Atatürk’ün doğumunun 125. yılı

Atatürk, "19 Mayıs’ı doğum günüm olarak kabul edebilirsiniz" demiş...

Onu Türk milletinin kurtarıcısı olmak üzere gönderen Allaha binlerce kez şükretmeliyiz. Bu nedenle, bu özel günde Atatürk’ü anmak için, onun efsane yaşamı ve eşsiz kişiliği hakkında sevgili okurlarımdan gelen Atatürk’le ilgili yazıları sizlerle paylaşıyorum. 19 Mayıs Gençlik ve Spor Bayramı’nızı kutlarım.

Mustafa Kemal gibi düşünmek

Tarih, 18 Mayıs 2002... Yer, İtalya’nın Perugia kenti...

Genç Türk işadamı Utku Oğuz, bilgisayarında kayıtlı son Atatürk fotoğrafını projeksiyon makinesinin aydınlattığı duvara yansıtıp sözlerini tamamladı:

"İşte, Anadolu aydınlanmasının temeli olan Türk Devrimi budur." Perugia’nın önde gelen kişilerinin oluşturduğu Felsefe ve Tarih Kulübü’nün üyeleri ve konuklar büyük bir coşkuyla alkışladılar genç adamı. Genç adam da bir saatlik "1918-1939 arası Türkiye ve Atatürk Reformları" konferansının gördüğü ilgiden mutlu, biraz da şaşkındı. Kulübün Başkan Yardımcısı İtalyan dostu bir süre önce, "Şu hayranı olduğun ve her karşılaşmamızda bana anlatıp durduğun Atatürk’ü bizim kulüp üyelerine de anlatır mısın" dediğinde hiç tereddütsüz kabul etmiş, ama böylesine yoğun bir ilgi ve heyecanla karşılanacağını düşünmemişti.

Ama Utku Oğuz için o 18 Mayıs gecesini asla unutulmayacak kılan yorum, orada konuk olarak bulunan yaşlı bir Norveçliden geldi:

"Norveç dilinde ’Mustafa Kemal gibi düşünmek’ diye bir deyim vardır. Herhangi bir problem karşısında, çözümü imkánsız olduğu düşüncesiyle hemen kestirmeden teslim olma eğiliminde olan, ne yapıp edip bir çözüm üretmek için yaratıcılığını zorlama zahmetine katlanmak istemeyen ruh ve zihin tembeli kişilere söylenir bu söz. Bu tip insanlara derhal, ’Yanılıyorsun bu problemin mutlaka bir çözümü olmalı, biraz da Mustafa Kemal gibi düşün’ deriz. Ancak sizin sunumunuzdan sonra bu sözün arkasındaki anlamı çok daha derin bir şekilde kavramış durumdayım, bana bu yaşımda bir şey daha öğrettiniz; anadilim Norveççeye yerleşmiş bu eski deyimin arkasındaki gerçek ve derin anlamı! Size bunun için minnettarım.

Genç adam, dünyanın bir başka ucundaki ülkenin anadiline bir deyim olarak yerleşmiş büyük devrimciyi bir kez daha minnet ve özlemle andı. Gecenin sonunda şu ortak yargıya varıldı: Atatürk Devrimleri bütün ülkelere uygulanabilecek evrensel bir reçetedir. Zira din ve etnik ayrım temellerine dayanmayan çağdaş devlet modeli ne kadar çok ülkede uygulanırsa, dünya o kadar huzur ve barış içinde bir yer olacaktır. n Alahan A.


Atatürk’ten son mektup

Siz beni hálá anlayamadınız

Ve anlamayacaksınız çağlarca da...

Hep tutturmuş "Yıl 1919, Mayıs’ın 19’u" diyorsunuz

Ve eskimiş sözlerle beni övüyor, övüyorsunuz.

Mustafa Kemal’i anlamak bu değil

Mustafa Kemal ülküsü, sadece söz değil.



Bırakın o altın yaprağı artık

Bırakın rahat etsin anılarda şehitler.

Siz bana, neler yaptınız ondan haber verin.

Hakkından gelebildiniz mi yokluğun, sefaletin?

Mustafa Kemal’i anlamak yerinde saymak değil

Mustafa Kemal’in ülküsü, sadece söz değil.



Hálá o acıklı ağıtlar dudaklarınızda

Hálá oturmuş, 10 Kasımlarda bana ağlıyorsunuz.

Uyanın artık diyorum, uyanın, uyanın!

Uluslar, fethine çıkıyor, uzak dünyaların.

Mustafa Kemal’i anlamak göz boyamak değil

Mustafa Kemal ülküsü, sadece söz değil.

Beni seviyorsanız eğer ve anlıyorsanız

Laboratuvarlarda sabahlayın, kahvelerde değil.

Bilim ağartsın saçlarınızı, kitaplar.

Ancak, böyle aydınlanır o sonsuz karanlıklar.

Mustafa Kemal’i anlamak ağlamak değil

Mustafa Kemal ülküsü, sadece söz değil.



Demokrasiyi getirmiştim size, özgürlüğü,

Görüyorum ki, hálá aynı yerdesiniz, hiç ilerlememiş

Birbirinize düşmüşsünüz, halka eğilmek dururken.

Hani köylerde ışık, hani bolluk, hani kaygısız gülen?

Mustafa Kemal’i anlamak itişmek değil

Mustafa Kemal ülküsü, sadece söz değil.



Arayı kapatmanızı istiyorum uygar uluslarla

Bilime, sanata varılmaz dalkavuklarla.

Bu vatan, bu canım vatan, sizden çalışmak ister

Paydos övünmeye, paydos avunmaya, yeter, yeter!

Mustafa Kemal’i anlamak aldatmak değil

Mustafa Kemal ülküsü, sadece söz değil...

Halim Yağcıoğlu

Gönderen okurum: Asuman E.

Ülkeler onu rehber edindiler

Atam... 80 ülke dolaştım. Neredeyse tümünde seninle karşılaştım. Çinliler, "Bizim de rehberimiz o Kemal" diyorlar. Şilililer bulvarlara adını veriyorlar. Güney Afrika Cumhuriyeti’nde Nelson Mandela’yı uzun uzun anlatan Afrikalı profesör, bağımsızlığa ulaştıklarını, ama toplumu çağdaşlaştıramadıklarını vurguladıktan sonra, "Atatürk entelektüeldi, Mandela değil" dedi. 90’lı yıllarda art arda bağımsızlığa kavuşan Orta Asya ülkeleri uluslarının en önde geleni için kestirme yoldan şunu söylüyorlar: "İşte bu da bizim Atatürk’ümüz." Balkan ülkeleri, Makedonya’sından Arnavutluk’una seni paylaşamıyorlar; "Atatürk’ün kökü bizdendir" diyorlar.

Sen bizim gönlümüzdeki, beynimizdeki deftersin... Yırtmakla, koparmakla yok edilemez bir derssin...

Hani insan bazen şöyle düşünmeden edemiyor: Yoksa Atatürk en az Türkiye’de mi anlaşılıyor!

Cumhuriyet’ten

n
Gönderen: Yusuf K.
Yazarın Tüm Yazıları