Hadi Uluengin: Ateşkese hayır !

Hadi ULUENGİN

Miloseviç'in ‘ateşkes’ ilanı aldatmacadır. Genel senaryosuna uzantıdır. Bu satırların yazarı da dahil pek çok gözlemci henüz NATO harekatı başlamadan önce kaleme aldıkları yorumlarda, ne pahasına olursa olsun iktidar pekiştirmekten başka bir şey düşünmeyen Çetnikbaşı'nın süresi sınırlı bir İttifak bombardımanını kabullenebileceğini ve ‘yararlı Kosova’yı temizledikten sonra geri kalan bölüm için pazarlık masasına oturabileceğini vurgulamışlardı.

Sırp despotun stratejisi şudur:

Müttefiler ‘ateşkes’i yukarıdaki çerçeve ve momentum içinde benimsendiği takdirde, Slobodan Miloseviç hem tıpkı geçen dönem Bosna'da yaptığı gibi ‘metazori kabullendim’ diyerek kendi halkı önünde zevahiri kurtarmak şansını elde edecektir; hem de Arnavut ahali artık mülteci durumuna düştüğünden, onları müzakere masasında koz olarak kullanmak marjına sahip olacaktır.

Tek taraflı silah bırakma ilanı taktik açıdan ise, zaten çok sağlam gözükmeyen Koalisyon ülkelerinin arasına nifak sokacak ve söz konusu ülkelerde ‘sulhperest’ yaygara kopartan ‘azgın azınlığın’ etkisini arttıracaktır.

Fakat bu hin hesap tutmadı ! En azından şimdilik tutmadı...

* * *

TUTMADI, çünkü İttifak devletleri Çetnikbaşı'nın sandığı kadar ahmak değiller ve onun ne menem yaratık olduğunu artık iyi kötü anlamış durumdalar.

Dolayısıyla, NATO başkentleri nasyonal-komünist haydutun sinsi teklifini hemen çöpe attılar. Şükür, Belgrad'a yüz vermediler ve ketenpereye gelmediler.

Rambouillet Antlaşması'ndaki ana hatların uygulanması, artı Kosovalıların uluslarası gözetim ve koruma altında yurtlarına dönmesi, bu iki temel şart kabul edilmedikçe harekatı durdurmayacaklarını bildirdiler.

Uyanığa bak, sen bir yandan insanları katledecek ve bölge nüfusunun dörtte birini öz yurdundan kovarak hayasız bir ‘etnik temizlik’ gerçekleştireceksin, ama öte yandan ‘ateşkes’ ilan ederek ‘barış meleği’ pozuna bürüneceksin...

Müslüman kimlikten Arnavutları onların Kurban Bayramı sırasında öldürdüğün ve sürdüğün yetmezmiş gibi, bir de silahbırakışımına ‘Ortodoks paskalyası münasebetiyle’ karar verdiğini bildirerek ‘vicdani’ görünmeye çalışacaksın...

Yemezler !

* * *

MİLOSEVİÇ'in ‘ateşkes’ ilanı Balkan'daki savaşın dönüm noktası olacaktır.

İki haftadır yazıyorum, taktik açıdan şimdiye kadarki muharebede Çetnikbaşı avantajlıydı. Zaman da onu lehine işliyordu.

Oysa dünden itibaren durum değişmiştir. İttifak artık eşitlik sağlamıştır.

Zaman ise bundan böyle Barış Cephesi devletlerinin lehine çalışacaktır.

Umduğunun aksine, Miloseviç'in sinsi önerisi müttefikleri bölememiştir. Zaaflarına rağmen Koalisyon bugün dünkünden daha sağlam ve daha yekparedir.

Öte yandan, başta ABD, Batı kamuoylarına hakim pasifist hava dönmektedir.

‘Sulhperest’ yaygara kısılmaktadır ve nara kopartan teslimiyetçi aydınlar, buna karşı nihayet seferber olan ahlaki aydınlardan ağzının payını almaktadır.

Fakat en önemlisi, NATO bombardımanı semere vermek aşamasına gelmiştir.

Çetnik ordusunun beli kırılmaktadır ve militarist ekonomi çökmektedir.

Bir raddede ise Sırp şovenizminin irrasyonal direncinde gedik açılacaktır.

* * *

AMA tüm bunlardan avantajın pekiştirildiği ve savaşın kazanılmakta olduğu sonucunu çıkartmak yanlıştır. Böyle bir yorum yenilgiye dahi götürebilir.

Yukarıda dediğim gibi, şu andan itibaren durum ortadadır ve nihai sonucu Müttefik kampın dirayet derecesi belirleyecektir.

Ahlaksız ‘ateşkes’in reddi ise bu dirayetin ilk sinyali olmak açısından olumlu bir gelişmedir. Fakat ilk sinyaldir ve gerisini getirmek gerekmektedir.

Geleceğin ahlaki barışı bugünkü savaşın kararlılığıyla kazanılacaktır