Daha önce evlendim diye ailesi beni istemiyor

Sevgili ablacığım, ben 29 yaşında ama yaşından daha genç gösteren bir kadınım.
Benim sorunum, aslında hiç de sorun olmayan fakat çevremce bir hastalıkmış gibi görülen dulluk!
Ben 23 yaşında evlendim. Eşim beni çok döverdi ama ailemin korkusundan boşanamıyordum.
Bir oğlum oldu. Çocuğumuz olunca her şey düzelir diye düşünürken eşim daha beter davranmaya başladı bana.
Eşim zengin, bense fakirdim. Aramızdaki sorun da buydu. Beni bir çöp dahi almaya layık görmez ama kendisi istediği gibi yaşardı.
Senelerim böyle geçti. Ta ki o evi terk edinceye kadar... Sonrasında boşandık ama sorunum bitmedi, aksine daha da arttı.
Bu kötü evlilik yüzünden psikolojik olarak çok hastalandım. İlaçlarla ve arkadaşlarımın yardımları sayesinde biraz kendime geldim.
Artık kendime yeni bir hayat kurmak isterken, beni biriyle tanıştırdılar.
Önce istemedim ama o kişi tam bir yıl uğraştı benimle olmak için.
Sonunda “Neden olmasın?” dedim. Ve gerçekten çok güzel bir ilişkimiz oldu. Onun benim hediyem olduğunu düşünüyordum.
Aradan iki sene geçti, sevdiğim adam ilk günlerdeki gibi davranmamaya başladı. Beni ailesinden ve çevresinden gizlemek ister gibiydi. Sorun elbette ki dul olmamdı.
Zaten ailesi ilişkimizi öğrenince beni istemedi. Çünkü o hiç evlenmemişti. Henüz 26 yaşındaydı ve maddi durumları da pek iyi değildi.
İlişkimiz başlayalı dört sene oldu. Artık sevdiğim bana eskisi gibi davranmıyor. Beni sürekli azarlıyor.
Bir sonumuz yok, ilişkimiz her an bitecekmiş gibi...
Ama bir yandan da bana “Seni çok seviyorum, sensiz ölürüm” diyor.
Bense her gece ağlayıp “Neden değiştin?” diye soruyorum.
Artık çok yoruldum...
Rumuz: Dul olmak

Son dönemde boşanmalar o kadar arttı ki, artık hiç kimse “Benim evliliğim sonsuza kadar sürecek” diyebilecek durumda değil.
O seni beğenmeyen insanların bile bunca yıllık evliliklerine güvenmemeleri iyi olur. Bir gün o hanımlar da kendilerini boşanmış, dul bir kadın olarak bulabilirler ya da aynı şey kendi kızlarının da başına gelebilir.
Bu nedenle oğullarının dul bir hanımla evlenmesine karşı çıkan aileler, hem günaha giriyor hem de çok ayıp ediyorlar.
Ama asıl önemli olan nedir, biliyor musun? Sevdiğin adamın onlara tepki göstermeyip seni korumaması... Ve inan, bu evlenseniz de devam edecektir.

21 yaşındayım 7 yıldır onu seviyorum

Güzin Abla, şu an yaşım 21. İlişkime başlama yaşım ise 14... Tam yedi yıldır sevdiğim erkek aynı. Arada gelgitler olsa da o benim vazgeçilmezim.
Üç sene yolunda giden bu birlikteliği bir zaman sonra sevdiğim kişinin yalan ve ihanetleri altüst etti.
Ben de zaman zaman gelgitler yaşadım ama onun yaptıkları yüzünden de çok acı çektim.
Kısa süre sonra pişman olduğu için ilişkimize devam ettik, internet aracılığıyla tabii. Birbirimizden hiç kopamadık zaten.
Aynı şehirde oturuyoruz ama o şimdi başka bir şehirde okuyor. Ben de ondan bir yıl sonra, yani bu sene sınava girdim ve başarısız oldum.
Bunu ona söylemek istemedim. Sınavımın iyi geçtiğini, hatta onun eğitim gördüğü şehirdeki bir üniversiteyi kazandığımı söyledim. Hayatımın gayet güzel gittiği imajını verdim.
Tam da tahmin ettiğim gibi görüşme isteğini ısrarla dile getirdi, bense hep reddettim.
Aynı şehirde olmayınca onunla nasıl görüşebilirdim ki?
Gerçekten orada okusaydım, elbette görüşürdüm. Bu kadar ısrara dayanamazdım.
Bu yalanı ona açıklamam, onu tamamen kaybetmem demek. Tek çarem, bu yalanı gerçeğe dönüştürmek, yani bu yıl üniversiteyi kazanmak.
Ama yine de çok korkuyorum. Ya seneye onu tamamen kaybedersem?
Rumuz: Biçare zamansız

