Paylaş
Sevgili Güzin Abla, Ankara’da yaşıyorum. 1. sınıf üniversite öğrencisiyim. Erkek arkadaşım 2 gün önce beni terk etti, hem de hiçbir sebep yokken.
Sabah “seni seviyorum” diyordu, akşam eve geldiğimde Facebook’tan mesajlaşıyorduk. “Bana niye hava atıyorsun” dedim, o da “bilmiyorum eskisi gibi değilim, senden soğudum artık” yanıtını verdi.
Buna inanmak istemedim, inanamadım. Ellerim titremeye başladı, çok ağladım. Güzin Abla, ben de bazı hatalar yaptım ama sonra özür dilemeyi de bildim. Hep affetti, barıştık. Her şey güzel gitti yine.
Başlarda daha iyiydik ama bu son 2 hafta içinde bir şeyler olduğunu fark ettim. Onun eskisi gibi olmasını hâlâ bekliyorum. Çünkü beni sevdiğine inanıyorum. Biz birbirimize öyle sözler verdik ki, öyle aşıktık ki... O İstanbul’da yaşıyor, ben ise Ankara’da okuyorum. Bu duruma da dayandık. Bana, “Seni 4 yıl beklemeyi göze aldım, sen benim son durağımsın, meleğimsin” diyordu.
Doğru düzgün yemek yiyemiyorum, hiçbir günüm onu düşünmeden geçmiyor. En yakın arkadaşlarıyla her gün konuşuyorum, onun da üzgün olduğunu söylüyorlar. Eğer o hâlâ aynı kişiyse, o da beni seviyor, eminim.
Güzin Abla, yalvarırım yardım et. Çok kötüyüm. Sanki nefes almakta zorlanır gibiyim. Artık yaşamak istemiyorum. Ben onsuz yapamam, onun da dediği gibi o benim son durağım...
* Rumuz: London
YANIT
Bunlar ne büyük vaatler, ne büyük sözler sevgili kızım. 17- 18 yaşında gencecik insanlarsınız. Ne son durağı, ne ilk durağı... Henüz yaşamın başındasınız. İkiniz de çok gençsiniz. Hayatınıza başkaları da girebilir, değişik insanlara da aşık olabilirsiniz, bu ilk sevdiğinizi unutmasanız da, mutlaka gönlünüz bir başkasına kayar, yüreğiniz yeni heyecanlara koşar...
Güzel kızım, sana söylediği sözler güzel ama zaman içinde erkekleri biraz tanıdıkça göreceksin ki, bu tür konuşmaları hemen her yakınlık duydukları kızlara kolaylıkla söyleyebilirler.
Belki o an için samimidirler ama zaman geçtikçe yeni sevdaya da kapılabilirler.
“Senden soğudum artık” dememiş mi?
Olabilir, seni gerçekten sevmiştir, ama zaman içinde sıkılmıştır.
Çünkü henüz o da çok genç. Üstelik aranızda mesafeler var.
Sonuç olarak gerek mesafeler gerekse zaman zaman yaptığın bazı (belki de çocukça) hatalar onu senden uzaklaştırmış.
Dünyada hiçbir şey sonsuza kadar sürmüyor kızım.
Mutluluk, acı, sevgi, aşk, zenginlik, beraberlikler, hatta yaşam... Bir gün her şeyin bitebileceğini düşünmek gerekiyor.
Sonsuz aşk diye bir şey yok.
Ama sonsuz mutsuzluk da yok.
Hayır! Ölmeyeceksin, ayrılıktan kim ölmüş! İnsanlar yıllarca aynı yastığa baş koydukları hayat arkadaşlarını bile kaybediyorlar.
Zamanla onsuzluğa alışacaksın.
Zaten her dakika burun buruna olmadığınıza göre de bu çok daha kolay olacak. Yaşamından güzel bir sevgi gelip geçmiş, ne mutlu.
Onu ısrarla beklemeyi ya da “beni seviyor, dönecek” diye düşünmeyi de bırak.
Arkadaşlarını arayıp, onların sana acımalarına da fırsat verme.
Evli bir adama aşığım
Güzin Abla, 3 yıldır kendimle çelişmekte olduğum konu hakkında en sonunda size de danışmak istedim. Benden 15 yaş büyük, evli ve bir çocuk babası bir erkekle 3 yıldır ilişkim var.
İlk başlarda evli olduğu için ondan uzak durmaya çalıştım fakat en sonunda bir yaralı bir kuş gibi ona yakalandım.
Önceleri başka bir erkek arkadaş daha edinerek ondan ayrılmaya çalıştım fakat hep beni sevdiğini söyleyerek yine peşimi bırakmadı.
Bu denemem 2 farklı erkekle, 2 kez tekrarlandıysa da işe yaramadı. Ama gün geçtikçe bizi birbirimize daha da çok bağladı. Şu anda sadece onunla birlikteyim. Fakat bu da canımı çok acıtıyor.
Onu sürekli eşiyle hayal etmekten beynim o kadar çok yoruluyor ki.
O, sürekli okulum bittikten sonra evleneceğimizden bahsediyor.
Fakat ben mutsuzluklar üzerine bir mutluluk kurmak istemiyorum.
Birbirimize hâlâ deli gibi de aşığız. Beni çok seviyor ve çok kıskanıyor.
Bu beni bunaltsa da sevdiğim için katlanıyorum. Ben de onu eşinden kıskanmaktan yoruldum.
Şimdi sizden yardım istiyorum, sizce neyapmalıyım?
Çok zor olsa da ayrılmalı mıyım? Yoksa “nasıl olsa şu ara okulum var, o da beni seviyor” diye düşünerek şimdilik devam etmeli miyim? Biliyorum, zor bir soru ama lütfen beni anlayın.
* Rumuz: Çok genç bir öteki kadın
YANIT
Sana vereceğim cevabı önceden biliyor olmalısın sevgili kızım. Önce kendine yazık ediyorsun, sonra da adamın o hiç tanımadığın ve saçma bir şekilde kıskandığın karısına...
Senden 15 yaş büyük, evlenmiş, çoluk çocuğa karışmış, iş hayatında da, özel hayatında da senden çok olgun ve tecrübeli bir adama gönlünü kaptırmak senin yaşında çok doğal.
Her ne kadar arada bir vicdanın şaha kalkıp, seni silkelese de, “Çok seviyorum” cümlesinin arkasına sığınıp, onu susturabiliyorsun.
Bana, “Nasıl olsa okulum var, şimdilik devam etsem mi” diye soruyorsun. Ne yani, okul bitince aşkın da mı bitecek? Okul bitince tüm sorunlara çözüm mü gelecek?
Adam birden, “Boşandım, gel evlenelim” mi diyecek? Hayır. O büyük ihtimalle senden ayrılırsa, bir başkasına yönelecek. Evliliğin monotonluğundan kurtulmak için gencecik bir başka kızın yanında mutluluğu arayacak. Bu şekilde şimdi sana verdiği zarar gibi, başkalarına da zarar vermeye devam edecek.
Neden onun bu oyununa boyun eğiyorsun? Şu anda çok mutlusun, belki o da seni seviyor olabilir. Ama gerçekten seven bir adam, seni dediği kadar kıskanıyor olsaydı, senin başkalarıyla olmana göz yumabilir miydi?
Ya da senin yanından çıkar çıkmaz, karısının kollarına koşabilir miydi? Lütfen kendini kandırma canım kızım. Her şey çok daha olumsuz bir yöne çekilmeden, vazgeç bu sevdadan.
O asla boşanmayacak ve senin istediğin gibi bir beraberliğiniz de olmayacak.
Paylaş