Popescu geldiğinde daha mı gençti?

G.Saray, yeni stoperinden özellikle Şampiyonlar Ligi’nde yararlanmak istiyor.

Haberin Devamı

Cris’in bu konudaki tecrübesi, sistem takımından gelmesi ve duran toplardaki etkinliği, transferini isabetli kılıyor.

F.Bahçe Topal ve Meireles’i aldı. Toplam maliyetleri tam 35 milyon Euro... Peki yılda 3 milyon Euro kazanan Emre gitmese Fener Devler Ligi’ne bile kalmaz mıydı?

SON dakika ve mecburi bir transfer olarak geldi Cris Galatasaray’a... Şu kesin ki, eğer Ujfalusi’nin sakatlığı ile UEFA’ya liste bildirme günü arasında yeterince zaman olsa kesinlikle tercih sıralamasında sonlarda olacak bir oyuncuydu. Hiç akıllarda olmadığı için tartışılması çok doğal. Tartışmanın hedefindeki nokta da yaşı... Evet 35 yaş, günümüz futbolu için, özellikle de transfer için üst sınır olarak kabul edilir. Fakat burada tartışmanın temelini doğru zemine oturtmak lazım. Eğer Cris’i yaşı itibarı ile eleştireceksek, önce Ujfalusi’yi hatta daha geri gidersek Popescu’yu eleştirmemiz ve itiraz etmemiz lazım. Ama Popescu’yu Türk futboluna gelmiş en akıllı ve iyi defans oyuncularından biri, Ujfalusi’yi Galatasaray’ın dipten çıkmasındaki baş aktörlerden ve defanstaki akıl olarak görüyorsak, bu iki oyuncunun da performansı için “Çok iyi” diyorsak, yaş tartışmasını bir kenara bırakmamız lazım.

Haberin Devamı

FENERBAHÇE, kendisinden kadro ve oyun olarak iyi olmayan bir takıma elenerek taraftarına büyük üzüntü yaşattı. Tabii ki kaçırılan fırsat çok büyük ama en azından Avrupa’da devam ediyor olabilmek bile şans. Anlaşılan o ki, giden Şampiyonlar Ligi sonrası Avrupa Ligi’nde de hüsran yaşamamak adına transferler yapılıyor.
Ama burada da iki önemli soru ortaya çıkıyor.
1-Neden şimdi?
2-Gerek var mıydı?
Şimdi bu transferlerin yapılamasında sıkıntı şu olabilir. Aykut Hoca transferleri yaparken, hem Türkiye Ligi’nde, hem Avrupa’da oynayacağı rakipleri ve kendi takımının durumunu iyi analiz edememiş ve takımını yeterli görmüş. Fakat ortaya çıkan tabloda takımın transfer ihtiyacı ortaya çıkınca Raul Meireles alındı.

Her oyuncu farklı

“Gerek var mıydı” sorusunun cevabı, aslında “Neden şimdi” ile bağlantılı. Çünkü Fenerbahçe bu sezon orta sahasına Mehmet Topal ve Meireles gibi 2 önemli ismi kattı. Oyunculuk kalitelerine söylenecek söz yok. Fakat asıl soru şu... Bu iki isim, Fenerbehçe’nin ihtiyacı olan futbolcular mı?
Fenerbahçe, Mehmet Topal ve Meireles için kasasından toplamda 35 Milyon Euro’ya yakın para çıkartacak. Peki bu kadar parayı neden harcamak zorunda kaldı? Emre Belözoğlu yüzünden...
İşte bu nedenle “Gerek var mıydı” diyorum. Emre senede 3 milyon Euro kazanıyordu ve takıma kattıkları ortada. Herhalde “Emre olsaydı Spartak Moskova elenip Şampiyonlar Ligi’ne gidilirdi” iddiası çok uçuk olmaz. Kaldı ki Mehmet ve Meireles iklisinin Emre’nin Fenerbahçe’ye kattıklarını verebilecekleri de meçhul.
 Bana göre Mehmet Topal özellikle Emre’nin yanında onu tamamlayan ve inanılmaz bir ikiliyi oluşturan oyuncu olurdu. Çünki Emre yönlendiren, Mehmet yönlendirilen tarzda oyuncular. Meireles ve Mehmet ile çok koşan, top kazanan ve mücadele gücü yüksek bir orta saha ortaya çıkar. Ama baskı ve aynı dozajda mücadele karşısında sorumluluk alma ve oyunu yönlendirebilme gibi meziyetler çok nadir oyuncularda olan özellikler.

