Merhaba Güzin Abla; ben 29 yaşındayım, 4 ay evvel evlendim ama evlendiğim günden beri kayınvalidemle geçinemiyorum.
Eşim ise kaynanamın tek çocuğu, bu yüzden şimdi bize kan kusturuyor.
Eşim de annesiyle eskisi gibi konuşmuyor. Konuşmamasının sebebi nikáhımıza 2 gün kala yeni evimizi basıp, sinir krizi geçiriyormuş gibi cıngar çıkarması.
Sinir krizi geçiriyormuş gibi dedim çünkü bana pek gerçek gibi görünmedi. Neden derseniz, doktoru ilaç tedavisinin yeterli olacağını söylemiş. Bunu duyduktan sonra kayınvalidem kendini sedyeden aşağı atmış, çılgın gibi davranmış.
Daha sonra bize rahatsız edici telefonlar etmeye başladı. Yaklaşık 1 ay boyunca ağza alınmayacak sözler söylemeye devam etti. Şimdi de eşime telefon edip anneliğini ileri sürerek, duygusal sömürü yapmaya çalışıyor.
Telefonda ağlayarak konuşuyor, eşimin sinirleri bozuluyor. Son yarattığı olayda ise eşimle konuşmuş, eşime bizim yaşadığımız evde onun için bir oda ayırmamızı söylemiş. Eşim de ona "Olmaz" demiş. Bana söylediği kadarıyla tabii ama akşam işten döndüğümüz zaman, kayınvalidemin eşyalarının bulunduğu bavul, bizim kapının önünde duruyordu. Eşim de içeri aldı o bavulu. Ben sinirlendim çünkü bana huzur vermeyen o kadının eşyalarının evimde olması beni rahatsız ediyordu haliyle.
Eşime bavulu geri götürmesini söyledim, eşim "Kalsın" dedi. Ben biraz daha üsteleyince kavga çıkardı. Sonunda "Senden de ondan da bıktım, ikinizi de susturamıyorum" dedi.
Biz o akşam ilk defa ayrı yattık hálá konuşmuyoruz. Eşim dün işyerime gelip alyansımı istedi "Bu iş bitti" dedi. Ama akşam yine eve geldi, yine de konuşmadık, beni gün boyu aramıyor, sormuyor. Güzin Abla, bu durumda ne yapmam gerekiyor.
RUMUZ: ÇİÇEK
Sevgili kızım, her şeye rağmen bu kadar tepkili bir insanın ruhsal sağlığının pek yerinde olmadığı belli. Belki yaş dönemi, belki bir başka nedenle... Kayınvalidenin size rahat vermemesinin mutlaka bir ruhsal sorundan geldiğini kabul etmelisin.
Eşinin tepkisini ise aşağı yukarı anlıyorum. Bu genç adam, evlenmeden önce başlayan bu sorunlardan bıkmış anlaşılan. Ne kayınvaliden laftan sözden anlıyor, ne de sen...
Adam iki arada bir derede bunalıma girmiş besbelli. Henüz çok yeni evlisiniz. İkinizin de bu kadar erken pes etmesi çok yersiz. Eşini yumuşatmak senin elinde, sonuçta annesini atamaz.
O halde fedakarlık sana düşüyor. Evine gelen bavulu kabul etmemen yakışıksız olmuş çünkü evim dediğin o yer aynı zamanda eşinin de evi.
Kayınvalidenin gelip sizde kalmasını eminim eşin de istemiyordur. Ama bu konuyu tartışmadan, tatlılıkla, yumuşaklıkla anlatmalısın ona. Ama sen "Kesinlikte bavulları istemem" deyince adamın da tepesi atmış olmalı. Eşini iyi tanıyor olmalısın, onun gönlünü almak elinde.
Merhaba Güzin Abla; ben 29 yaşındayım, 4 ay evvel evlendim ama evlendiğim günden beri kayınvalidemle geçinemiyorum. Eşim ise kaynanamın tek çocuğu, bu yüzden şimdi bize kan kusturuyor.
