Paylaş
Özel günlerde mesaj atıp sloganları birbirimizin gözüne sokmak dışında; sözde normal hayatlarımıza devam ediyorduk. Silah taşınmasına, ateş edilmesine, trafikte ya da bardaki kavganın ölümle sonuçlanmasına bile neredeyse alışmıştık. Birbirimizi linç etmek, karalamak, nefretimizi kusmak ise sıradanlaşmıştı.
Bu kadar kötülüğün ortasında yaşarken, Başak Cengiz’in samuray kılıcıyla öldürülmesi bu kötülüğü başka bir boyuta taşıdı. Hele hele sosyal medyadaki bazı paylaşımlar insanlığımızdan utanmamıza neden oldu. AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik’in “Başak Cengiz nezdinde hedef alınan tüm insanlıktır, tüm kadınlarımızdır. Toplumsal olarak kadın cinayetlerine karşı seferber olmamızın vakti gelmiştir ve dahi geçmektedir” açıklamasını okudum. Kesinlikle katılıyorum, seferberliğin vakti geldi de geçiyor... Kadınların karşı karşıya olduğu şiddet, bu toplumun zaten yıllardır kanayan yarası. Peki bu mücadelede elde edilen kazanımlardan neden geri adım atıldı? Bu soruyu düzenli olarak sormaya devam edeceğim. Ancak tartışmayı, her olaydan sonra paylaşımlarda bulunmayı bir kenara bırakarak gerçekten adım atmak gerekiyor. Kaybedilen kazanımların yeniden elde edilmesi gerekiyor. Üstelik toplumsal seferberliğin sadece kadına karşı şiddetle de sınırlı kalmaması gerekiyor. Şiddetin, sevgi ve saygısızlığın her türlüsü ile linç kültürüyle, birbirimizi düşmanlaştırmayla, tahammülsüzlükle ve ruh sağlığı ile ilgili de seferberlik başlatılması gerekiyor.
KOD KIRMIZI
GÜNLÜK kaygılar, siyasi tartışmalar sürerken dünya aslında bir felakete doğru sürükleniyor. Etkilerini şimdiden görmeye başladık, eğer gereken adımlar atılmazsa çocuklarımız ve onların çocukları felakete sürüklenmiş olacaklar. Bu yüzden dünya liderleri bir araya gelerek iklim değişikliği konusunda “Kod Kırmızı” ilan ettiler. Dünya alarmda! Glasgow’da iklim değişikliği zirvesine ev sahipliği yapan İngiltere’nin Ankara Büyükelçisi Sir Dominick Chilcott’un sözleriyle: “İklim değişikliği konusunda korkunç bir sonuçla karşılaşmak istemiyorsak tüm dünyanın önünde son bir şans var...” Ankara’da bir grup gazeteciyle birlikte buluştuğumuz Sir Dominick Chilcott, Glasgow zirvesinde üzerinde uzlaşılan maddeleri şöyle özetledi:
Küresel sıcaklık artışının 1.5 santigrad derecenin üzerine çıkmaması için mücadele etmek.
Zengin ülkelerin, oluşturulan fona katkı yaparak yoksul ülkelerin çalışmalarına destek vermesi.
Sivil toplum örgütlerinin, iş insanlarının, hükümetlerin kısacası konunun tüm taraflarının işbirliği yapması.
Dünya liderleri mücadele için, hedefleri tutturmak için sözler verdiler. Büyükelçi Chilcott, “Sıcaklık hedefini tutturmak için büyük çaba gerekecek. Sözler verilebilir ama önemli olan o sözleri yerine getirmek için planlar hazırlamak ve bu planları uygulamak” dedi.
İngiltere, Türkiye ile iklim finansmanını hızlandırma programı üzerinde de çalışıyor. Önümüzdeki mart ayında Türkiye’nin karbonsuzlaştırma planlarına özel sektörü çekebilmek için konferans düzenlenecek. Büyükelçi, “Türk ekonomisine karbonsuzlaştırma planlarında nasıl katkı verebileceğimizi ele alacağız. Bu kapsamda iyi projeler gelirse Londra finans merkezinin gücünü kullanacağız” dedi.
Paylaş