Sevgili Güzin Abla, hep hanımlara yardımcı olmayıp, biraz biz beylerle de ilgilenmenizi bekliyorum. Bu nedenle size edindiğim bir tecrübeden söz etmek istedim...
Tüm beslenme uzmanları, doktorlar ve diyetisyenler, erkeklerde bel çevresinin 102 cm, hanımlarda ise 88 cm’i geçmemesi gerektiğini hatırlatıyor. Yoksa kalp krizine çok yatkın oluyormuşuz. Ben 38 yaşında genç bir erkeğim. Uzun yıllar iyi bir içkiciydim. Baktım ki sağlığım elden gidiyor, içkiyi bıraktım. Ama yıllarca içtiğim biralar koca bir göbek bıraktı bende. Geçmişimi hatırlatan bir heyula... Bundan nasıl kurtulurum diye internette çok araştırdım, her bulduğum çözümü de dikkatle okudum. Değişik bitkisel destekler kullandım ama istediğim sonucu bir türlü elde edemedim. Bütün bu çabalarımın sonucunda anladığım şuydu; göbek yağları kalın koruyucu kılıflar içindeydi ve öyle kolay kolay çıkmıyordu yerinden. Bir ara ameliyatla aldırmak en garanti yol gibi gözüktü bana aslında ama ona da cesaret edemedim. ınatla internette gezinirken, birden ciddi bir çözüme ulaştım. Bu, deriyi kesmeden ve ameliyat yapmadan, yağları sıvılaştıran ULT Ultra-Lipotripsi diye bir yöntem... Yağları yukarıdan aşağıya doğru dereceli bir şekilde kırıyormuş. Sadece deri altını etkilediği, organları etkilemediği için de çok güvenliymiş. Yabancı dil bilen arkadaşlarımın yardımıyla İngilizce yazılmış ayrıntılı yazıları da okuyunca aklıma yattı. İstanbul’da bu yöntemi uygulayan ciddi bir enstitü buldum. Üç kez uygulatarak önemli bir incelme sağladım göbeğimde. Bira mağduru hemcinslerime şiddetle öneriyorum. Benim gibi internetten ultra lipotripsi konusunu araştırıp, gerekli adresleri bulabilirler. Rumuz: Bir erkeğin dileği
Ah bu sitemler yok mu! Siz beyler, beni sürekli hanımların yanında yer almakla suçluyorsunuz. El insaf! Benim köşem herkese açık biliyorsunuz, herkesin derdine yardımcı olmaya çalışıyorum. Köşeme sık sık beyler de yazar, sorunlarını anlatırlar. Ayrım yapmıyorum ama okurlarımın çoğunluğu hanımlarsa, bana daha çok hanımlar yazıyorsa da bu benim suçum değil... Beylerin sorunlarına her fırsatta yer vermeye çalışıyorum. ışte bu yazınız da bunun ispatı. Verdiğiniz bilgiler için okurlarım adına size gerçekten çok teşekkür ederim. Ancak siz biracı hemcinslerinize destek olmak isterken, ben de (sakın yine taraf tutuyorsun demeyin ama) bu yöntemin hanımların da karın ve kalça bölgesinde biriken yağları aynı şekilde kolaylıkla erittiğini hatırlatmak isterim...
Uzun yıllar onu uzaktan sevdim şimdi yanımda ama mutlu değilim
Ablacığım, inan çok çaresizim. Biliyorum, çok gencim ve bu yüzden aklına değişik düşünceler gelecek. Ama acı çekiyorum. Meğer aşk acı çekmekmiş, bunu gerçekten anladım. İki sene boyunca sevdiğimi hep uzaktan seyretmekle yetindim. Bu bile beni mutlu ediyordu. şimdi ise sevdiğim kişi yanımda ama mutlu değilim. Onu hâlâ ilk günkü gibi seviyorum. Belki de daha fazla... Ama olmuyor, mutlu olamıyorum... Sebebini bilmediğim bir çaresizliğin içindeyim. Yardım et bana ne olur... Rumuz: Çaresiz
Sevdiğini yakından tanıyınca hayal kırıklığına uğramış olmalısın sevgili kızım. Bence içinde bulunduğun ruh hali bunu gösteriyor. Onu yıllarca uzaktan sevmişsin, hayalinde bambaşka birini canlandırmışsın. Ama gün gelip yanında bulduğunda, onun hayal ettiğinden çok farklı biri olduğunu anlamışsın. Genellikle böyle olur zaten. şarkı bile “seni uzaktan sevmek aşkların en güzeli” demiyor mu? Bazen gerçekten o insanı hayalimizde çok büyütürüz. Yanımıza geldiğinde yapı olarak, karakter olarak, kişilik olarak bize hiç de uymadığını görerek şaşırırız. Biraz daha bekle kızım. Aşkına biraz daha zaman, bir şans daha tanı. Her şey olumlu giderse iyi. Ama olmuyorsa, uzun yıllar beklemiş olsan da bu aşkı unutmaya çalış. Dediğin gibi yaşının çok genç olması ve biraz da hayal dünyanın genişliği, bu üzüntülerine yol açmış olabilir. ınsanların hayal ettiğimizden çok farklı olduklarını da kabul etmelisin zamanla...