Paylaş
Merhaba Güzin Abla, ben 19 yaşındayım. 1 yılı aşkın süredir birlikteliğim var birlikte olduğum kişi evlenmiş ve boşanmış ve bu evliliğinden şu anda 6 yaşında olan bir kız evladı var...
Bana bu gerçeği yaklaşık 2 ay önce söyleyebildi. Söyleyebildi diyorum çünkü daha önce defalarca bu tarz imalarda bulunup hayatımdan çıktı, ama daha sonra gerek o, gerek ben ayrılığa dayanamayıp, birbirimizin hayatına tekrar dahil olduk.
Şimdi de bana gerçeği açıkladı...
Böyle bir yükün altına girmek için daha çok genç olduğumun farkındayım, fakat onu çok seviyorum.
Eski eşiyle 2 yıllık bir sevgililik dönemleri olmuş ve kız hamile kalmış.
5 aylık hamileyken evlenmişler.
2 yıl evli kalmışlar, karşı tarafın ailesi etkin olmuş ve kız da ailesini dinlemiş. Bu konu tartışmaya açıldıkça saygı yok olmuş, sevgi zarar görmüş ve boşanma kararı almışlar. Şu anda boşanalı 4 yıl olmuş...
Yine de çoğunlukla beynimi meşgul ediyor bu birliktelik. Sürekli yaşadıklarıyla ilgili bir şeyleri öğrenme çabasındayım. Sevgilim de beni cevapsız bırakmıyor ve sorularımı üşenmeden cevaplıyor.
Üzüldüğümün ve ona karşı tavır takındığımın farkına varıyor.
“Benim hayatım siyahlar üzerine kurulu ve sen siyahıma karışmak zorunda değilsin” diyor. Ama ben ondan kopamıyorum.
Sol yüzük parmağında önceki eşinin isminin dövmesi var. Yanıma gelirken o dövmeyi kapatıyor. Üstüne gitmek istemiyorum, sildir diye ama gördükçe canım yanıyor. Hâlâ aklında o var mı diye düşünüyorum.
Eski eşiyle görüşüyor mu, beni onu sevdiği kadar seviyor mu? Bunlar hep soru işareti. Bana biraz öneride bulunursanız çok rahatlarım.
◊ Rumuz: Dayanabilir miyim?
YANIT
Sevgili kızım, mektubunda beni en çok etkileyen şu cümlen oldu: “Böyle bir yükün altına girmek için daha çok genç olduğumun farkındayım” diyorsun ki, çok haklısın. Henüz 19 yaşındasın, hayatının baharındasın ve bu olgunluğa sahip değilsin...
Buna karşılık o adam uzunca süren bir beraberlik yaşamış, evlenmiş, ayrılmış, bu evliliğinden bir de 6 yaşında bir çocuğu var...
Onun seni anlayışla karşılaması, tüm sorularını cevaplaması dürüstlüğünü gösteriyor ama, sonuçta o sana geçmişindeki bu evlilik ve bir çocuk sorunu ile geliyor. Sen gerçekten sevdiğini söylüyorsun ama kafandaki soruları, endişeleri, kuşkuları atamamışa da benziyorsun.
Sen bu gencecik yaşında onun bu yaşadıklarının sonuçlarına gerçekten katlanabilecek güçte hissediyor musun kendini? Bu çok önemli çünkü belli ki o yaralı bir adam.
Örneğin evlenirseniz, o hiçbir suçu olmayan çocuktan kıskançlığının ve öfkenin acısını çıkarmaya çalışır mısın? Yoksa ona sevgi dolu, şefkatli bir abla olmayı başarabilir misin?
Elbette aralarındaki çocuk nedeniyle eski eşiyle sık sık görüşecek. Mesela çocuk hastalanacak ve belki gece yarısı onun yanına koşmak zorunda kalacak... Bunları göz önüne getirebiliyor musun?
Bu gibi durumlar yüzünden sorun yaratıp, adamın başının etini yemeyeceğinden emin misin? Kısacası ona güvenebilecek misin? Yoksa sürekli kıskanç ve huysuz bir kadın olarak aranızın gerilmesine, belki de ayrılığa kadar gidebilmesine neden olacak mısın?
Biliyorum, sana beklediğin gibi, yüreğini ferahlatacak cevaplar veremedim. Ama mektubundan anladığım kadarıyla, gergin ve kuşkucu bir yapın olduğu için, yaşayabileceğin gerçekleri göstermeye çalıştım.
Paylaş