Sevgili Güzin Abla; ben 15 yaşındayım. Sana akıl danışmak istediğim konu maalesef pek de iç açıcı değil. Ama senin bizlere yardım edeceğini, en azından yol göstereceğini umuyorum.
Okulumuzda bir arkadaşımız var; bu yaz lösemi olduğunu öğrendi. Ve bizler de bu haberi duyunca çok üzüldük. Bu hastalığın tedavisi için yüklü miktarda para gerekiyor. Arkadaşımızın ailesi yoksul. Varını yoğunu sattılar ve oğullarının yaşatılması için ellerinden geleni yapıyorlar.
Biz de Selim Nevzat Şahin Anadolu Lisesi öğrencileri olarak bu olaya duyarsız kalamazdık. Okulda kampanyalar düzenleyip para toplamaya başladık. Bunun için Milli Eğitim’den izin belgesi gerekiyordu. O işi de hallettik. Sonraki adımda ise bu arkadaşımız için bankadan hesap numarası aldık ve şehrimizin çeşitli yerlerine bu acı olayla ilgili afişler astık. Okulumuzda kermes düzenledik, çeşitli çekilişler yaptık, para topladık. Fakat senin de tahmin edebileceğin gibi bu topladığımız para çok cüzi bir miktar; sadece 7 milyar toplayabildik.
Yine de kesinlikle umudumuzu yitirmedik. Çünkü daha yolun başındayız ve hedefimiz yüksek. İnsanlığın ölmediğini biliyoruz. Hepimizin düşüncesi bu... Fakat tedavi için yaklaşık 150-200 bin dolara ihtiyaç var. Bize maddi bir yardımın olmasa da en azından bu konuda ne yapabileceğimizi, sesimizi nasıl duyurabileceğimizi, insanlığı nasıl duyarlı olmaya yönlendirebileceğimizi söyleyebilirsin. Lütfen çaresizlikten kanayan bu yüreklere yardım elini uzat, lütfen...
Unutmamalıyız ki bu hastalık bir gün hepimizi yakalayabilir. Duyarsız kalmamalıyız. Çaresiz değiliz! Sadece sesimizi duyurmamız, fikir almamız lazım.
Sena Y. / e-mail: yardimedin92@mynet.com
Canım kızım, gencecik yaşta böylesine bir duyarlılık ve merhametle dopdolu bu yürek beni çok etkiledi. Sanırım okurlarımı da etkileyecek bu satırların. Evet, pek çok aksi örneği olsa da ben de senin gibi hálá bu ülkede insanlığın ölmediğine inanıyorum. Umarım bu genç arkadaşınızın yaşamı kurtulur.
Size başvurabileceğiniz bir adres verebilirim; LÖSEV (Lösemili Çocuklar Vakfı)... Onun gerçek bir dost olarak kabul ettiğim Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Üstün Ezer’e başvurun. Size yardım elini uzatabileceklerine inanıyorum. Bu nedenle size telefonlarını veriyorum: (0312) 447 06 60... Faks: (0312) 447 68 33
Ayrıca www.losev.org.tr sitesinden de ulaşabilirsiniz. Bu arada okurlarımdan size yardım elini uzatacak birçok hayır sahibi de olacaktır. Mail adresinizi bunun için veriyorum, ayrıca okulunuza da başvurabilirler. Allah yardımcınız olsun.
Anneme temizliğin her şey olmadığını anlatamıyorum
Merhaba Güzin Abla; benim problemimin kaynağı annem... O, temizlik hastalığı had safhaya gelmiş bir insan.
Ben dört yıl önce evlendim. Benim de temizlik konusunda bazı saplantılarım var tabii ki... Bunun psikolojik bir rahatsızlık olduğunu da biliyorum, ama annem kabullenemiyor. "Ben böyle daha mutluyum" diyor. Defalarca konuştum, bir sonuç alamadım. Kendim için psikoloğa da gittim. Bu saplantımın yanı sıra panik atak teşhisi konuldu, o da ayrı bir problem. Ama asıl önemlisi annemin etkisinden kurtulamıyorum.
Annemin insanlarla iletişimi sırf bu titizlik yüzünden yok oldu. Çevresindekiler ona göre temiz değil. Her nereye giderse gitsin hemen gelip duşa giriyor. Her şeyi yıkıyor. Bu yüzden evine misafir bile gelmiyor.
Ben bu yaşıma kadar anneme göre doğru olanı kabullenmek zorunda kaldım. Ona karşı gelemedim. Hayatı kendime zehir etmek istemiyorum. Bu düşünceleri kafamdan silip, saplantılardan kurtulmak istiyorum. Ne yapmalıyım? Annem asla tedaviyi kabullenmeyerek beni de etkiliyor. Kendi yolumu bulmakta bana yardım eder misin?
RUMUZ: MERİ
Sevgili kızım, gerçekten teşhis ettiğin gibi temizlik hastalığı bir tür saplantıdır ve daha çok yaşamdan umduğunu bulamamış, tatminsiz kadınlarda görülür. Psikolojik olarak tedavi edilebilir. Ancak tedavi olmak istemeyen birine zorla bunu kabul ettiremezsin.
Bu tür bir insanla yaşam çok zor olsa gerek. Bu nedenle hiç değilse sen kendini kurtarmalısın. Şimdi bu tür saplantılar hipnoz yoluyla da tedavi edilebiliyor. Ama bunun için bir psikoloğun yardımı şart.
Sevdiğim kız hayal kırıklığına uğrattı
Sevgili Güzin Abla; ben liseye giden bir gencim. Beni bir kız çok büyük hayal kırıklığına uğrattı. Çalıştığım işyerinin üst katında oturan bir kıza ilk gördüğüm anda aşık oldum. Kızın da bana boş olmadığını biliyordum; çünkü sürekli bakışıyorduk. O da benim yaşımdaydı. Kızı bir gün yalnız göreyim de konuşayım diye can atıyordum. Sonunda yalnız buldum onu. Yanına gittim, biriyle çıkıp çıkmadığını sordum. Çıktığı biri olduğunu söyledi. Sabah sabah beynimden vurulmuşa döndüm. Niye diye sorarsan, beni sevdiği gözlerinden anlaşılıyordu. Sanırım yalan söylüyordu; çünkü konuşurken heyecanlandı. Sözlerini birbirine karıştırdı.
Arkadaşlarım daha ben daha bir şey söylemeden, "Bu kız sana bakıyor, seni seviyor" diyorlardı. Ne olur yardım et, onu çok seviyorum ve hálá kendimde değilim. Bunu yayınlarsan sevinirim. Cevap yaz, bir şey yap, ne olur...
RUMUZ: TERK EDİLEN
Güzel oğlum, keşke senin için bir şeyler yapabilsem. Bu genç kızın seninle yakınlık kuramamasının başka bir nedeni vardır belki, örneğin ailesi çok sıkıdır, tutucudur, nefes aldırmıyorlardır ona...
Seninle arkadaşlık kuramayacağını düşünerek böyle söylemek zorunda kalmış, utanmış olabilir. Belki de henüz bir ilişkiye hazır değildir, çekiniyordur, o yüzden böyle söylemiştir. Biraz sabret bakalım. Telefonunu bilsen, telefon ederdin arkadaşça; belki buzlar erirdi.