Eşim de annesiyle eskisi gibi konuşmuyor. Konuşmamasının sebebi nikáhımıza 2 gün kala yeni evimizi basıp, sinir krizi geçiriyormuş gibi cıngar çıkarması.
Sinir krizi geçiriyormuş gibi dedim çünkü bana pek gerçek gibi görünmedi. Neden derseniz, doktoru ilaç tedavisinin yeterli olacağını söylemiş. Bunu duyduktan sonra kayınvalidem kendini sedyeden aşağı atmış, çılgın gibi davranmış.
Daha sonra bize rahatsız edici telefonlar etmeye başladı. Yaklaşık 1 ay boyunca ağza alınmayacak sözler söylemeye devam etti. Şimdi de eşime telefon edip anneliğini ileri sürerek, duygusal sömürü yapmaya çalışıyor.
Telefonda ağlayarak konuşuyor, eşimin sinirleri bozuluyor. Son yarattığı olayda ise eşimle konuşmuş, eşime bizim yaşadığımız evde onun için bir oda ayırmamızı söylemiş. Eşim de ona "Olmaz" demiş. Bana söylediği kadarıyla tabii ama akşam işten döndüğümüz zaman, kayınvalidemin eşyalarının bulunduğu bavul, bizim kapının önünde duruyordu. Eşim de içeri aldı o bavulu. Ben sinirlendim çünkü bana huzur vermeyen o kadının eşyalarının evimde olması beni rahatsız ediyordu haliyle.
Eşime bavulu geri götürmesini söyledim, eşim "Kalsın" dedi. Ben biraz daha üsteleyince kavga çıkardı. Sonunda "Senden de ondan da bıktım, ikinizi de susturamıyorum" dedi.
Biz o akşam ilk defa ayrı yattık hálá konuşmuyoruz. Eşim dün işyerime gelip alyansımı istedi "Bu iş bitti" dedi. Ama akşam yine eve geldi, yine de konuşmadık, beni gün boyu aramıyor, sormuyor. Güzin Abla, bu durumda ne yapmam gerekiyor.
RUMUZ: ÇİÇEK
Sevgili kızım, her şeye rağmen bu kadar tepkili bir insanın ruhsal sağlığının pek yerinde olmadığı belli. Belki yaş dönemi, belki bir başka nedenle... Kayınvalidenin size rahat vermemesinin mutlaka bir ruhsal sorundan geldiğini kabul etmelisin.
Eşinin tepkisini ise aşağı yukarı anlıyorum. Bu genç adam, evlenmeden önce başlayan bu sorunlardan bıkmış anlaşılan. Ne kayınvaliden laftan sözden anlıyor, ne de sen...
Adam iki arada bir derede bunalıma girmiş besbelli. Henüz çok yeni evlisiniz. İkinizin de bu kadar erken pes etmesi çok yersiz. Eşini yumuşatmak senin elinde, sonuçta annesini atamaz.
O halde fedakarlık sana düşüyor. Evine gelen bavulu kabul etmemen yakışıksız olmuş çünkü evim dediğin o yer aynı zamanda eşinin de evi.
Kayınvalidenin gelip sizde kalmasını eminim eşin de istemiyordur. Ama bu konuyu tartışmadan, tatlılıkla, yumuşaklıkla anlatmalısın ona. Ama sen "Kesinlikte bavulları istemem" deyince adamın da tepesi atmış olmalı. Eşini iyi tanıyor olmalısın, onun gönlünü almak elinde.
Neden aç hayvanları doyurmamız engelleniyor
Lütfen Güzin Abla, tüm hayvanseverleri ilgilendiren bu konuyu köşenizde yayınlarsanız çok memnun olurum. Belki şu zavallı hayvanlara bir yardımda bulunabiliriz. Ben emekli bir kadınım. 45 senedir Almanya’da yaşıyorum. Bundan birkaç sene önce Çorlu’nun Yenice beldesinde bir yazlık aldım ve senenin altı ayını orada geçiriyorum. Bu zaman içinde de oradaki kedi ve köpekleri besliyorum. Tabii ki kaldığım sitenin dışında. Buna rağmen çok büyük hakaretlere maruz kalıyorum.
