlayalım. Gelinen noktada Güneydoğu’da artık 9 ilin 5’inde AK Parti var. Hakkâri’de HDP oylarındaki düşüş, Şırnak ve Bitlis’i AK Parti’nin kazanması önemli gelişmelerdir. Özellikle Şırnak’ta seçilen aday, aşiretlerle yapılan görüşmeler sonuçta etkili oldu.
ANKARA VE İSTANBUL SONUÇLARI
m Seçmenin belediye meclis üyeliklerinde farklı, belediye başkanlığında farklı adaylara oy verebildiğini de gördük. Ankara ve İstanbul özelinde konuya bakmakta fayda var. İstanbul ile başlayacak olursak: İtiraz süreci devam ediyor, ancak YSK Başkanı’nın ilk açıklamasından yola çıkarsak, AK Parti açısından en büyük sorun İstanbul’u kaybetmek. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın İstanbul tutkusunu, hassasiyetini biliyoruz. Seçimi riske atmamak için Binali Yıldırım’ın Meclis Başkanlığı koltuğundan kaldırılarak aday yapıldığını da hatırlatalım. Erdoğan kampanya sürecinde İstanbul’a yine ağırlık verdi. Ancak şu anki rakamlara göre AK Parti umduğunu bulamadı. AK Parti İstanbul sonuçlarını A’dan Z’ye inceleyecektir. Genel politikaların, başta ekonomi olmak üzere sonuçta ne kadar etkili olduğu ortaya çıkacaktır.
Diğer yandan AK Parti’nin kendi içinde de incelemesi gereken alanlar var. Parti içinde bastırılmaya çalışılan bazı tartışmalar, önemli isimlerin birbirlerine yönelik tahammülsüzlüğü, il teşkilatından yeteri destek alınıp alınamadığı gibi...
- İstanbul özelinde bir başka başlık ise “erken açıklama, erken imza”. Nefesler tutulmuş, rakamlar baş başa giderken Binali Yıldırım’ın açıklama yapması stratejik bir hataydı. Ekrem İmamoğlu’nun da mazbatasını almadan Anıtkabir Defteri’ne İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı yazması yanlış oldu. Sonuç itibariyle bazen biraz sabretmek gerekiyor.
- Ankara açısından bakacak olursak... Ankara’yı anlamak için belki de Ankara’da Melih Gökçek’li dönemde yaşamış olmak gerek. Seveni çoktu ama sevmeyeni de çoktu. Sevmeyenleri de gittikçe yükseliyordu. Karşısında iki dönem adeta bir simge haline gelen Mansur Yavaş vardı. Kısacası Ankara’da bir kesim o günlerin eksilerini unutmamış, yanında taşımıştı. Yani mesele Mehmet Özhaseki değildi. Mesele Mansur Yavaş’ın kazanmasıydı. Diğer yandan Mehmet Özhaseki’nin de parti içinde adaylığına karşı olan güçlü bir ekip olduğunu biliyoruz. Eğri oturup doğru konuşma zamanı, Özhaseki’ye yönelik parti içindeki itirazlar kampanya döneminde etkisini gösterdi.
- Ankara ve İstanbul’un belediye başkanlarının “metal yorgunluğu” gerekçesiyle değiştirildiğini, bunun seçmenin bir kısmı üzerinde etkili olduğunu da söyleyebiliriz.
Paylaş