Paylaş
Güzin Abla, ben 18 yaşında bir genç kızım ve yaklaşık 1 sene önce biriyle ilişkiye başladım. Sözlenmiştik, her şey çok iyi gidiyordu. Ta ki annesi aramızı bozuncaya kadar.
Benim hakkımda dedikodu yapmaya başlamış, olmadık şeyler anlatıyormuş.
Ben de dayanamadım, ilişkimi bitirdim. Sevdiğim adam çok koştu peşimden, barışmak istedi benimle ama ben yanaşmadım.
Sonuçta sadece sözlüyken ailesi böyle yapıyorsa evlenirsek Allah bilir neler yaparlar, diye düşündüm.
Yanılmıyorum değil mi abla?
Aradan epey bir zaman geçti.
2-3 ay önce eski sevgilim mesaj attı, konuşmaya başladık ve şu an çıkıyoruz ama benim hâlâ aklımda fikrimde eski sözlüm var.
Geçenlerde evlendiğini öğrendim, çok kötü oldum.
Her şeye rağmen bizim çok güzel bir geçmişimiz olmuştu. Onu unutamıyorum.
Çok deniyorum, neredeyse her şey onu bana hatırlatıyor. Aniden gözlerim doluyor, ne yapacağımı bilemiyorum.
Çevremdekiler onun bana acı çektirmek için böyle bir şey yaptığını söylüyor.
Bilemiyorum, gerçekten eğer öyle bir şey varsa bile, biz yine de birbirimize dönemeyiz.
Annesinin davranışları yüzünden benim ailem onu istemiyor artık.
Ama ben onun benden başkasıyla evlenmesini hazmedemiyorum.
Aslında sevgilimle çok mutluyum, beni çok seviyor beni ve çok iyi anlıyor.
Ama ben sözlümle yaşadığım her şeyi sanki yeniden yaşıyormuşum gibi geliyor ve mutlu olamıyorum.
Hiçbir şey yapmak istemiyorum. Hep aklıma o geliyor. Yardım et bana Güzin Abla, çok kötüyüm. Hayatım o kadın yüzünden mahvoldu ve çok acı çekiyorum. Kimseyi kırmak istemiyorum, ne olursun yardım et.
Kadına şiddet sadece dayakla ya da bıçaklamakla olmuyor... İşte bu da bir tür kadına şiddet değil mi, söyle lütfen.
◊ Rumuz: Çaresiz
YANIT
Sevgili kızım, sana hak vermemek elde değil, bazen kadının kadına verdiği zararı hayal bile etmek mümkün olmuyor.
Sizin gibi birbirini deli gibi seven bir çifti, tam evlenme arifesindeyken türlü yalanlarla, iftiralarla ayırmayı başaran da işte sonuçta bir kadın. Sana da, eminim oğluna da çok zarar vermiş.
Ne sen kendini toparlayabiliyorsun, ne de sevdiğin genç.
Belki de saçma sapan bir evlilik yapıp, aklınca seni unutmaya ya da sana acı vermeye çalışmış.
Ama bence o da mutsuz...
Elbette o laf olsun diye evlendiği genç kadın da...
Bunca mutsuzluğun nedeni ise annesi ve ne hikmetse, uydurduğu iftiralar... Önce bu kadar üzüntü duyduğuna göre, “keşke ayrılmasaymış” diye düşündüm, senin için. “Bir yolunu bulur evlenirlerdi” dedim. Ama sonra senin şu mantıklı cümlen uyardı beni:
“Bugün bunu yapan, ileride neler yapmaz” demişsin. Evet çoluk çocuğa karıştığınız zaman, bu anne hayatını zindan etmek için her türlü, iftiraya başvurabilirdi. Bence artık bu olmayacak öykünün anılarıyla yaşamaktan vazgeç kızım.
Görmüyor musun hemen her gün birçok genç kadın daha doyamadığı ve çok sevdiği eşini, gencecik yaşta toprağa veriyor. Unutamam, yapamam diye bir şey yok aslında. Şu anda seni seven, bir dediğini iki etmeyen o genç adamla hayatına yeni bir yön verme zamanı...
Geçmişe takılıp kalmak, hayatını gereksiz yere acılarla, gözyaşlarıyla geçirmek için o kadar gençsin ki sevgili kızım...
Okulda beni sürekli küçümsüyorlar
Güzin Abla, ben 16 yaşındayım ve liseye gidiyorum.
Sorunum çevrem-dekilerin beni sürekli küçümseyip, alaylarıyla canımı yakmaları.
Karşılarında kendimi çok savunmasız hissediyorum.
O kadar küçük düşürüyorlar ki beni, onlara karşı kendimi savunamıyorum bile. Bazen beni koridorda sıkıştırıyorlar, canımı yakıyorlar.
Kendimi güçsüz hissediyorum. Bana gülüyorlar, dalga geçiyorlar ve ben de onlardan uzak durmaktan başka çare bulamıyorum.
Sınıf öğretmenime anlattım, beni tek başıma oturttu ama faydasız. Çünkü onlar ne yapıp edip benimle uğraşmanın bir yolunu buluyorlar.
Bir çete gibiler, okulda benim gibi zayıf çocuklara sataşıyorlar, ama okul yönetimi de bir şey yapamıyor. Nasıl kurtulacağım ben bunlardan?
Güzin Abla, ben 16 yaşındayım ve liseye gidiyorum.
Sorunum çevrem-dekilerin beni sürekli küçümseyip, alaylarıyla canımı yakmaları.
Karşılarında kendimi çok savunmasız hissediyorum.
O kadar küçük düşürüyorlar ki beni, onlara karşı kendimi savunamıyorum bile. Bazen beni koridorda sıkıştırıyorlar, canımı yakıyorlar.
