Eşine ceza olarak yatağını ayırdığını söyleyen "Evden uzakta" rumuzlu sayın okurunuza naçizane bazı tavsiyelerde bulunmak istiyorum. Ben 50 yaşında, üniversite mezunu, özel bir kuruluşta çalışan bir erkeğim. 20 yıllık evliyim. Bugüne kadar karımı aldatmayı aklıma dahi getirmedim. Biliyorum bu pek çoklarına inanılmaz, hatta yalan gelir ama ben kendi vicdanıma kaşı sorumluyum. Çevremde eşlerini aldatan o kadar çok insan (kadın veya erkek) var ki bazen kendi durumuma ben bile inanamıyorum. İnsanların evlilik dışı ilişkilere girmeleri için evlilik yaşamı boyunca çok fazla mazeretleri oluyor. Benim de oluyor. Ama bunu sebep göstererek bu tür ilişkilere girmek karakter zayıflığından başka bir şey değil bence. Böyle durumlarda probleme çözüm aramak yerine, hemen kolay yolu seçer ve her şeyi berbat etmenin ilk adımını tereddüt etmeden atarlar. Mazeretleri var ya nasıl olsa...
Gelelim okurunuzun durumuna. Kendisini zaten başka bir kadınla aldatan bir adamı cinsellik kısıtlamasıyla cezalandırdığını düşünmesine gerçekten şaşırayım mı, güleyim mi bilemedim. Bu olsa olsa bir ödüldür. Kimbilir neler yaşadığı birinin yanından gelmiş bir erkek, bir de hakkında hiçbir şey hissetmediği, belki de kendisine surat eden, tavır yapan karısıyla birlikte olma zorunluluğu hissetmek istemez sanırım. Nitekim okurunuz da bu uygulamayı başlattıktan sonra eşinin birlikte olmak için herhangi bir ısrarından söz etmiyor. Sayın okurunuz bence cinsel kısıtlamanın yanı sıra kendisi ile diğer ilişkilerini de sınırlandırmalıdır. Örneğin çamaşırlarını yıkamamalı, sofraya tabağını koymamalı, yemek pişirirken onu hesaba katmamalı.
"Bunları da birlikte olmayı istediğin öbür kadından iste" diyebilmelidir. Çocukları da dahil herkesin durumdan haberi olduğuna göre bunun için kimse onu suçlayamaz ve inanın daha kolay sonuca ulaşır. O hanımefendinin yerinde olsam ben böyle yapardım. Yol gösteren başarılı çalışmalarınızın devamını dilerim.
RUMUZ: SADIK EŞ
Sevgili okurum, doğru söze ne denir, olayı bu yönden ele almak da mümkün tabii. Adam eğer bir başkasıyla ise, zaten onunla birlikteyken, cinsel açıdan tatmin oluyordur elbette. Evdeki eşinin ona sırtını dönmesi pek de umurunda olmamalı... Aslında böyle durumlarda, uzun süredir aldatıldığı halde, hálá o evliliği yürütmeye çalışmaktansa, kadının eşini terk etmesi en akıllıca davranış olur, ama işte bazen kadınlar "Mutlaka evliliğimi kurtaracağım" düşüncesiyle, yanlışlar da yapabiliyorlar.
Çocuklar için yüzme ve spor imkanı arayan ailelere
Sevgili Güzin Abla, geçtiğimiz günlerde Kadıköy’deki bir sanat evini önererek, çocuklarımızın yaz tatillerinde günlerini değerli bir uğraş edinerek geçirmelerinin yararından söz ettiniz. Onları sanata yöneltmenin çok büyük yararı var elbette, ama ben de size bir öneride bulunmak istiyorum. Bu yazı, spor yaparak ve eğlenerek geçirmek isteyen çocuklar varsa TSYD (Türkiye Spor Yazarları Derneği)nin Levent’te bulunan tesislerini önermek isterim. Çok temiz, güvenli bir ortam. Zaten biliyorsunuzdur. Bu aralar orada çalıştığım için hatırlatmak istedim. Yüzmeden tenise çocukların yararlanabileceği birçok kategori var.
Çocuklara sabah, öğlen ve tam gün olmak üzere 3 seçenek sunuluyor. 1 dönem 5 hafta sürüyor. Şişli ve Beşiktaş civarına servisleri de bulunmakta. Okurlarınıza iletirseniz, memnun kalacaklarından eminim.
RUMUZ: NERİMAN Ç. (NDS ’93)
Sevgili NDS’li genç arkadaşım, verdiğin bilgiler için teşekkürler. Spor yazarları kulübüne bir dönem ben de giderdim, gerçekten çok nezih bir ortamı olduğu biliyorum. Çocuklar için böyle bir faaliyet göstermeleri de çok akıllıca. Böylece Avrupa yakasında Levent dolaylarında oturan ailelerin bu bilgiden çok yararlanacaklarını umuyorum.
Sevgili Güzin Abla bugün bilgisayar başında senin bütün yazılarını taa 2002’lere kadar olanların bir çoğunu okudum. Bu nedenle de sana derdimi anlatmaya karar verdim. Çünkü bunu kimseyle paylaşamıyorum. Bana, inanmayacaklarını düşünüyorum çünkü.
Ben küçükken başıma bir olay geldi; şimdi bakire miyim; değil miyim, bilmiyorum. Bu kuşku senelerdir beni huzursuz ediyor. Olay şöyle oldu: Bir gün bisikletten inerken, çocukluk işte, birkaç defa hızlı şekilde atladım ve bacak aram, birkaç defa bisikletin demirine hızlıca çarptı. Sonuncusundaysa çok feci bir acı duydum ve ardından bir şeylerin aktığını hissettim. Hemen eve gittim olayı anneme anlattım. Baktık ki külotuma kan gelmiş. Annem baktı "Bir şey değil, demir eti kesmiş" dedi. Ben biraz olsun rahatladım ama birkaç gün tuvalete çıkarken çok acı hissettim. O günden bugüne kadar hep kafamda soru işareti var. Eğer bekaretim bozulmuşsa evlenince kocama ne derim, nasıl inandırırım, böyle bir şeye inanır mı diye düşünmekten aklımı kaçıracağım. Lütfen bana cevap ver.
RUMUZ: ŞÜPHELİ
Sevgili kızım, madem bunca yıllık yazılarımı üşenmeden okumuşsun, biraz olsun benimle ilgili bilgi edinmişsindir. Her şeyden önce bu bekaret konusundaki düşüncelerimi öğrenmişsindir. Yıllarını böyle kuşkular içinde geçireceğine, annenle birlikte, gider bir kadın doğum uzmanına muayene olursun. O uzman kolaylıkla bekaretinin durumuna bakar, sana gerçeği söyler. Hatta bu olayı anlatırsın, belki bir rapor bile verir. Annen olaya şahit olduğuna göre bu kadar endişe etmemelisin. Üstelik ben de sadece etinin sıyrılması sonucu böyle bir kanama olduğunu sanıyorum. Muayene olmak için, güvenilir birkaç kadın doktor adresi verebilirim bana yazarsan.