Bir süredir beklenen af

Ankara’da bir süredir beklenen oldu... Lütfi Elvan’ın Hazine ve Maliye Bakanlığı’ndan affı, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan tarafından kabul edildi. Ankara kulislerinde uzunca bir süredir Lütfi Elvan’ın faiz başta olmak üzere ekonomi politikaları konusunda Cumhurbaşkanlığı ve Cumhurbaşkanlığı’nın ekonomi danışmanlarıyla uzlaşamadığı biliniyordu.

Haberin Devamı

Toplantılarda Elvan ve ekibinin, Cumhurbaşkanlığı ekonomi danışmanlarıyla tartıştığı bile konuşuluyordu. İstifa edeceği hatta ettiği söylentileri iki hafta önceki grup toplantısında daha da arttı. Çünkü 17 Kasım günü Cumhurbaşkanı Erdoğan, AK Parti grup toplantısında, “Beraber yürüdüğümüz arkadaşlarımızdan faizi savunanlar, kusura bakmasınlar. Bu yolda ben, faizi savunanla beraber olamam, olmam” demiş ve Lütfi Elvan’ın da salonda bulunanların aksine Erdoğan’ı alkışlamaması kameralara yansımıştı. Erdoğan’ın sözlerinin hemen ardından da 18 Kasım Perşembe günü zaten Merkez Bankası faiz indirimine gitmişti. Kulislere o hafta, Elvan’ın Hazine ve Maliye Bakanlığı görevinden affını istediği, Cumhurbaşkanı’nın ise, “Bir süre bekle, zamanı gelince söyleyeceğim” dediği iddiası yansımıştı. Üstelik tüm bu süreçte ekonomi ile ilgili yayınlara çıkmaması, açıklama yapmaması da dikkatlerden kaçmadı. Kısacası Elvan’ın yerine Nureddin Nebati’nin göreve getirilmesi sürpriz olmadı. AK Parti içinde “Yeni politikayı uygulamak için, yeni politikaya inanmak gerekiyor. Bu nedenle görev değişikliği normal” değerlendirmesi yapılıyor.

Haberin Devamı

ATILMASI GEREKEN ADIMLAR

Cumhurbaşkanı Erdoğan yeni ekonomi politikası ve hedeflerini TRT ekranlarından, “Faizi düşürmek suretiyle yatırım, istihdam, üretim, ihracat ve büyüme. Bu dört tane ana başlık bize büyümeyi getirecek. Bizim tahminimiz asgari 10, ama 10’un üzerine de çıkabilir. Yıl sonu itibarıyla enflasyonda da kendisini zaten gösterecek” sözleriyle açıkladı.

İşçisiyle, işvereni ile, emeklisiyle sıkıntılı bir dönemden geçiliyor. Tabii ki yeni ekonomik politikanın başarıya ulaşması ve sıkıntılı sürecin bir an önce geride kalması öncelikli beklenti. Peki bu yeni politika uygulanırken ne gibi adımlar atılmalı? Ya da bu politika sonuç vermezse ne olur? Soruların yanıtlarını yine iktidar partisinin içinde aradım. Konuştuğum isimlerin dikkat çeken önerileri var, bu önerileri sizlerle madde madde paylaşacağım:

Ekonomide dört ana başlıktaki politikalar önem taşıyor; para politikası, maliye politikası, yapısal reformlar ve adalet. Bütüncül bir politika izlenmesi gereklidir.

Haberin Devamı

Yeni ekonomik politikanın en önemli unsurlarından biri yüksek faizle mücadele ve faizde indirimin sürmesi ise o zaman bu süreçte faiz dışı unsurlarda adım atmak gerekiyor.

Yapısal reformların somut sonuçları orta vadede alınır ancak yapısal reform ve takvimini açıklamak hemen beklentilere yansır. Olumlu gidişat başlar. Bu süreçte vakit kaybetmeden gerekli yapısal reformlar açıklanmalıdır.

Adalet alanında uluslararası arenada da beklentileri karşılayacak adımları atmak, güven tesis ederek, sermayeyi cezbeder. Türkiye adalet alanındaki eksiklerini beklentiler çerçevesinde yerine getirmelidir.

Cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminde, yetki dağıtımının üzerinde düşünülmesi gerekir.

Haberin Devamı

Devlet Planlama Teşkilatı’nın geçmişteki ağırlığının eksikliği hissedilmekte. DPT kadroları, Cumhurbaşkanlığı Strateji Başkanlığı’na dönüştü. Başkanlık ve ekonomi ile ilgili bakanlıkların daha sağlıklı koordinasyonu için bir Cumhurbaşkanı Yardımcısı görevlendirilmesi üzerinde de tartışılabilir.

Bu görüşler parti içinde süreçle ilgili kafa yoran ekonomi kökenli isimlere ait. Görüşlerini Cumhurbaşkanı Erdoğan ile de paylaştıklarını söylüyorlar. Hükümet, söz konusu öneriler doğrultusunda adım atar mı önümüzdeki süreçte göreceğiz.

YENİ POLİTİKANIN TAKİBİ

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın kamuoyu araştırmalarına önem verdiği, politikaların yansımalarını bu yolla da takip ettiği bilinir. Yeni ekonomik politikanın olumlu yansımalarının biraz zaman alacağı da biliniyor. Bir yandan yeni politikanın ekonomik verilere yansıması takip edilecek, diğer yandan ise bu süreçte araştırmalarla da kamuoyunun nabzı tutulacak. Seçimlere bir buçuk yıl gibi kısa bir süre kalmışken, kamuoyu araştırmalarının sonucu A’dan Z’ye tüm politikalarda da belirleyici olacaktır.

 

Yazarın Tüm Yazıları