Paylaş
Ben 42 yaşındayım, 18 senelik evliyim. 2 evladım var.
2015’te eşim hasta oldu ve hastanede yatarken, ben de yanındaydım. O sabah, odasına bir genç kadın geldi. Eşim için gelmiş olabileceği hiç aklıma gelmemişti.
Yanda bulunan diğer hastaya geldiğini sanmıştım. Ta ki eşime ismiyle hitap edip “Hayırdır, küs müyüz” diyene kadar. Ben neye uğradığımı bilemedim.
Eşim o kadını odadan çıkardı ve sonra yanıma geldi. Bana bir sürü yalan söyledi tabii ki. Sözde bu kadın arkadaşının kuzeniymiş. Beni arkadaşıyla da görüştürdü. Arkadaşı, “Yenge ben bu olaya karışmak istemiyorum” dedi. Ben o anda yıkıldım.
Sinirle eşime “Tamam bu olay bitti hemen ayrılalım” dedim. O da kabul etti ama daha hastanedeydi.
O esnada araya büyükler girdi, beni ikna etmeye çalıştılar. Sonuç olarak çocuklarımın küçük olmasını bahane ederek eşim eve geri döndü.
Ama ona ne sevgim ne de saygım kaldı. Biz bu şekilde 1 sene aynı evde yaşadık. Cinsellik gibi hiçbir şey yoktu aramızda. Böyle bir süre gitse de biz baktık bu şekilde olmuyor.
Evleri ayırdık ve 3 sene ayrı kaldık. O süreçte hayatıma kimse girmedi ama onun bir sürü birlikteliği oldu. İlerleyen zamanlarda, çocuklardan dolayı eve gelip gitmeye başladı.
Birlikte zaman geçirdik, gezmeye gittik ve sonuçta eve geri geldi.
Şimdi her şey yolunda ama sadece cinsel hayatımız yok. Başta bana dokunmasını istemiyordum.
Ama hâlâ öyle devam ediyor ve ben ne yapacağımı bilmiyorum, bana bir fikir verin.
◊ Rumuz: Tek sorunum
YANIT
Sevgili kızım, eşlerin birbirini aldatmaları o kadar sıradanlaştı ki...
Neredeyse şaşırmıyorum artık. Hastaneye kadar gelebilen bu kadının cesaretine çok şaşırdım sadece, itiraf ediyorum.
Bazen kadınlar çok acımasız olabiliyor, sonuçta o hastane odasında ilişkisi olduğu adamın eşi ve ailesiyle karşılaşacağını çok iyi biliyordu.
Bir de üstelik çok büyük bir küstahlıkla “Küs müyüz” diye sorabiliyor.
Eskiden “ikinci” kadınlar hiç değilse biraz çekingen olurlardı.
Adamın eşinin durumu fark etmesini istemezlerdi. Rezil olmaktan kaçınırlardı.
Şu anda ise dikkatimi çeken, bu kadınların sanki asıl eş kendileriymiş gibi son derece rahat olabilmeleri.
Bir yuvayı yıkmaktan mutluluk duyuyorlar sanki.
Adamın yasal eşine karşı büyük bir nefret içindeler ve çoğunlukla kendilerini “Benim suçum yok, zaten bu yuva yıkılmak üzereydi.
O kadın da eşini elinde tutmayı bilseymiş.
Ben olmasam da o evlilik yürümeyecekti” diye sözüm ona kendilerini savunuyorlar.
Tabii burada eşinin olaydaki rolünü ve o kadına bu kadar rahat hareket edebilme cesaretini vermesini de hatırlatmadan geçemeyeceğim.
Daha sonraki kadınları unut gitsin. Eşini affetmen pek kolay olmamış.
Epeyce bir zaman direnmişsin ama sonuçta affedebilmişsin.
Çocuklar her zamanki gibi bahane ama yuvanı yıkmak istememişsin. Bu senin kararın.
O halde artık her şeyin normale dönmesi gerekiyor. Eskisi gibi gerçek bir karı koca olmanızı istiyorsan, geçmişi unutup ona yakın davranarak bunu ona hissettirebilmelisin.
Bir kadın bunu nasıl yapacağını bilir elbette.
Paylaş