Haberin Devamı

CRİS, UJFALUSİ’NİN YOKLUĞUNA İDEAL BİR ÇÖZÜM OLABİLİR

Sorun, sıkıntı, çözümü üçgeninde cevapları yerli yerine oturtursak her şey daha net ve anlaşılır olur. Ujfalusi’nin sakatlanması sorunu oluşturan olay. Sıkınıtı ise takımda Ujfalusi niteliğinde ve  yeteneğinde   bir o-yuncu olmaması. Çözüm ise Cris. Neden?
1-En önemli ve seçilmesindeki ana sebep Şampiyonlar Ligi’nde kazandığı tecrübesi.
2-Lyon gibi sistem takımında uzun süre oynaması ve defans organizasyonunu iyi bilmesi.
3-Galatasaray’ın en büyük sıkıntısı olan duran toplardaki defansif ve ofansif anlamdaki etkinliği.
4-Tecrübesi ve sezgileri ile Galatasaray’ın baskılı oyun anlayışına yardım edecek meziyetlerinin oluşu.
Cris, alınma sebebi olan Şampiyonlar Ligi’nde kendisinden beklendiği tarzda 3 maç oynasa yeter. Zaten oynayacağı ve kazandıracağı 3 maç ile görevini fazlası ile yapmış olacak, Galatasaray bir üst tura çıkmış olacaktır.
Sanırım bu sene itibariyle gruptan çıkmanın sarı kırmızılılar için bir başarı olacağı herkes tarafından kabul edilecektir.

Haberin Devamı

UFA DAHA ŞiMDiDEN G.SARAY TARiHİNE GEÇTi

DAHA önce de istendi, geç de olsa geçen yıl geldi. Sakatlığı nedeniyle Ujfalusi’nin 5 ay oynayamayacak oluşu yıkıcı etkiye sahip. Onu G.Saray’ın unutulmaz savunmacılarından biri yapan özellikleri çok fazla. Birkaçını sayalım...
1-Yaşın futbolda 1, derecede önemi olmadığını kanıtlayan nadir örneklerden olması.
2-Zeka ve aklın güçten daha büyük silah olduğunu 2. kez kanıtlayan profesyonelliği.
3-Bir defans oyuncusunun takımın oyununun bütününe ne derecede etki edeceğini gösteren kalitede olması.
4-Sadece defans yapmakla kalmayıp aynı zamanda bir öğretmen gibi yanındaki oyuncuları yetiştiren tarzı.
5-Kısa süre sonra bile kendini sevgi ve saygı ile kabul ettirip kaptan yaptıran karakteri.

Haberin Devamı

MiLLi TAKIM’IN TEHLiKELi AVANTAJI

MİLLİ Takımımızın 2014 Dünya Kupası macerası deplasmanda Hollanda ile başlıyor. Şunu bir kere kabul edelim. Hollanda’yı bugünkü durumundan daha iyi bir pozisyonda yakalayamazdık. Son Avrupa Şampiyonası’nda hayal kırıklığı oluşturan performansı ve sonrasında yaşanan çalkantılı bir dönem var. Hoca değişimi de yaşandı ve hiçbir şey net değil. Fakat avantajlı gibi gözüken bu durum farklı temellere oturan 2 önemli durumu da beraberinde getiriyor. Yani Milli Takımımız hem avantaj hem de tehlike ile karşı karşıya.

Tehlike taraflar:

1-Hollanda kendini affettirmek ve kötü performansı silmek için bizim maçı fırsat görecektir.
2-Kendi evindeki ilk maçında kazanarak taraftarını ve moralini tekrar kazanmak isteyecektir.
3-Van Gaal gruba diğer favori takımı yenerek başlamak isteyecektir.
4-Hücum gücü yüksek bir takımla sahaya çıkmak isteyeceklerdir.
5-Yeni çağırılan oyuncuların hepsi kendini ispat etmek isteyecektir.

Haberin Devamı

Avantajlı taraflar:

1-Yeni hoca ve yeni sistemin oturması için yeterli zamanları olmadı.
2-Avrupa Şampiyonası’nın izlerini taşıyacak olmaları ve kırılganlıkları.
3-Mutlaka kazanmak zorunda olmanın oluşturacağı baskı.
4-Milli Takım’daki dönemsel ve olumlu havanın oluşturacağı etki.
5-Kaybetmemenin de iyi sonuç görülecek olmasının verdiği rahatlık.
Maçın hangi tarafta geçeceğine kararı verecek olan önce Abdullah Hoca, sonra oyuncular. Eğer Hollanda’yı deplasmanda yeneceksek bundan daha iyi fırsat yakalayamayız. Ama tehlikenin de farkında olmalıyız.

Yazarın Tüm Yazıları