Tufan Türenç: Abdurrahman Abdülrauf El-Kudva'nın dramı

Tufa TÜRENÇ

TANIDIĞIMIZ adıyla Yaser Arafat'ın 1982'de çekilmiş, yanaklarından gözyaşları süzülen fotoğraflarını hiç unutmam.

O gün, ömrünü verdiği kutsal savaşta büyük bir yenilgi alan Yaser Arafat ağlıyordu.

Ağlıyordu, çünkü liderliğini yaptığı Filistinliler tarihlerinde ikinci kez topraklarından sökülüp atılıyorlardı.

İsrail ordusu Beyrut'u kuşatmış, Filistin Kurtuluş Örgütü'nün Lübnan'ı terk etmesi için süre vermişti.

Arafat, İsraillilerle süren uzun pazarlıktan sonra askerlerinin Beyrut'tan sağ olarak çıkmalarını sağlamış, gemiyi en son o terk etmişti.

İşte o fotoğraflardaki gözyaşlarını Beyrut'u, savaş alanını terk ederken döküyordu.

O, bugün de gözyaşı döküyor.

Nasıl dökmesin?

50 yıldır gerçekleşmesi için mücadele verdiği barış, hem yandaşları, hem de karşıtları tarafından boğazlanıyor.

1929'da dünyaya gelen ve doğum yeri Kudüs olan bu mücadele ve dava adamının gerçek doğum yerinin Kahire olduğu da iddia edilir.

Yedi çocuklu bir tüccarın oğlu olan Arafat'ın çocukluğunun Kahire'de geçtiği kesindir.

1936'da İngilizler Kudüs'ü işgal ettiklerinde ve Filistinlileri topraklarından sürdüklerinde Arafat yedi yaşındadır.

Ama bu trajedi onu çok etkilemiş, ruhunu yakmıştır.

Büyük olasılıkla da mücadele ateşi ta o zaman yüreğine düşmüştür.

1952'de Filistin Öğrenci Birliği'ni kurup yönetmeye başladığı yıl Özgür Subaylar da Mısır'da kralı devirir.

* * *

Arafat darbenin lideri General Necip'e giderek ‘‘Filistinlileri unutmayın’’ yazılı bir pusula verir.

O sırada üniversitede öğrenci olan Arafat, pusulaya bu cümleyi kanıyla yazmıştır.

Bu davranışı Arafat'ın ruhundaki isyanı ortaya koyar. Genç öğrenci lideri kararını vermiştir:

‘‘Filistin halkı özgürlüğüne ancak silahlı mücadeleyle sahip olabilir.’’

Üniversiteyi bitirip inşaat mühendisi olur, ama o yolunu seçmiştir. Onun yolu silahlı mücadeledir.

1956'da Mısır-İsrail savaşı başlayınca Mısır ordusuna katılır ve İsrail'le savaşmak için Fedain örgütünü oluşturur.

1959'da ise özellikle uçak kaçırma olaylarını başlatan El Fetih örgütünü kurar.

1964'te Filistin Kurtuluş Örgütü kurulur. Dört yıl sonra da El Fetih, FKÖ'ye katılır.

1969'da FKÖ'nün liderliğine seçilir.

İsrail'e karşı verilen savaş Yaser Arafat'ın liderliğinde daha da şiddetlenir.

Arafat zaman içinde FKÖ'yü terör örgütü olmaktan çıkarıp davayı devlet kurma aşamasına getirir.

Bu büyük mücadeleyi bugünkü noktaya taşıması, usta bir diplomat olarak bütün dünyada kazandığı saygınlık sayesinde gerçekleşir.

O artık bir terör örgütünün lideri değil, bir dünya lideri olmuştur.

* * *

Abdurrahman Abdülrauf El-Kudva bugün 71 yaşındadır.

Bu yorgun ve yaşlı adam bugün bir ömür boyu uğraştığı barışın boğazlandığını çaresizlik içinde seyretmenin dramını yaşamaktadır.

Onu, yıllarca mücadele verdiği ve amansız savaşlara girdiği karşıtları da, ömrünü adadığı davasının insanları da anlamamaktadır.

İsrail ondan olayları durdurmasını istemekte, geçmişteki kanlı günlere dönmekle tehdit etmektedir.

Hiçbir zorluktan yılmayan bu dev adam, bugün elleriyle yetiştirip büyüttüğü barış çiçeğini korumak için çırpınmaktadır.

İçinden çıktığı toplumun çilesini yüzünün hüzünlü hatlarında taşıyan Arafat barışı bu kez de kurtarabilirse, bütün dünya ona minnet duyacaktır.