Kendimi güçsüz hissediyorum. Bana gülüyorlar, dalga geçiyorlar ve ben de onlardan uzak durmaktan başka çare bulamıyorum.
Sınıf öğretmenime anlattım, beni tek başıma oturttu ama faydasız. Çünkü onlar ne yapıp edip benimle uğraşmanın bir yolunu buluyorlar.
Bir çete gibiler, okulda benim gibi zayıf çocuklara sataşıyorlar, ama okul yönetimi de bir şey yapamıyor. Nasıl kurtulacağım ben bunlardan?
◊ Rumuz: Güçsüz
YANIT
Sevgili oğlum, Tuzla’da yaşadığım site, bir öğretmenler sitesi. Emekli ya da halen çalışan pek çok öğretmen tanıdım burada.
Hepsi de verdikleri emekler için elleri öpülesi insanlar.
Ancak onlardan dinlediğim hikayeler ne yazık ki bu senin anlattıklarınla örtüşüyor.
Gençleri elbette ki çok seviyorum, ama bir dönem Amerikan gençliğine özendiklerini, çeteler kurmaktan pek hoşlandıklarını, bu en heyecanlı ve enerjik dönemlerini maalesef bir spora, faaliyete yöneltmek yerine, birbirleriyle mücadele için harcadıklarını görüyorum.
Bu yaşlara özgü bir tutum bu, zamanla elbette geçecek, hatalarını anlayacak, sakinleşecek, gerçekleri öğrenecekler.
Ama bu arada işte senin gibi, sakin, sessiz, biraz çekingen gençleri parmaklarına dolayabiliyorlar.
Bunun bir nedeni olduğunu düşünme. Kendini sakın suçlama. Seni gözlerine kestirmişlerdir ama bir başkaları da vardır mutlaka hedeflerinde...
Öğretmenlerin ya da ailelerin de onlarla başa çıkamadığı durumlar olabiliyor.
Bu bir geçiş dönemi, bunu pek çok genç yaşıyor.
Ve bu dönemi en az hasarla kapatabilmek için sevgili oğlum, köşene sığınıp korktuğunu belli eder gibi davranacağına, okulun bir spor dalına kaydolamaz mısın?
Hayatına bir yön verip amaç edinir, hem de üzerindeki bu çekingenliği atabilirsin.
Biliyor musun, benim 11 yaşındaki torunum Yasemin, 3 yıldır aikido kursuna gidiyor. Şu anda yeşil kuşak sahibi.
Kendine de inanılmaz güveniyor. Sana da bu tarz bir aktivite iyi gelebilir.
Sevgilimle aramızda statü farkı var
Ben üniversite mezunuyum ve özel sektörde çalışıyorum.
Üniversiteden beri birlikte olduğum biri var. Kendisi üniversiteyi bitirmedi.
Şu an asgari ücretle bir firmada işçi olarak çalışıyor.
Kendisini ilk günkü gibi seviyorum ama aramızdaki bu fark beni çok üzüyor.
Ailem kendime göre birini bulmam gerektiğini, erkeğin kadından üstün olması ve daha fazla kazanmasının şart olduğunu, ileride arkadaşlarımın yanında kocamın işi yüzünden eziklik duyabileceğimi, söylüyorlar.
Haklılar belki, ama sevgilimin ailemin istediği gibi biri olmaya ne gücü, ne de isteği var.
Konuyu ne zaman evliliğe getirsem, “düğün dernek çok masraflı, biz direkt nikah kıyalım bitsin gitsin. Aileni boş ver, biz birbirimizi seviyoruz, gel yanıma” diyor.
Bana aşık olduğundan eminim ama geleceğimiz için hiç çaba göstermiyor. Sizce ayrılmalı mıyım ondan?
Ben 26 yaşın-dayım, ilişkimiz tam 6 yıldır sürüyor. İyice çıkmaza girdim.
Bana bir yol gösterin lütfen.
◊ Rumuz: Acil çıkış
YANIT
6 yıl az bir süre değil ki, canım kızım... Birbirinizi hâlâ seviyor ve evlenmeyi düşünüyorsanız, bu iyi anlaşıyorsunuz, sevginiz size yetiyor anlamına geliyor.
Ancak senin önünde iyi bir gelecek vaat eden mesleğin var. Şu anda bile o genç adamdan fazla kazanıyor olmalısın. Onun sadece asgari ücretle çalışan bir genç olması biraz sorun yaratabilir aranızda.
Ancak ben ailen gibi düşünmüyorum.
Bu genç adam belki bir şekilde kendi işini kurarsa, ticarete atılıp, başarılı olabilir.
Umduğundan çok daha iyi bir gelecek verir sana.
Ama sen belli ki ailenin sözlerinin etkisinde kalmışsın. Şu anda sağlıklı düşünemiyorsun.
Doğrusunu istersen bugünkü gençler düğün dernek konularına pek fazla önem vermiyorlar aslında.
Ama onun dediği gibi “aileni boş ver de gel” şeklinde de hareket edemezsin. Ailenden koparak mutlu olamazsın, ama onun için, “hiç çaba göstermiyor” diye düşünmen de haksızlık.
Biliyorsun bugünkü koşullarda iş bulmak hiç de kolay değil.
Ona bir fırsat vermek için de mutlaka bir destek gerekiyor. Ailen bu şekilde davranmayıp mutlu olacağınıza inanarak, onu bir evlat gibi görerek, ona destek olmayı düşünemezler mi mesela?
Önemli olan onun çalışkan, dürüst, en önemlisi de seni mutlu eden bir genç olması değil mi?
Paylaş