Sadece bana değil asıl hayvanlara işkence yapılıyor. Sopalarla hayvanların belleri, ayakları kırılıyor. İnsanımızda hiç mi vicdan kalmadı artık. Allah Kuran’ı Kerim’in birçok ayetinde muhtaçlara yardım etmemizi söylüyor, ayrıca hayvanları da ümmetinden sayıyor. İnsanlarımızdan merhamet dileniyorum. Belki birileri çıkar da bu haksızlığa dur der.
RUMUZ: GÜLAY
Bilmez miyim bu tür insanları sevgili okurum. Aynı şeyler benim de başıma gelmiyor mu sanıyorsunuz. Bu yaz Datça’da sokak hayvanlarını beslerken bir adam gelip üzerime yürüdü: "Sen besle besle, bak görürsün, sizler gidince ben bunların hepsini zehirleyeceğim. Zehiri aldım hazır bile..." dedi.
Adama nasıl bağırmışım bilmiyorum: "Allah sana fırsat vermez inşallah!" diye. Tırıs tırıs gitti, ardına bakmadan. Ama işte onun gibi düşünenler o kadar çok ki... Şimdi endişe içindeyim, ya onları seneye bulamazsam diye. Bu kişilere göre hayvanların bu dünyada yeri yok, sadece kendileri için yaşam alanları var... Ne acı değil mi?
Ailem ’Bize ne getirdin de bizden bir şey bekliyorsun’ diyor
Merhaba Güzin Abla, ben Belçika’dan yazıyorum. 17 yaşında bir okurunuzum. Bugüne kadar aileme kendimi sevdirmek için elimden geleni yaptım ve hálá da yapıyorum ama olmuyor. Ailem beni dinlemek bile istemiyor ya da ben kendimi anlatamıyorum.
Ne zaman bir fikrim olsa ya da bir isteğim olsa, dile getirdiğimde verdikleri tek cevap "Hayır" oluyor.
16 yaşında başlamıştım çalışmaya ve halen de çalışıyorum. Bugüne kadar da çalışıp kazandığım paraları hep aileme verdim. Vermeye devam ediyorum ama bir isteğim olsa, bana "Ne getirdin de birşey istiyorsun" diyorlar. Bu da benim çok gücüme gidiyor. Bu yüzden gece gündüz ağlıyorum.
Kimseye derdimi anlatamıyorum; arkadaşlarım dahil, hiç kimseye de belli etmiyorum, ne durumda olduğumu... Ne yapacağımı düşünüyorum ama elimden bir şey gelmiyor. Sonuçta ne kadar iyi veya kötü olsalar da onları silip atamam.
Birçok hayalim var ama nasıl olsa yapamayacağımı bildiğim için çok da üstüne gitmiyorum. Evlenmeyi de düşünüyorum ama arkamda bir destek çıkanım olmadıktan sonra korkuyorum evlenmekten. Bana gelin gelen kızın canını yakmak da istemiyorum. Ne olur abla bana bir yol göster.
RUMUZ: MUZO
Bazen böyle bencil ve maddiyattan başka hiçbir şeye önem vermeyen aileler olduğunu görüp, insanlık adına üzülüyorum. Eminim siz çok fazla çocuklu bir ailesiniz. Ve bu tür ailelerde çocuğun değeri yok...
Onlar ancak beslenmesi gereken boğazlar olarak görülüyor. Üzülme, kendini yıpratma. Ne mutlu ki, bir işin var ve çalışıyorsun. Zaman içinde kendi yuvanı kurar, evden ayrılırsın. Ama biraz daha sabretmelisin, bunun için çok erken...