Paylaş
Eşimle aynı üniversitede tanıştık, sevişerek evlendik. Benim hayatıma giren gerçek manada ilk kadın, eşimdir.
40 yaşıma kadar ondan başka kadına dönüp bakmadım.
Bir seyahatte tanıştığım genç bir hanımla, isteğim dışında, emrivaki gibi bir ilişki yaşadım. Daha sonra 2007’de gene bir başkasıyla beraber oldum. Bu sonuncusunda, tamiri çok zor hatalar yaptım. Olayı öğrenen eşim haklı olarak çok incindi. Sonuçta bu sorun ayrılmamıza kadar gitti.
Eşimi her zaman sevdim, hâlâ da çok sevmekteyim. Her gece rüyamda, onun bir başkasıyla olduğunu görüyor ama bunu hayal bile edemiyorum. Allaha şükür ki, onun böyle bir niyeti yok. Ara sıra içime doğduğunda evinin civarına gider, beklerim. Bakarım birkaç dakika sonra karşıdan geliyor. Tamamen tesadüftür bu. ıki medeni insan gibi konuşuruz. Sonra ayrılırız. ıtiraf edeyim; ondan başkasıyla evliliği düşünemiyorum bile. Çünkü onda gördüğüm mükemmel kişiliği bir başkasında bulamam. şimdi tek umudum beni affetmesi. Biliyorum ki ikimiz de hâlâ birbirimizi çok seviyoruz. Keşke ben bu suçları işlemeseydim. Onu bu kadar çok sevdiğimi ben bile bilmiyormuşum doğrusu.
Neden başka kadınlarla beraber oldum, diye kendimi sorguladığım çok oldu. Bu erkeklerin genlerinde olan bir şey maalesef. Yoksa eşinin yetersizliği veya eşini sevip sevmemesi rol oynamıyor. şunu da biliyoruz ki, evli erkeklerin çoğu da bu hataya düşüyor...
Birde hanımların, erkeklerin bu suçlarına karşılık “ya karın da aynı şeyi yapsaydı” yorumları var ki sanki kendileri misilleme yapabileceklermiş gibi. Sanki karşılık vermedikleri takdirde huzur bulamayacaklarmış gibi...
Oysa yalnız bizde değil, hiçbir toplumda kadınların erkeklerin yaptığı her şeyi yapabilecekleri gibi bir olgu yok.
Evet ihanet olmasa evlilik hayatı çok daha güzel olurdu, ama geriye dönüşler de olmalı... Kadın affetmesini bilmeli...
Rumuz: Pişmanlık
Kısacası sevgili okurum, “erkekler ihanet edebilirler, bu onların genlerinde var, ama kadınlar da fazla uzatmayıp, affetmeliler...” demek istiyorsunuz...
Bunca yıllık eşinizi, hadi diyelim, bir anlık zaafa kapılıp bir kez hata yaptınız ve aldattınız. Ya ikincisine ne demeli? Bir kez bir kaçamağın heyecanını yaşamak istediniz de, neden bunu tekrarlamak ihtiyacı duydunuz? Eşinizi bunca severken, onun yerini kimsenin tutamayacağını bilirken...
Yoksa bu ihanetler mi size eşinizin değerini hatırlattı? Bu açıdan bakınca, belki de iyi olmuş, diye bile düşünebilir insan. Ama eşiniz bunu hak etmediğini düşünüyordur, elbette. Umarım sizi affeder ama ihanete uğrayan bir kadının kırgınlığı kolaylıkla tamir edilmez.
Göz altındaki morluklardan kurtulmak isteyenlere
Sevgili Güzin Abla, geçenlerde göz altlarındaki morumsu görüntü nedeniyle size yazan bir okurunuzun üzüntüsünü okuyunca yardımcı olmak istedim. Biliyorum siz okurlarınızın deneyimlerini paylaşmalarını çok seversiniz. Ben de size şükürler olsun, şimdi mucizevi bir şekilde kurtulduğum ama yıllar süren bu sıkıntımdan bahsetmek istiyorum:
Göz altlarımdaki morartılar, koyu renk halkalar... Aslında bu sorun bende çocukluğumdan beri vardı. Ama yıllar geçtikçe azalacağına arttı. Özellikle de yorulduğumda göz altlarımdaki koyuluk beni çok yaşlı gösteriyordu.
Birkaç doktora gittim. Alerjik bünyeme ve sinüzitime bağlı olduğunu söylediler. ılaçlar verdiler...
Neler denemedim; çay pansumanları, pahalı kremler, hatta bir ara ünlü biri önerdi diye hemoroit kremi bile kullandım. Ama nafile. Sonuçta bir tesadüf eseri Dermatolog Ethem Bey’in de önerisiyle, Kusviçla adı verilen bir tedavi yaptırdım. Bu bir lazer tedavisi. Göz altlarımdaki karartı kayboldu, sanki 10 yaş gençleştim.
Rumuz: Bir öneri
Gerçekten okurlarım arasındaki yardımlaşmalar beni mutlu ediyor. Okurlarımın birbirlerine bilgi aktarımı çok yararlı oluyor.
Ben de ilk kez sizden duyup, öğrendiğim bu ilginç isimli tedaviyi internette araştırdım.
Göz altı morlukları ve göz altı karartıları için yeni bir tedavi yöntemiymiş.
Bir lazer türü Kusviçla. Deri altında biriken siyah ve mor pigmenti gideriyor, çevre dokuyu bozmadan, rengini açıp, dokuyu da sıkılaştırıyormuş.
Ama siz yine de bu yöntemi denemeden önce mutlaka ama mutlaka doktorunuza başvurun.
Paylaş