Sevgili Güzin abla, ben de köşenizi ilgiyle takip eden bir okuyucunuzum.
Size gelen tüm yazıları bazen ilgi bazen de üzüntü ile okuyorum. Özellikle gençlerin, anne- babaların yanlış tavır ve davranışlarını görmek bir psikolojik danışman olarak çok üzücü. Geleceğimizin teminatı olan çocuklarımızın bu derece hırpalanması, anne ve babaların çocuklarını büyütürken olumlu tutum ve davranış geliştirememeleri, günümüzün önemli bir sorunu. Gençlerin şu andaki durumlarının, gelecekteki kültürümüzü, aile yapımızı, Türkiye ekonomisini olumsuz olarak etkileyeceğini düşünüyorum. Ailelerin, belli bir kültür ve eğitim almaları gerektiğine inanıyorum. Böylece çocuklarını yetiştirirken, bilinçli olacaklardır. Aslında bu devlet politikası olmalıdır. Okula gönderilmeyen kız çocuklarını hesaba kattığımızda, kadınların eğitimi daha bir önem kazanmaktadır. Çünkü, aile kurumunu toparlayıp, oluşturan en önemli öge ‘Anne’dir. Aileler, çocuklarını yetiştirirken karşılaştıkları zorluklar ve kendi sorunlarını çözmek için uzman yardımına ihtiyaç duyuyorlar artık. Bu ülkemiz için önemli bir aşama. Ben bu aşamada kendi üzerime düşeni yapmak, ailelerin, gençlerin psikolojik destek arayışlarında yardımcı olmak isterim. Katkılarımızın olması umuduyla.
N.Gülçin BALKI - Psikolojik Danışman E-mail : n_gulcin@yahoo.co.uk
Sevgili Gülçin hanım, köşemi sizin gibi uzmanların okuması benim için gerçekten onur verici. Yorumlarınız ve düşünceleriniz çok yerinde, size teşekkür ederim. Ayrıca, ‘Güzin abla köşesinin, senelerdir bize gelen binlerce mektup ve maille, toplumun nabzını tuttuğu da bir gerçek. İnsanların bize güvenerek, kendilerini rahatlıkla ifade edebilmesi sayesinde, bir anlamda bu köşe psikologa gitme olanağı bulamayanların başvurduğu bir merci olma özelliğini koruyor. Aile ve toplum gelenek ve görenekleri, eş ve aile baskısı altında kalmış pek çok kadın bu köşede seslerini duyururken, her zaman sevgiyle ve ilgiyle karşılanacaklarını biliyorlar. Ülkemizde, sizin de değindiğiniz gibi, bu konunun gerçek uzmanlarına çok büyük görevler düşmekte. Zaten farkındaysanız, ben de zaman zaman gerçek anlamda ihtiyaç gördüğümde, okurlarımı uzmanlara yönlendiriyorum. Haddimi aşmamaya hep özen gösteriyorum. Keşke sizin de parmak bastığınız gibi, devlet aileleri eğitmek için, ülke çapında eğitim kurumları açsa, büyükler, çocuk yetiştirme gibi kutsal bir görevi, layıkıyla yerine getirebilse de ülkemizde bu kadar ciddi sorunlar ve acılar yaşanmasa. Köşemdeki diğer iki mektubu sizin için, özel olarak seçtim. İşte ailelerinden yakınan gencecik iki insanın acı dolu öyküleri. Siz olsaydınız ne derdiniz onlara?
Çocuk yalnız para değil sevgi, ilgi bekler
Güzin abla, köşenizi her gün okuyorum. Sadece okuyucunuz olarak kalmayıp, size yazmak da istedim. Sorunum ailemin benimle şimdiye kadar hiç ilgilenmemesi, cebime para koyup okula salıvermekten başka, hiç ilgi göstermemeleri. Benim gibi Viyana’da okuyan gençlerin çoğu böyle. Çocuklarını anne ve baba şefkatinden uzak büyütüyorlar. Biraz yakınlık gösterselerdi ne olurdu? Sonra da çocuklar uyuşturucuya kapılmak gibi kötü şeyler yapınca, dizlerini dövüyorlar. Sadece dünyaya getirip okula salıvermekle iş bitmiyor. Ben bu ilgisizliğe dayanamayıp evden ayrıldım ama, sorunlarım iki kat arttı. Hiç sormazlar bile oğlum şu an ne yapıyor, ne yiyor, ne içiyor, diye. Benim mesajım bütün ailelere! Sadece cebine para koymak yetmiyor! Çocuk şefkat ister, anne sevgisi ister, sıcak bir yuva ister. Bunu bulamayınca arkadaşlara yönelir. Bir de kötü arkadaş seçerse, işte o zaman çıkmaz yola girer. Ailenin aklı başına geldiğinde iş işten geçmiş olur. RUMUZ: MERT
Mesajını aynen yayınlıyorum, sevgili oğlum. Zaten sen gereken her şeyi öyle güzel ve hissederek söylemişsin ki, bana söyleyecek pek bir şey kalmamış. Umarım ailen de, başka aileler de gereken dersi ve uyarıyı alırlar.
Ailem zorla evlendiriyor
Sevgili Güzin Abla, ben İzmir’de oturan, 18 yaşında bir genç kızım. Aşık olduğum gençle evlenmeyi düşünüyorduk, ancak ailemin aldığı bir karar, dünyamı kararttı. Beni, hiç tanımadığım bir gençle evlendirmeyi kafalarına koymuşlar. Bu yüzden babamdan çok şiddet gördüm. Beni sadece başlık parası için vereceklerini biliyorum. Ancak ben sevdiğimden başkasıyla evlenmem. İntiharın eşiğindeyim, ne olur yardım edin. RUMUZ: ŞANSSIZ AŞIK
İşte beni kan ağlatan bir sorun bu! Kızların aileleri tarafından para karşılığı satılması, zorla evlendirilmesi! Hem de İzmir gibi bir yerde! Üstelik bu, genellikle dört kişilik bir mutsuzluğu beraberinde getiriyor. Bu şekilde evlenen çift asla mutluluğu yakalayamıyor. Kızın sevdiği genç, üzüntü içinde başkasıyla evleniyor. Onu da mutsuz ediyor. Tabii bu evliliklerden doğacak çocukların mutsuzluğunu hiç hesaba katmıyoruz bile. Şimdi bu genç kız, sevdiği gence kaçsa, suçlu mu olacak?