Belki size akıl almaz gelecektir ama bu içten satırlar yalan olamaz.
Adam hem evli hem de işyerinde, nasıl yapıyorsa artık, 63 değişik kıza kendini "çılgın aşık" gösterip onları bir şekilde, kendine bağlamayı başarmış. Hepsine mavi boncuk dağıtıyor olmalı... Ve de "Evleneceğim seninle, hem de yıldırım nikáhı ile" diyor onları kandırmak için...
Allah’tan bu kızcağız biraz akıllı davranmış, iki kez bulunduğu kente gidip de buluşmamak için bahaneler bulduğunu görünce birden uyanıvermiş. Ya uyanmasaydı? Neler olacaktı, bilmek bile istemiyorum. Aklı başında, efendi, hanım hanımcık bir genç kızın daha yaşamı altüst olacaktı. "Yazık değil mi?" diyorum ben de... Ve şu internette yaşanan sanal aşklar için bir kez daha uyarıda bulunmak istiyorum. Yalnız kızlara değil, erkeklere de hatta bu uyarım. Çünkü çok sık duyuyorum şimdi, kendini kız olarak tanıtan ama aslında erkek olan ve bu işten çok keyif alan birçok duygusuz insan var, bilgisayarların başında. Ve saflıklarından yararlanıp insanları kandırmak, onları sanal bir sevgiliye aşık etmek, sonra da birden ortadan kayboluvermek onlar için marifet sanki...
Ben yandım başkaları da yanmasın
Merhaba Güzin Abla; ben 22 yaşındayım. Annemin beni iki yaşımda bırakıp öbür dünyaya göçmesinden dolayı boşluğunu kimse dolduramadı. Ben de onun sevgisini hep başkalarında aradım.
Öyle doluyum öyle şeyler yaşadım ki buraya yazmakla bitmez. Ama en son olaydan sonra bunu herkesle paylaşmak istedim, herkesin bilinçli olmasını ve benim gibi bir hata yapmamalarını istedim. Allah’tan ben Allah’ın sevgili kuluymuşum ki felaketin eşiğinden erken döndüm.
Bir gün internette şu arkadaşlık sitelerinden birine üye oldum ama öylesine yani, eğleniyorduk işte... Ta ki o ahlaksız adam karşıma çıkıncaya kadar...
Önce arkadaştık, çok seviyordu, çok beğeniyordu beni... Ben biraz erkeksi ve dobra biriyimdir; zamanla etkilenmiş bundan, resimlerimi gördü internette. Yalvardı bir fotoğrafını yolla diye ama korkuyordum "Olmaz" dedim.
Çünkü hep aklımda "Ya internet’te dağıtırsa" korkusu vardı, uzun süre yollamadım, sonra durum değişti. Giderek güven verdi bana, ben de dayanamadım yolladım. Yollamaz olaydım, aşık oldu bana, "Ölüyorum, bitiyorum" dedi. "Evlenelim, sana yıldırım nikáhı kıyacağım, annem çok kızacak ama olsun, bak görürsün çok güzel olacak, mutlu olacağız" dedi.
Biliyordum sanal alemin yalan olduğunu ama "Ben sana gerçeği ispatlayacağım" dedi. Çalıştığım yeri ve telefonlarımı buldu. "Doğum gününde geleceğim , o gün ikimizin de doğum günü olsun" dedi ve gerçekten de geldi o gün.
Gelmez olaydı keşke. Nasıl başarılı, nasıl iyi bir oyuncuymuş anlatamam size. Sanki gerçekten bekarmış gibi. Evet yanlış okumadınız meğer bu adam evliymiş. Ama sanırım şaşırmamışsınızdır. Çünkü bu olaylar çok yaygın artık hayatta. Ve siz sürekli bu konuları yazıyorsunuz. Bana neler söyledi, nasıl inandırdı, bilemezsiniz ki ben asla internet aşkına falan inanmayan biriydim.
