Paylaş
Ben 26 yaşındayım. 2,5 yıllık bir birlikteliğim var. Henüz 1 aylık nişanlıyız ve nişanlım askere gitti. Bizim ilişkimiz en başından beri olması gerekenden farklıydı.
Sanki rolleri değişmiştik; ben erkektim, o kızdı. Bundan önceki ilişkisinde aldatıldığını ve kimseye güvenemediğini söylemişti.
Ben de ondan, geçmişte yaşadığı bir olay yüzünden genelleme yapmamasını ve bana güvenmesini istedim.
Öyle de oldu zamanla. Ama ben bu süre içinde çok sıkıntı çektim. Çok ilgisiz, beni önemsemeyen biriyle birlikte olmanın verdiği huzursuzluk beni aşırı öfkeli yaptı.
Sinir krizleri bile geçirdim. O benimle ilgilensin, romantik olsun, üzerime titresin dedikçe o daha da agresif birine dönüştü.
2,5 yılda sürekli ayırılıp barıştık. İlk zamanlarda her ayrılık sonrasında beni döndürmek için çok çaba harcardı, ben de sevdiğim için hep geri dönerdim. Bana her defasında, değişeceğini benim istediğim gibi biri olacağını söylerdi, ama hiçbiri olmadı.
Neden bilmiyorum ama onun bir başkasıyla olması düşüncesi beni çıldırtıyordu. Birlikte çift terapistine bile gittik nişanlanmadan önce.
Doktor, bize nişanlanmamamız gerektiğini, bunun ikimiz için de pek sağlıklı olmayacağını söylemişti. Biz birbirimizden vazgeçemedik bir türlü. İnat mı ettik, yoksa bizdeki aşk çok mu güçlüydü, bilmiyorum.
Birlikte çok güzel zamanlar da geçirdik, aşırı mutlu olduğumuz anlar da oldu. Nişanımızdan 5 gün önce tamamen ayrılmışken, bir şekilde tekrar konuşup nişanlanma kararı aldık. Tabii nişanımda istediğim heyecan yoktu, tek hissettiğim kendi kendime “Sen ne yaptın” sorusunu sormak oldu.
Nişanlım şu an askerde, durumumu bilen arkadaşlarım askerde düzelir diyordu, benim de umudum buydu. Belki uzaklaşınca birbirimizin kıymetini daha iyi anlarız diye düşünüyordum ama bu beklentimin gerçekleşmeyeceğini telefon görüşmelerimiz sırasında anladım.
İçim çok tuhaf, neden nişanlandım, gerçekten seviyor muyum, onunla evlenmek istiyor muyum, bilmiyorum.
Acaba hissettiğim şey sadece alışkanlık mı, aklımı kaçırmak üzereyim. Evlenip boşanmak da istemiyorum. Ailem onu hiçbir zaman kötülemedi. Sadece ikimizin de çok farklı karakterleri olduğunu ve onun benim isteklerimi karşılayamayacağını söyleyip durdular.
Maddi açıdan zaten yeterli değildi. Başından beri benim parasal durumum ondan daha iyiydi ama ben bunu sorun yapmadım. Ancak şu an manevi olarak da, hem onda hem kendimde eksiklikler gördüğüm için maddiyatı da sorguluyorum.
Anladım ki hiç kimse değişmiyor ve ben bu adamla bu şekilde nasıl bir evlilik yürütürüm, hiç bilmiyorum. Çıkmazdayım ve yanlış bir karar almak istemiyorum, ne olur yardım edin...
◊ Rumuz: Çıkmazdayım
YANIT
Madem uzmanın sözlerini dinlemeyecektiniz, aile ya da çift terapistine, neden gittiniz sevgili kızım?
Birlikte mutlu olamayacağınızı anlamış ve nişanlanmamanız gerektiği konusunda sizi uyarmış. Daha ne bekliyordunuz? Aşk uzmanların da belirttiği gibi, evlilik yaşamı içinde zamanla eriyip giden bir duygu.
Geriye büyük bir bağlılık, sevgi, şefkat ve saygı kalıyor. Tabii bu arada birbirini tamamlamak ve karşılıklı alışkanlık da söz konusu oluyor.
Sizin bu durumunuzda aşktan, sevgiden söz etmek pek de mümkün değil. Belki sen onu önemsemiş, sevmiş, hatta aşık olmuşsundur. Ama onun için aynı şeyi söyleyemeyeceğim. Aşık olsaydı, heyecan duyardı, seni özlerdi, gözünden sakınırdı...
Seni mutlu etmek, mutlu görmek için elinden geleni yapardı. Ama zaman içinde sen de beklentilerini karşılamadığını gördükçe ondan uzaklaşmışsın.
Nişanlılık iki insanın birlikte bir evliliği yürütüp yürütemeyecekleri konusunda bir karar verecekleri bir süreçtir.
Bence sizin evliliğiniz yürümez. Askerden döndükten sonra, nişanı bozmaya karar versen iyi olur. Onunla değilsin ki, onsuz yapamam diyorsun güzel kızım.
Paylaş