Geçtiğimiz hafta TV’deki kadın programlarında yaşanan olaylar yüzünden, gözler birden kadınlara ve kadın sorunlarına yöneliverdi. İnsanlar bir anda Türkiye’de kadınların konumuna ilgi duyar oldu.Ama sonuç yine her zamanki gibi çözümsüzlük. Bu olaylar da unutulacak ve yine kadınlar yalnızlıklarıyla, dayaklarıyla, acılarıyla, sorunlarıyla baş başa kalıp, yine kime başvuracaklarını bilemeden, çırpınıp duracaklar çaresizlik içinde. Kadın sorunlarına bir çözüm bulmak için bunca yıldır yazıp çizen, aslında iğneyle kuyu kazan benden daha iyi kim bilebilir Türkiye’deki kadınların sorunlarını?Yıllardır bir şey mi değişti sanıyorsunuz? Ne yazık ki değişmedi. Belki sadece mutlu azınlık diyebileceğimiz belirli bir kesim için bir şeyler değişmiştir ama geri kalanlar için hiçbir şey değişmedi. Yine aile baskısıyla çocuk yaşta evlendiriliyorlar, yine eşlerinden dayak yiyorlar, yine nikahsız yaşıyorlar, yine aldatılıyorlar. Dayaktan kaçmak için baba evine sığınmak istiyorlar, aileleri dışlıyor. Çünkü kız çocuğu, o evde gereksiz ve fazladan bir boğaz... Ve tabii ‘kocasıdır, ister döver, ister sever, kim karışır’; değil mi? Katlanamazsa sokağa, kötü yola düşmüştür, işte o zaman da vurulması caizdir! Ya babası, ya kocası, ya da işte eline silah tutuşturulan kanından canından oğlu tarafından! Sonuçta şu köşeye başladığımız 40 yıldan beri, kadınlar açısından pek bir şey değişmedi. Bu yazı bana daha bir hafta önce geldi. İşte size 12 yaşında zorla evlendirilen bir kadının öyküsü. Ne ilginç zamanlama ama değil mi?Rumuz: Bir Garip Kuş / Bundan sekiz yıl önce 12 yaşındayken ailemin zoruyla, hiç görmediğim biriyle görücü usulü ile evlendirildim. Çok kötü bir evliliğim oldu. Evliliğim boyunca sadece kocamdan değil, ailesinden de devamlı şiddet görüyordum. Bir buçuk yıl evli kaldım ve sonunda dayaklara dayanamayarak ayrıldım. Ayrıldım diyorum ama aslında resmi nikáh bile yoktu aramızda. Zaten resmi nikáhımız ben o yaştayken olamazdı ki. Ayrıldıktan sonra eşim dönmem için çok ısrar etti, ben dönmek istemedim. Buna karşılık eşim beni kaçırmaya çalıştı. Ben yine de direndim ve dönmedim. Bundan sonraki iki seneyi ailemle geçirdim. O iki senenin her günü benim için ölüm gibiydi. Sebebiyse eski eşime dönmem için sürekli baskı yapmalarıydı.Her şeye küsmüştüm ki karşıma yeni bir kısmet çıktı. Daha doğrusu beni yine görücü usulüyle evlendirmek amacıyla biriyle tanıştırdılar. Bu kişiye ilk başlarda pek güvenmesem de, çevremdekiler onu o kadar övmüşlerdi ki, sonunda inanmaktan başka bir seçeneğim kalmamıştı. Hem zaten ailemin benden kurtulmak istediğini de hissediyordum. Benim için de sanki ondan başka kurtuluş yoktu. Benden 18 yaş büyüktü ama olgundur ve güvenebilirim diye düşündüm. Hayata yeniden başlamak istiyordum. Bu sebeple ikinci evliliğime adım attım. Evliliğimin beşinci gününde hamile kaldım. Eşim yurtdışındaydı, beni de yanına aldırttı. Böylece benim için gerçekten yepyeni bir hayat başlamış oldu. İlk dört yıl çok mutlu geçti. Şu anda ben 20 yaşındayım, oğlum üç. Eşim dört seneden sonra çok değişti. Onun gerçek yüzünü tanımaya başladım, aşırı kumar tutkusunu öğrendim. Üstellik ailesi de benim yurtdışında yalnız olduğumu, oğlum ve eşim dışında hiç kimsem olmadığını bildiklerinden, bunu koz olarak kullandılar. Bana olmadık iftiralar attılar. Yeni çevreme karşı zor durumda bırakmak için, beni başka erkeklerle gördüklerini ve değişik erkeklerle görüştüğümü iddia ettiler. Övünmek gibi olmasın ama ablacığım, onların hepsinden güzel olduğum için beni çekemediler sanıyorum.Oğlum için, onun babasız büyümemesi için eşimle iyi geçinmek istiyorum. Hem de bu genç yaşta ikinci bir ayrılığı kabullenemiyorum. Ailemin yanına, üstelik bu defa bir de çocukla, hiçbir şekilde dönemeyeceğimin de farkındayım. Ablacım bana lütfen rahatlatıcı ve içimi ferahlatıcı bir şeyler yaz ki bu gurbet ellerde bile sığınacağım bir ablam olduğunu bileyim. Size mutlu, huzurlu bir hayat; bu kadar insanın derdine deva oldunuz için de sabır diliyorum.Sevgili kızım, haklısın; en fazla ihtiyacım olan şey, sabır. Ama yalnız sabır mı? Senin gibi acı çeken kadınların, bu dünyadaki haksızlıkların, ailelerin ve eşlerin acımasızlığı nedeniyle hayatları kararmış insanların, aldatılan genç kız ve kadınların tüm sorunlarına ve üzüntülerine katlanabilmek için de çok geniş bir yüreğe ihtiyacım var benim. Senin de sabırlı olman gerekiyor kızım. Madem eşin aslında çok da kötü bir adam değil, belki zaman içinde bu kumar tutkusundan vazgeçer. Onu evine bağlamak biraz da senin elinde. Belki zamanla kumarın ne kadar kötü bir şey olduğunu anlayıp, çocuğu için düzelir. Çocuk denecek yaşta evlendirilmiş bir kadın olarak, bu çektiklerin seni olgunlaştırmışsa, eminim bunu da başarabilirsin. Ama umarım bu defa eşinden şiddet görmüyorsundur ve artık resmi nikahın da vardır.