YALANLARI KUYRUKLUYDU
Büyük konuşmayın asla, işte herkesin başına gelebiliyormuş. Doğum günümden sonra iki gün birlikte oturduk çalıştığım ofiste. Sevmeyen biri katlanamazdı o basık ofise, ama o bütün gün oturdu benimle. İnandım ben de sırf ben değil, herkes inandı ona. Sonra döndü evine; biz her gün internette yazıştığımız için müdürü kızıyordu ona, o da müdürüyle kapışıyordu bu yüzden. Ben de saf saf "Yapma orası işyeri ve kurallarına uymalısın" diyordum.
Sonradan anladım ki müdürü haklıymış meğer adam bana "Evlenelim" diye tuttururken, aynı anda internetten 63 kızla konuşuyormuş. Zaten sonradan bulduk, internette mesajlaştığı toplam 65 kişiden sadece ikisi erkek. Artık siz düşünün nasıl bir oyunculuk ya da nasıl bir ustalıksa bu... Ya da nasıl bir hastalıksa bilemiyorum.
Bir dönem aramadı beni... Ben gitmiştim onun yanına, ayrı şehirlerde olduğumuz için iş icabı gitmişken onu da göreyim diye düşündüm, telefonla konuştuk, "Tamam" dedi sonra telefona üç gün hiç cevap vermedi. Öldü sandım, çok korktum, çok merak ettim sevmiştim, bağlanmıştım çünkü. Meğer babası kalp krizi geçirmiş (tabii inanırsanız) hastaneye götürmüşler. Yalan tabii hem de kuyruklusu. Ama ben yine de "Tamam" dedim olabilir belki doğrudur. Bir süre sonra yeniden o tarafa gittim yine iş için...
Yine kendi "Görüşelim", dedi. Sonra tekrar arayıp, "Müdür beni bırakmıyor, geç çıkmak zorundayım, sen dön, bir daha sefere" dedi. Onu da yedim.
Bu arada tek arkadaşım, biricik dostum bana hep "İnanma, bağlanma şu adama" diyordu. Onu da dinlemedim. Hálá bu diğerleri gibi değil diye inat ediyordum. Evet diğerleri gibi değildi daha beterdi!
Tabii o günden sonra bir daha yanıma gelmedi. Mesaj yazmaz oldu sadece arada bir mail atıyordu ya da telefon ediyordu o kadar. O eski sevgisi ne çabuk bitmişti. Anlamıştım bir şey, bir terslik vardı. Ona bir mail attım "Anladım, sen söyleyemiyorsun ben söyleyeyim senin yerine, bitti artık" diye. Cevap bile yazmadı. İki gün sonra internette mesaj bölümünde yakaladı beni. "Sana son bir şey söyleyeyim, seni sevdim gerçekten" diye yazdı. Benim de birden aklıma geldi ve "Karın biliyor mu bunu" dedim. Hemen "Kapatalım bu konuyu" dedi. Blöf yapmıştım oysa, denemiştim sadece.
Doğruymuş demek. Yıkıldım. Benim inandığım, sevdiğim adam bu muydu? Anladım sonra herkesle böyle konuşuyormuş. Herkese "aşkım, canım" diyormuş. Utanmadan bana hálá "Seni çok sevdim ve hálá seviyorum" diyebiliyordu. "Keşke daha önce karşılaşmış olsaydık" diyebiliyordu!
Acıdım biliyor musunuz, ona değil ama karısına.
Ben yol çok yakınken döndüm şükürler olsun ama ya karısı? Mutlaka farkındadır, eşinin çevirdiği dolapların... İsterim ki, herkes okusun bu yazıyı, bilsinler ki kimseye güvenmemeli, hele hele internette tanıştıkları hiç kimseye.
"Bu diğerleri gibi değil" diye de düşünmeyin. Hepsi aynı. Yalvarırım internet aşklarına inanmayın!
Ben yandım başkaları da yanmasın! Sizlerle paylaşmak istedim. Güzin Ablam, affet beni ama ne olur yayınla bunu, bilinçlensin herkes, sabahlara kadar ağlamasınlar. Çok yazık...