Sevgili Güzin Abla, her zaman olduğu gibi bize zor durumumuzda yardım edeceğinizden emin olarak, bir kez daha size başvurmak zorunda kaldık. Son zamanlarda özellikle sokak hayvanlarına karşı ilginin ve sevginin giderek yok olduğunu görerek büyük bir üzüntü yaşamaktayız. Belediyeler tarafından barınaklara toplanan, ya da aşılanıp kısırlaştırılarak bırakılan sokak köpekleri maddi olanaksızlık nedeniyle çok zor durumda. Bir avuç hayvanseverin ilgisi ise bunun için yeterli değil. Çünkü bildiğiniz gibi bu barınaklarda yüzlerce köpek barındırılıyor. Bu barınakların biraz da orada bulunan köpeklerin sahiplendirilmesi ve bir yuva edinebilmesi amacıyla kurulduğu unutulmuş gibi. Sokaklarda kendi hallerine bırakılan kedilerin durumu ise bir başka acı kaynığı. Ve biz bir hayvan derneği olarak tüm sokak hayvanlarının kısırlaştırılması, hasta ve yaralı olanların bakımı için yıllardır büyük bir mücadele vermekteyiz. Bize yapılan yardım ve bağışlar ise ne yazık ki çık kısıtlı. Bu amaçla önümüzdeki günlerde bir kermes düzenlemek istiyoruz. Bu konuda hayvanseverlere sizin köşeniz vasıtasıyla seslenmek istiyoruz. Derneğimizin düzenleyeceği bu kermes için her türlü eşya, cam eşya, yeni giysi, okul gereçleri, hediyelik süs eşyaları ve akıllarına gelebilecek her şeyi bize bağışlayabilirler. Bunların yanı sıra bu vesileyle, kedi köpek maması, makarna, bulgur pirinç gibi gıda maddeleri de getirebilirler. Bu konuda umutla destek bekliyoruz. Kermes tarihini kısa bir süre sonra yine köşenizde açıklayabilmeyi umuyoruz. Bize ulaşmak istiyenler için telefonumuz: 0.216 368 36 61-350 36 39
T.Hayvanları Koruma Derneği Anadolu Yakası Yönetim Kurulu'ndan
ÇEVRENİN ve doğanın insanla, hayvanla, ağaçla, ormanla bir bütün olduğunu insanoğlu çoktan unuttu. Sonsuza kadar bu alemin yalnızca kendisi için yaratıldığını düşünüyor. Ve bu yanılgı bir gün insanoğlunun da sonunu getirecek. Tıpkı yok ettiği göller, ormanlar, hayvan türleri gibi. Sokaktaki bir hayvana, ya da komşu bahçede yaşayan bir köpeğe katlanamayıp, bir gece avucuna sıkıştırdığı zehirli kıymayı önlerine atmayı marifet sayarak, daha sonra evine gidip mışıl mışıl uyuyabiliyor bu insan. O zavallı hayvanın nasıl kıvrana kıvrana öldüğünü düşünmüyor bile. Ya da kendisi hiç ölmeyecekmiş gibi ziyafetten ziyafete dolanıp durur. Hayatın tüm keyiflerini çıkarırken ‘‘sokak hayvanları öldürülmeli, barınak da ne demek oluyor?’’ diyebiliyor. Yaşama hakkının Tanrı tarafından yalnızca kendisine tanındığını sanıyor. İşte sizler gibi bir grup yüreği sevgi dolu insan da böyle umutsuzca çırpınıp duruyor. Umarım çağrınız gereken yerlere ulaşır. Sizi yürekten destekliyorum sevgili hayvansever okurlarım.