Annemin yanlış davranışları babamla onu ayrılığa sürükledi
Paylaş
LinkedinFlipboardLinki KopyalaYazı Tipi
Merhaba Güzin Abla; ben 16 yaşında bir kızım. Annem ve babam boşandılar.
Annem boşanma sebebi olarak babamın kıskançlığını gösterdi. Fakat ben babamın haklı olduğuna inanıyordum. Çünkü özellikle bekar erkeklere karşı çok samimi davranıyordu. Babamın onu uyarması ile düzelmeyince bir gün tartıştılar ve annem bir daha yanlış yapmayacağına söz verdi. Sonra onun iş yerine bir doktor tayin oldu. Annem ona da çok yakın davranmaya, ismini ağzından düşürmemeye başladı. Babam bu durum sonunda yine kıskançlık belirtileri gösterince annem boşanma kararı aldı ve boşandılar. Ben bu durum karşısında önce çok üzülmüştüm. Daha sonra durumu kabullendim, ta ki bilgisayarımda tesadüfen rastladığım mail kayıtlarını okuyuncaya kadar.
Maillerden yeni tayin olan doktorun annemi sevdiğini, diğer iş arkadaşlarının da bizleri (çocuklarını) düşünmeden ettikleri çirkin tavsiyeleri okuyup çok üzüldüm. Arkadaşları anneme "Artık bekar kadınsın, onunla çıkmalısın. Baksana aranız iyi. Ve seni sorup duruyor. Ne düşünüyorsun?" diye yazıyorlardı. Ve o iş yerinde başka olaylar olduğunu da fark ettim. Hemşirelerden bazıları birlikte çalıştıkları doktorlarla ile ilişki yaşıyorlar, evli oldukları halde. Annemi de ayartmaya çalışıyorlar. Bu yaşımda böylesine hassas bir konuda ne yapacağımı bilemiyorum. Acaba iş yerinde bu tür ilişkilerin olması doğru mu? Eğer bu suç sayılıyorsa şikayet etmem doğru olur mu? Annemi o doktorla ilişki kurmadan önce nasıl kurtarabilirim? Annem ellerimden kayıp gidiyor. Artık bana eskisi gibi davranmıyor. Lütfen bana yol gösterin.
RUMUZ: GAMLI BAYKUŞ
Güzel kızım, ne kadar üzüldüğümü anlatamam. Şimdi yeni bir anlayış türedi: "Kimseyi düşünme, hayatını yaşa." Ne kadar yanlış olduğunu zaman gösterecek elbette. Özellikle evlatlarını düşünmeyen anne ve babalara karşı müthiş öfke duyuyorum. Elbette insan mutsuz bir evliliği sürdürmemeli, sırf çocuklarım var diye sevgisiz ve huzursuz bir beraberliğe ömür boyu katlanmamalı. Ama çocuklarını her şeyden üstün tutmalı. Annen babanla anlaşamıyorsa, daha önce boşanır, bir başkasını bulup evlenebilirdi. Yeni bir hayat kurabilir ama bunu edebiyle yapabilirdi. Sanırım annenin çalıştığı iş yeri bir klinik ya da hastane... Burada çalışanların, özellikle de evli kişilerle ilişki kurmaları, elbette çok büyük bir sorumsuzluk. Dürüst insan bunu yapar mı? Hem de kamu hizmeti veren, bir sağlık kuruluşunda... Belli ki anneni de arkadaşları teşvik ediyorlar. Çok yazık... Annenin aklını başına getirmek gerekiyor gerçekten. Ailede annenin sözünü dinleyebileceği, aklı başında bir insan yok mu? Ya da sen anneni karşına alıp, bu durumun seni ne kadar üzdüğünü, acı çektirdiğini anlatmaya çalış. Anne yüreği bu; ne kadar aklı karışmış da olsa, bence toparlanacaktır
İş yerini şikayet etsen ne olacak, eminim yöneticilerin durumu da bunlardan farklı değildir. Sen yine de istersen, bir dene; hiç değilse uyarılmış olurlar.
