Paylaş
Sevgili Güzin Abla, kocamın ilgisizliği ve aşırı kıskançlığı, sürekli kavgaları, uzak davranışları, şiddet ve dayak beni ihanete sürükledi. Başkalarında ayıpladığım durum benim başıma geldi. Eşim çok sinirli ve agresif biri, buna rağmen evine ve bana düşkün görünüyor.
Ben 31 yaşımdayım, güzelim, kültürlü bir kadınım. Eşimi aldattığım adam evli; yetişkin çocukları var. Bana hiç ümit vermiyor, sadece sevişiyoruz. Buna rağmen benden devamlı hediye ve ihtiyacı olduğu her şeyi istiyor.
Üstelik ne sık sık görüşebiliyoruz ne de bana karşı güzel bir davranışı oluyor. Ben duygusal biriyim, onu sevdiğim için isteklerini kıramıyorum. Ama arkası da gelmiyor, çaresiz kaldım, ne yapayım?
Rumuz: Selma
Sevgili kızım, sanırım bu adamın seni kullandığının farkındasın. Senin zaafından yararlanıyor; eminim ona eşinin davranışlarını, seni nasıl mutsuz ettiğini anlatmışsındır. Bu durum onun da işine geliyor. Genç güzel ve kültürlü bir kadınla beraber olmak onun neden işine gelmesin? Üstelik sen ona hediyeler alıyor, bir anlamda bakıyorsun da... Anlattığına göre istekleri bitmek bilmiyormuş.
Eşinden ayrılırsın, olur biter. Başkasını sevdiğine göre, (ya da sevdiğini sanıyorsun bana göre) artık eşine karşı duyguların bitmiş. O halde bu tatsız durumdan kurtul, eşinden boşan. Kendine gerçek bir sevgili bulman için özgür kalman yeterli.
Eşimle ne zaman sevişmek istesem “sapık mısın sen” diyor
Sayın Güzin Hanım, eşiyle seks eksikliği yaşadıklarını söyleyen ve hep erkekleri kötüleyen hanımların gerçekleri dile getirmediklerini düşünüyorum. Onlar sizi de yanıltıyorlar. Aslında erkekler değil ama kadınlar değişti. Mesela eşime ne zaman yaklaşmak istesem, “Aklında zaten hep o iş var, sapık mısın nesin?” tarzındaki cümleleriyle karşılaşıyorum.
Eli yüzü düzgün, her zaman temizliğine önem veren, ön sevişmeye ve eşinin tatmin olmasını bekleyen orta yaşlı bir erkeğim. Hep benimle olmaktan mutluluk duyduğunu söyler ama öncesinde bu kırıcı lafları söylemekten vazgeçmez. Bu da benim psikolojimi bozuyor. İsteğimi azaltıyor.
Erkek-kadın ilişkisinde, onların eşit olduklarına inanırım. Ancak fiiliyatta kadınlar manevi, erkekler maddi yönden üstündür ve birbirlerini tamamlarlar. Siz medya mensuplarının da bu eşitliği vurgulayıp, bir tarafı kötülememeye dikkat etmesi gerekir. Yazılarınızda da erkekleri kötülediğinizi görüyorum. Yapmayı, kadınları erkeklere karşı düşmanlığa teşvik etmeyin. Sonra işte şiddet oluşuyor. Kocasına karşı diklenen ve dayak yiyen kadının “pe….k... sen de erkek misin?” gibi laflar etmediğinden emin misiniz?
Rumuz: Eşit değil miyiz
Sözlerinizin hemen hepsine katılıyorum, sevgili okurum. Tek bir cümleniz hariç; “Siz olsun kadınları erkeklere karşı düşmanlığa teşvik etmeyin” diyorsunuz ya, işte burada haksızsınız. Belki zaman zaman erkeklere biraz yükleniyor olabilirim. Ama asla düşmanlığa teşvik etmem söz konusu olamaz. Eğer beni düzenli okuyorsanız, hanımları da suçladığımı, onları biraz silkelediğimi görüyorsunuzdur.
Mektubunuz çok önemli iki noktaya değiniyor. Birincisi hanımların cinsellik açısından eşlerini psikolojik açıdan çöküntüye uğratması... İkincisi ise tartışma sırasında kadınların erkeği aşağılayıcı, zıvanadan çıkarıcı sözler sarf etmeleri. Gerçekten işte bu, kadınlarımızın çok dikkat etmeleri gereken bir konu. Hele kadın cinayetlerinin bu kadar arttığı bir dönemde.
Paylaş