Paylaş
Feyza Abla, yazılarınızı ilgiyle takip eden, düşüncelerinizi ve öğütlerinizi beğenen, ufkunuzdaki güneşle geleceğimi aydınlatmaya çalışan biri olarak sizinle mutluluğumu paylaşmak istiyorum.
Sadece varlığıyla bile iki yıldır yüzümü güldüren hayat arkadaşımın doğum günü...
Biz, farklı şehirlerde ikamet etmemize rağmen ayrılmadık.
Mevlana’nın bir sözü vardır:
“Dediler ki: Gözden ırak olan gönülden de ırak olur. Dedim ki: Gönüle giren gözden ırak olsa ne olur?”
İşte bu sözü, gönlüme girerek yaşatan insan kendisi.
Aramızdaki mesafe nedeniyle doğum gününü birlikte geçiremedik, yanında olamadım. Ona, doğum günü için sizin aracılığınızla seslenmek istedim.
Sizden rica ediyorum, yazımı paylaşın ki sevmeyi unutanlar öğrensin, sevilenler kıymet bilsin, kalbi taşlaşanlar aşkın varlığına inansın, seven kalplerin sesi ve ışığı olsun, sevmenin ve sevilmenin tadına varılsın...
Aykut’uma...
Acısıyla, tatlısıyla ikinci senemizi de geride bırakıyoruz.
Tatlı tartışmalarımız, güzel anılarımız, hoş muhabbetlerimiz oldu bu süreçte. Hiçbir zaman birbirimize kırılmadık, sırt çevirmedik.
Birbirimize her konuda destek olduk, dertlerimizi paylaştık, çözümler aradık.
Birlikte iki yılın her gününe yeni anlamlar yükledik ve yüklemeye de devam ediyoruz.
Hayatın her gününde hem sevgilim oldu, hem en yakın arkadaşım, hem sırdaşım...
Onu tanıdığımda, Allah yapılan iyiliklerin mükâfatını bazen cennete bırakmıyor diye düşünmüştüm. O benim mükâfatım.
O olsun da; ister yar olsun, ister yara. Lütfu da başım üstüne, kahrı da.
Geride bıraktığımız her günümüzde bana desteğini esirgemediğin, sevginle her zaman içimi ısıttığın, her yeni güne umutla ve neşeyle başlattığın, hayatıma yeni anlamlar yüklettiğin ve yeri geldiğinde eksiklerimi tamamladığın için teşekkür ederim sana.
İyi ki doğmuşsun, iyi ki varsın ve iyi ki benimsin.
Hayatının her anı ailenle, benimle ve sevdiklerinle, yüreğinin güzelliğinden yansıyan yüzün gibi temiz ve her daim güzel anılarla dolu olsun.
Her istediğini azminle başaracak güçtesin, ufak şeylerden bile mutluluk duyan bir insansın.
Her zaman, her konuda yanında olduğumu unutma.
Sen hep ol, benimle ol, bende ol.
? Rumuz: Deniz
Böyle mutlu çiftlere, mutlu aşklara rastlayabilmek, hele benim için hiç de kolay değil. İşte bu yüzden çok seviniyorum bu tür mektuplara.
Belki de diyorum, aranızdaki mesafe nedeniyle aşkınız böyle hep taze ve hep sıcak kalabiliyor.
Ama sanırım, sevdiğin de sözlerinden anlaşıldığı gibi, seni gerçekten mutlu edebilecek birine benziyor.
Umarım hiç değişmez.
Size, beraber geçire-
ceğiniz nice mutlu yaşlar diliyorum.
Keşke sevgilim beni biraz kıskandırsa, hep alttan almasa
Sevgilimle yedi aydır birlikteyiz. O, herkesin istediği gibi bir erkek. Dürüst, benden başkasını gözü görmez, kimselere yan gözle bakmaz, bir dediğimi iki etmez çok şükür.
Dışarıdan bakıldığında birbirine delicesine aşık bir çiftiz ama bende bir şeyler değişmeye başladı. Artık onu sevmiyor gibiyim.
Ama içimden geçen böyle bir şüpheyi ona asla söyleyemem. Üzülmesine dayanamam. Çünkü o bunu hak etmiyor.
Belki de onu avucumun içinde bildiğim için böyleyim. Kaçan kovalanır sonuçta.
Beni biraz kıskandırsa, hep alttan almasa, belki ben onun üstüne düşerim.
Onu sevip sevmediğimi tam olarak anlayamıyorum.
Önerilerinizi bekliyorum.
? Rumuz: Penolope
İşte buna “bulup da bunamak” denir tam anlamıyla!
Bu anlattığın tipte bir erkek gerçekten ender bulunur ama sen “keşke beni kıskandırsa, keşke alttan almasa, bu kadar üstüme düşmese” diyorsun. Düşmez merak etme, düşmez...
Kızım, yedi ay o kadar kısa bir süre ki bir sevda için... Erkekler hakkında karar verebilmek için...
Sana şunu rahatlıkla söyleyebilirim; hiçbir erkek sonsuza kadar böyle kalmaz. Bence şu anda elindekinin kıymetini bil. Sonra bugünleri arayabilirsin.
Paylaş