Daha ikinci buluşmamızda beni evine davet etti
Sevgili Güzin Hanım, öncelikle kimliğimin aramızda kalmasını isterim çünkü yayınlandığında tanınmak istemiyorum. İnanın, kimseye sorup da bir fikir alacak durumda da değilim. İnternet ortamında bir beyle tanıştım bir defa buluştuk ve birbirimizden etkilendik. Ben bir kez, o ise iki kez evlenip ayrılmış. İkinci defa buluşmayı karalaştırdık; bir gün önce heyecan içindeydim. Ama cep telefonuma bir mesaj geldi. "Ben evlilik için hazır değilim, çok acele ediyoruz, buluşmaya gelmiyorum" diye yazdı. Ben de, evlenmek için çok erken olduğunu, birbirimizi daha tanımadığımızı söyledim. Daha sonra bana, dışarıda buluşmak yerine onun evinde buluşmanın daha rahat olacağını yazdı. Bense bunu kabul etmedim, uygun olmayacağını söyledim. Bu şekilde ben de buluşmak istemediğimi, anlattım. Ertesi gün tekrar konuştuk; buluşmak istemeyişinin nedeni maddi durumunun iyi olmamasıymış. Evde buluşmamızı da bu yüzden istemiş. Bu durumda kafam karıştı, neyin doğru neyin yalan olduğunu ayırt edemiyorum. Bu yüzden de size danışıyorum; bana yol gösterebilir misiniz?
RUMUZ: KADERİN BÖYLESİ
Şimdiye kadar özellikle adının yayınlanmasını isteyenler dışında kimsenin adını ve adresini vermedim. Hatta olayları bazen değiştirip anlaşılmasını önlemeye de özen gösteriyorum. Bu açıdan içiniz rahat etsin. Bu ilişkine gelince sevgili kızım, bana da bu insan hiç inandırıcı gelmedi. Hem onu internet ortamında tanımışsın, ne olduğu, kim olduğunu tam olarak bilemiyorsun. Benim kuşkuyla baktığım bir konu bu, biliyorsun. Hem de daha ikinci buluşmanızda seni eve çağırıyor.
Parasızlığı gerçek bile olsa bu zaten olgun yaşta bir insan için çok kötü puan. Hemen evlenmeyi düşünmeyebilir. Başından geçen iki evlilik onu kuşkulu yapmış olabilir. Ama bu evliliklerinin neden yürümediğini biliyor musun? Parasızlık, sorumsuzluk, yalancılık olabilir mi acaba? Bence yol yakınken bitir bu anlamsız arkadaşlığı.
Tek çocuğuma bile zor bakıyorum
Sevgili Güzin Abla; sizi çok severek okuyorum; köşenize gelen mektuplardan da çok etkileniyorum. Ben 20 yıllık evli bir kadınım. Bir tane oğlum var. 10 yaşında. Bunca yıl sonra bir ikinci çocuk istemedik, durumumuz da uygun değildi. Bu nedenle beklenmedik hamileliğimi sonlandırmak için geçen yıl kürtaj oldum. Ama çok üzüldüm, bu olayı unutamıyorum. Aslında iyi bir insanım. 10 yıldan beri yaşlı bir çifte, hem saygıyla hem de sevgiyle bakıyorum. Onları kırmamak için özen gösteriyorum. Allah’a hiç karşı gelmedim. Yine de içim rahat değil.
RUMUZ: HAYAT ZOR
Sevgili kızım, durumun müsait değilmiş. "Ne pazarım var, ne bayramım, sürekli olarak bir yaşlı çifte bakıyorum" diyorsun. Şikayetçi değilsin ama bu iyi yüreğinden olmalı eminim çok da yoruluyorsundur. Eşinle bir çocuğun size yeterli olacağına karar vermişsiniz. Bakma sen, bazı hükümet ileri gelenlerine, "3 çocuk yapın" demelerine... İnsanlar tek bir çocuğa bile bakamaz durumdalar, haberleri var mı? Eğer onları sağlıklı, mutlu, sevgiyle ve gerektiği gibi büyütme imkanın varsa, istediğin kadar çocuk yap. Ama onu eğitip adam edemeyeceksen, çocuğunun başında bile duramayıp ekmek parasına koşacak, onu sersefil edeceksen, elbette çocuk yapma.