Meksika Açmazı’nda dehşet dengesinde bozulma yok

Dehşet dengesi eğer terör örgütü sözde seçimleri yapsaydı değişecekti. Sonuçta terör örgütü seçimleri şimdilik ağustos ayına ertelediğini duyurdu. Peki ne oldu?

TÜRKİYE TÜM AKTÖRLERE AYNI MESAJI VERDİ

Bizzat Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın kameraların karşısında söylediği “Türkiye ‘teröristan’ın kurulmasına asla izin vermeyecektir” sözü Suriye’deki aktörlerin tamamına yani ABD, Rusya, İran, İngiltere, AB üyeleri ve Körfez ülkelerine söylendi. Bu temaslar üç koldan gerçekleşti:

- Diplomatik görüşmeler hem telefonda hem de ilgili ülkelerin başkentlerinde yürütüldü.

- İstihbarat örgütlerine de MİT aracılığıyla gereken mesajlar verildi.

Verilen mesajlar şöyle oldu:

- Türkiye sözkonusu adım atılırsa gereğini hiç çekinmeden yapacak.

- Gayri meşru seçimler hem Suriye Arap Cumhuriyeti anayasasına hem de konuyla ilgili Birleşmiş Milletler Genel Kurulu Kararı’na aykırı.

- Seçimlere izin verilirse Suriye sahası istikrarsızlaşır, adeta ateş topuna döner.

AKTÖRLER NE DEDİ

- Amerikalı yetkililer kamuoyuna yaptıkları açıklamaların yanı sıra, edindiğim bilgilere göre terör örgütüne de gereken mesajı verdi ve “Suriye’nin kuzeydoğusundaki mevcut durumun seçimlerin bu şekilde düzenlenmesine müsait olmadığını” söyledi.

- Sadece ABD değil, Rusya ve İran başta olmak üzere bölgedeki diğer aktörler de seçimlerin istikrarı zedeleyeceğini, meşruiyetten yoksun olduğunu, Suriye’deki toplumsal uzlaşı ve siyasi çözüm perspektifine zarar verici olduğunu kabul etti.

KONU DONDURULDU AMA BİTMEDİ

Mesaj şimdilik alındı, statüko korunuyor. Ancak tam olarak bitmedi. Türkiye’nin temel talebi bu seçimlerin doğal olarak hiçbir şekilde yapılmaması ve terör devletinin ilk adımı olarak yorumlanabilecek bir oldu-bittiye kimsenin müsaade etmemesi. Bu nedenle de Türkiye bugüne kadar olduğu gibi kararlı tavrını bundan sonra da sürdürecek, ilgili taraflara da gerekli mesajları vermeye devam edecek.

GÖZLER BİR YANDAN DA BAĞDAT HÜKÜMETİNDE

Türkiye ve Irak arasında imzalanan bir dizi anlaşmanın en önemlisi PKK terör örgütüyle mücadeleyi kapsayan güvenlik belgesiydi. PKK’yı yasaklı örgüt ilan eden Bağdat yönetiminin terör örgütü olarak tanıması da bekleniyor. Burada şu tespitleri yapabiliriz:

- Ankara, Irak ile yakalanan momentumdan memnun.

- Savaş ve iç karışıklıklarla yerle bir olan, çeşitli aktörlerle kuşatılan Irak ilk kez yeniden bir ülke olma umuduna sahip oldu.

- Bu umudu aşılayan Türkiye’nin Irak ile ilişkilerinin odağına ekonomi, ticaret, ikili ilişkilerle birlikte Kalkınma Yolu Projesi’ni koyması oldu.

- Bu umudu hayata geçirmek isteyen Irak yönetimi, önündeki en büyük engelin ise PKK terör örgütü olduğunu biliyor. Yolun geçmesi planlanan Sincar’ın yönetimi terör örgütünde. Suriye sınırındaki geçişkenlik ise bir başka sorun.

- Önümüzdeki süreçte Türkiye-Irak arasında Suriye sınırının güvenceye alınması başta olmak üzere yeni adımların atılacağını söyleyebiliriz. Bu kapsamda biraz zaman da alsa Irak’ın PKK’yı terör örgütü listesine de alması bekleniyor.

MUSTAFAKEMAL MAHALLESİ’NDEN SONRA YENİ ADRES CİNNAH

İYİ Parti Genel Başkanlığını bırakmış da olsa Meral Akşener’i siyasette önümüzdeki süreçte de bir aktör olarak göreceğimiz anlaşıldı. Aslına bakarsanız, bir süredir Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ve MHP Lideri Devlet Bahçeli ile geçmişteki sorunlu diyalogları sona ermişti. Yerel seçim süreci başlarken kendi partisinden ve altılı masadan birçok ismi çok sert dille eleştiren Akşener, Cumhurbaşkanı Erdoğan ile de MHP Genel Başkanı Bahçeli ile de ara ara telefon görüşmeleri yapıyordu. Hatta MHP Lideri Bahçeli ile Anıtkabir sohbetinin ardından yaptığı bir telefon görüşmesi, Akşener’in vefat eden ve Bahçeli’nin de arkadaşı olan abisini rüyasında görmesinden sonra gerçekleşti. O görüşme kırgınlığı geride bıraktırdı. Zaten sonrası malum, hem Erdoğan hem de Bahçeli Akşener’in partinin başında kalmasını istediler. Ancak Akşener bana sorarsanız partisine de kırgındı. Hatta kadın arkadaşlarıyla gezilere bile çıkmayı düşünüyordu. Ama siyaset kolay bırakılmıyor. Milli birlik gerektiren konularda, sistemin eksiklerinin giderilmesinde, anayasa yapım sürecinde Akşener’i de sahnede görmek kimseye sürpriz olmasın. Benim duyduğum, eski CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun Mustafa Kemal Mahallesi’nde tuttuğu ofis gibi Akşener de Ankara’da Cinnah Caddesi’nde bir ofis kurarak, çalışmalarını oradan sürdürmeyi planlıyor. Önümüzdeki günler neler getirecek göreceğiz.