Paylaş
Sayenizde öyle mektuplar okuyorum ki, yazan kişiyi bulup sarsmak geliyor içimden. Onlara bir anne olarak seslenmek istiyorum.
Mesela, sevgilisi yüzünden okumaktan vazgeçecek kızımıza öncelikle okumasını ve meslek edinip çalışmasını tavsiye ederim. Bu da ailesine danışarak kendi aldığı kararla olmalı.
Baştan söyleyeyim, o genç adamı hiç ama hiç gözüm tutmadı. Çok belirgin bir şekilde kendine eş değil, köle arayan ve onu tamamen hâkimiyetine geçirdikten sonra gününü gün edecek bir erkek tipi var karşısında.
Bu kızımız ömrü billâh bekâr kalsa onunla evlenmesinden bin kere iyidir.
Yurdumuzda, köle haline getirilmiş ve başta annelerinin köleliğinden rahatsız, isyankâr çocuklar yetiştiren yeteri kadar kadın var.
Birkaç yıl sonra “uğruna okumaktan vazgeçip eve kapandığım eşim beni aldatıyor” diye size yazmasın.
Zaten şu anda kızımız lise, o ilkokul mezunu. Bu ezikliğinin acısını kızımızı iyice içine kapatarak yenmeye çalışıyor.
Yanlış anlaşılmasın, ilkokul mezunuyken üniversite mezunundan da daha bilgili, donanımlı insanlar var ki, bu insanlar zaten yanındakinin diplomasından rahatsız da olmazlar.
O delikanlı eğer seviyorsa, kızımızın önünü keseceğine, kendisi dışarıdan okuyabilir.
Bir de o imam nikâhını kim kıymış, kim şahit, ailelerin haberi var mı? Dinimizde nikâh kıyılmasının nedeni evliliğin ilanıdır, aile kurmak ve bunu herkese duyurmaktır, cinselliği meşrulaştırmak değil.
Kızımızın onu şimdiden kandıran, kullanan ve çaresiz hissettiren bu adamdan bir şekilde kendini kurtarmasını temenni ederim.
Bir de şu kendini çirkin bulan kızımıza bir çift lafım var. Gerçekten de önemli olan ruh güzelliği. 44 yaşın tecrübesiyle söylüyorum ki, çok güzel birkaç arkadaşımdan acı dilleri dolayısıyla herkes kaçacak yer arar.
Bazen fiziki güzellik insana gereksiz bir kendine güven verir. Herkes yaratanın Allah olduğunu unutup güzelliklerini kendi marifetleri sanıyor.
Ailesi de, kendisi de söylediğine göre, eminim kızımız güzeldir ama önemli olan bu güzelliği bir üstünlük vesilesi olarak görmeyip iyi bir insan olabilmesi.
? Rumuz: T.M.
Ne güzel yazmışsınız, sevgili okurum. Dediğiniz gibi, bazen o kadar gereksiz acılar çekiyorlar, o kadar anlamsız şeylere üzülüyorlar ki, o genç kızları ben de sizin dediğiniz gibi sarsmak, uyarmak istiyorum.
Birbirimizden uzak kalınca her şey sorun olmaya başladı
Güzin Abla, sevgilimle 10 aydır beraberiz. Şu anda okul nedeniyle birbirimizden uzaktayız ve bu alışık olmadığımız bir durum.
Neredeyse iki günde bir tartışıyoruz. Basit bir şey bile çok büyük kavgalara yol açıyor ama daha sonra barışıyoruz. Ben bunun ilişkimizi yıprattığını düşünüyorum.
Aslında birbirimizi seviyoruz, ayrılamıyoruz. Ama bu durum mutluluğumuza gölge düşürüyor. Birbirimizi artık pek anlayamıyoruz.
Bazen gerçekten çok iyiyiz ama bir zaman geliyor onu tanımakta güçlük çekiyorum. Daha önce hiç görmediğim davranışlar sergiliyor, sonra da bunu fark ediyor, düzeltmek için çabalıyor.
Her şey tartışma nedeni oluyor, her şeye çabuk sinirleniyor. İlişkimizin kötüye gittiğini düşünüyorum. Ne yapmam gerektiğini bilmiyorum.
? Rumuz: Anlayamadım
İşte bu gibi ayrılıklar aşkın sınavıdır sevgili kızım. İkiniz de birdenbire sizin için yeni bir durum olan bu ayrılıktan acı çekiyorsunuz besbelli.
Bu durumda söylenemeyenler, olmadık sorunların ardına gizleniyor, hiç yoktan yaratılan bu sorunlar, aranızda gerginliğe yol açıyor.
Senin de, onun da gerçek anlamda güven duygusuna ihtiyacınız var. Sevginizi birbirinize tekrar tekrar söylemekten kaçınmayın kızım. Sanırım seni kaybetme endişesiyle böyle davranıyor.
Paylaş