Paylaş
Sevgili okurlarım, biliyorsunuz, son günlerde biz “hayvan korumacıların” en büyük endişesi sokak hayvanlarıyla ilgili Meclis’ten çıkarılmak üzere olan sokaklardan toplatılma yasası.
Sokak hayvanlarının sokaklarda giderek çoğalması, üzücü saldırı olayları ve bu köpeklerin insanlara zarar verdiği kanaatinden sonra Meclis’te önce uyutma sonra da ötanazi olarak tanımlanan bir yasanın görüşülmeye başlandığını biliyoruz.
Sokaklarda başıboş dolaşan köpeklerin belediyeler tarafından toplanıp barınaklara alınması, burada hastalıklı, saldırgan, sakat olanların ve istenmeyen ırklara ait olanların da uyutularak, yani iğneyle ya da bir şekilde öldürülecek olmaları...
Eski yasaya göre sokaklardan toplanıp barınaklara getirilen ve aşılanıp kısırlaştırılarak küpe takılan hayvanlar, sonra yeniden alındıkları yere bırakılıyordu.
Bu durumun yetersiz olduğunu kanaati uyandığı için dünyada artık hiçbir ülkenin uygulamadığı bu uyutma ya da ötanazi kararı alınacak.
Hepimizin yüreğini yerinden oynatan bu kanun bir şekilde sokak köpeklerinin yok edilmesi anlamına geliyor. Düşünün ki hepimizin sokaklarda baktığımız, beslediğimiz, bağlandığımız canlarımız var.
Ötanazi ülkemizde uygulanmayan ama bazı Batı ülkelerinde geçerli olan, kişinin aklı başındayken, kendi ölüm kararını alması anlamına geliyor.
Bir doktor nezaretinde kişi kendi yaşamına son verebiliyor.
Ama bu tabii ki insanlar için geçerli... Ağzı var dili yok hayvanlar için ötanazi tabiri kullanılabilir mi?
Bir hayvan kendi ölüm kararını verebilir mi?
İspanya da hayvanlara insan olmayan vatandaş statüsü verilmiş. Ve onlara zarar verenler insana zarar verenlerle aynı şekilde yargılanıyorlar.
Elbette hepimiz çok endişe içindeyiz ve TBMM’den ülkemiz için kara bir leke anlamına gelen bu yasanın geri çekilmesi için umutla bekliyoruz.
Bu arada sevgili dostum, gazeteci yazar Ece Bilgin’in AB ülkelerinde bu konuda neler yapıldığıyla ilgili bir araştırma yazısını buraya almak istedim. Belki bir umut, köşemi okuyan birileri çıkar da bu bilgiler ışığında yeni bir yasa hazırlanır umuduyla…
Kedi ve köpek refahı güvence altında
“AB, kedi ve köpek refahını güvence altına alıyor” başlıklı bir haber ulaştı can savunucularının sosyal medyadaki sayfalarına.
Buna göre, Avrupa Birliği (AB) üye devletleri, kedi ve köpeklerin refahını iyileştirmek için tarihi bir adım atmış.
AB ülkeleri, hayvan satış yerleri ve barınakları için ortak asgari standartlar belirleyen yeni bir yasada uzlaşmış.
Ülkemizde sokak hayvanlarına yönelik yeni yasa tartışması sürerken AB'de kedi ve köpeklerin refahı adına yeni yasa hazırlanmış.
Elbette bu ülkelerin canları adına sevindim, mutlu oldum ama ya bizimkiler, ülkemizdeki masum canlar?
Bizde uzunca bir süredir “sahipsiz sokak hayvanı” ismiyle yaşam mücadelesi veren kedilere, köpeklere “nasıl etsek de yok etsek tasarısı” hazırlanıyor.
İyi de bu tasarıyı hazırlayanların dayanak noktası Avrupa ülkeleri değil mi?
Neden onların vicdani, insani uygulamaları örnek alınmaz da sürekli öldürmeye çalışılır?
Haber içeriği şöyle devam ediyor:
“Bu yasa, tüm kedi ve köpeklerin temiz su, yeterli gıda ve uygun barınma koşulları altında tutulmasını şart koşuyor. Ayrıca, hayvanların her gün düzenli olarak gezdirilmesi ve açık alanlara erişiminin sağlanması gerekiyor. Avrupa Komisyonu Aralık 2023'te, Avrupa genelinde hayvan yetiştiricileri, satış kuruluşları ve barınaklardaki kedi ve köpekler için ilk kez asgari standartlar önermişti. Önergeye göre, acı verici sakatlamaların yanı sıra, kuyruk kesimi ve kulak kesimi gibi uygulamalar da yasaklanacak.”
Türkiye'de bu bağlamdaki son gelişmelerse, AB'nin hayvan refahı konusundaki ilerlemeleriyle karşılaştırıldığında önemli bir kontrast oluşturuyor.
Paylaş