Güzel kızım, anladığım kadarıyla bahsettiğin sadece internet aracılığıyla süren bir ilişki. Yani şimdiki tabirle “sanal ilişki”. Ve bu arkadaşlık sen daha çocuk sayıldığın bir sırada; 14 yaşındayken başlamış.
Bu arada o kadar doğal bir şekilde seni aldattığını söylüyorsun ki duyan da gerçek sanır. Bu nasıl aldatma kızım?
Hem senin de gönlün sağa sola kaymış. Bundan daha doğal ne olabilir ki? Hangi genç adam, çocuk yaştaki bir sanal sevgiliyi bunca yıl hiç göremeden sevebilir, böyle bir ilişkiyi sürdürebilir? El insaf!
Üstelik hâlâ çocuksu davranışlarla onu üzmeye, meraklandırmaya çalışıyorsun. Bence ona karşı içten davranmalısın.
Hem aranızdaki arkadaşlık gerçek bir ilişkiye dönüşmedikçe, her ikiniz için de her an yeni bir heyecan söz konusu olabilir. Bunu da kimse yadırgayamaz.

Kadın, gençliğinde çektiğini gelinine de çektiriyor

Kadın ruhunu analiz etmek tabii ki sizin uymak zorunda olduğunuz bir yöntem. Ama laf aramızda, bu iş aslında çok zor ve hassas kadın ruhuna bağlı değişken bir durum.
Kadın, “REKABET”i çok zor kaldırıyor. Gelin olarak azap çekiyor ama gün gelip kayınvalide olunca kendisi de aynı yoldan gitmeye başlıyor.
Benim anneciğim de ilk eşimi hem güzel hem de kimsesiz diye pek beğenmişti. Onu iftiharla kadın günlerine götürürdü. Ama bir gün kapıyı çalmadan yatak odamıza daldı ve ilk tepkisi “Aaa, oğlumu kollarına almışsın!” oldu...
Rumuz: Güneş

Sevgili okurum, beni çok güldürdünüz. Sağ olun, gülmeye ihtiyacım varmış. Kadınları anlamak zordur gerçekten. Bir anları bir anlarına uymayabilir.
Ben de “Yaşadıklarımı gelinime çektirmem” diyen ama gelinlerini rakip gibi görüp onunla uğraşmaktan kendilerini alamayan pek çok hanım tanıdım...

İnsanlara karşı nefretim her geçen gün artıyor

Ben 12 yaşındayken tecavüze uğramış bir genç kızım. Yaşadıklarımı bir türlü kabullenemiyorum. Şu an 18 yaşındayım ve hiç kimseye karşı güven duymuyorum. Kendimden, etrafımdakilerden, hatta ailemden bile nefret eder oldum.  
Annem bana her şeyi unutturmaya çalışıyor ama olmuyor. Aksine, o böyle yaptıkça kinim, nefretim, öfkem daha da artıyor.
Beni bu hale getiren şerefsiz şu an hapiste yatıyor ama ben altı senedir kendi kendimi yiyip bitiriyorum.
Ne suçum vardı benim? Bunu hak ettim mi? Küçücük masum bir çocuktum. Oysa şu an sadece intikam almak için yaşıyorum.
Rumuz: İntikamcı

Canım kızım, elbette ki yaşadığın ruhsal travma öyle kolay atlatılacak bir şey değil. Ama bunca zamandır neden psikolojik tedavi görmediğini düşününce, ailene sitem etmek geliyor içimden.
Annenin teselli etmesiyle atlatılacak bir şey değil bu. Bir uzmanın yardımına ihtiyacın var.
Önünde yaşanacak çok güzel günler var sevgili kızım.
Başkalarına şu sırada güven duymaman doğal ama önemli olan kendine güven duyman.
Bunu aşacaksın, eminim. Bak ben sana güveniyorum.
İntikam da çok kötü bir duygudur. İnsana çok zarar verir.
Bana mutlaka yine yaz, istersen sana iyi bir uzman bulabilirim.