Paylaş
Sevgili Güzin Abla, aslında cevabını iyi bildiğim bir sorum var. Ama yıllardır içim içimi kemiriyor. Size danışmamın bir sebebi içimi döküp rahatlamak.
Diğer bir sebebi de bahsedeceğim hanımefendinin de yıllar yıllar önce size sorduğu sorunun köşenizde cevaplanmış olması.
Güzin Abla, ben seneler önce bir kıza âşık oldum.
Aileler arası anlaşmazlıklarla geçen sancılı bir beraberlikten sonra, detaylarına girsem “böyle ayrılık sebebi mi olurmuş” diyeceğiniz saçma sebeplerden ayrıldık.
Bu hanımefendiye hiç yalan söylememiştim. Ayrılırken ilk ve tek yalanımı söyledim:
“Seni sevmiyorum.”
Yalanın kuyruklusu.
10 seneden fazla bir süredir bu hanımefendiyi düşünmediğim, düşüncesiyle içimin titremediği, keşke geçmişe dönebilseydim demediğim tek bir günüm olmadı.
İşin garip tarafı şu ki, buna rağmen ben evlendim, çoluk çocuğa karıştım. Onun durumunu tam bilmiyorum. İrtibat koptu epeydir.
Size de yazmıştı bizimle ilgili, bu nedenle birkaç kez nişanlandığını ama evlenmediğini duydum.
Ben aslında yalan söylemeyi bilmeyen, kimseyi aldatmayan, gözü dışarıda olmayan bir erkeğim.
Hâlâ eski sevdiğim yüreğimde, gizli olsa da aileme sadığım.
Tüm duygularımı içimde yaşıyorum.
Ama şunu bilin ki, çok ama çok zorlanıyorum.
Ne yapmalıyım Güzin Abla?
◊ Rumuz: Unutamadım, unutamıyorum
YANIT
Sevgili oğlum, “son pişmanlık fayda etmez” derler. Sen de bu pişmanlığını yaşıyorsun sanırım. Kendin de söylediğin gibi aslında çok basit bir nedenden ayrılmışsınız.
Onu terk etmişsin ve yalan söyleyip “seni sevmiyorum” diyebilmişsin. Şimdi ise yıllardır bu acıyla ve özlemle yaşadığını anlatıyorsun bana.
Dediğin gibi ilginç bir şekilde bu hanım bana yazmış olabilir. Tam olarak kesin bir şey söyleyemeyeceğim, belli ki sen bu yazısını köşemde okumuşsun.
Keşke rumuzunu yazsaydın. Bir kez daha bu mektubu okuyup, senin sorununu iki taraflı olarak inceleme imkanı bulabilirdim.
Bir yandan da erkeklere seslenmek istiyorum. Basit bir kıskançlık, basit bir kavga, bir aile sorunu ya da buna benzer bir nedenden sevdiğiniz kadını terk edebiliyorsunuz.
Daha sonra, hatta belki senin gibi yıllar sonra bu yaptığınızın ne kadar büyük bir hata olduğunu anlıyorsunuz.
Bu arada hem kendinizi hem o sevdiğiniz kadını, hem de şu anda birlikte olduğunuz eşinizi sonsuz bir mutsuzluğa mahkum ediyorsunuz.
Böylece birçok yuvada büyük bir psikolojik çöküş yaşanıyor. Ve sebebi “Ne kadar saçmaymış” diyebildiğiniz basit bir sorun aslında. Ancak bunu yıllar geçtikten sonra anlayabiliyorsunuz...
O zaman sevdiğiniz kadına sırtınızı dönmeden önce bir kez daha düşünmelisiniz.
Şu anda geri dönüşü çok zor bir durumla karşı karşıyasın, sevgili oğlum...
Evlenmişsin, çoluk çocuğa karışmışsın. Evlendiğin o hanımın burada suçu ne?
Eşine sadık olduğunu söylüyorsun. Ne mutlu...
Ama eşin acaba yıllardır, aynı yastığı paylaştığı erkeğinin aklının ve yüreğinin bir başka kadında olduğunu biliyor mu?
İnsanın aklı ve yüreği bir başkasındaysa, bu aldatma olmuyor mu sence?
Paylaş