Paylaş
Merhaba Güzin Hanım, yazılarınızı hem mesleğim hem de ilgi alanım nedeniyle sıkı takip ediyorum.
Evli insanlarla birlikte olan kadınlara karşı tavrınız için teşekkür ederim. İşim nedeniyle aldatılmış kadınların acılarını dinliyor ve bu sebeple boşanmalarda ortada kalan çocukları görüyorum.
Bu durumdaki kadınlar gerçekten büyük travma geçiriyor.
Bilimsel çalışmalara göre aldatılma halinde insanın yaşadığı acı, ölüm acısına en yakın acıymış.
Aldatılmak çok ağır bir travma yaratıyor. Üstelik aldatılma sebebiyle boşanmalarda çocuklar da en ağır şekilde etkileniyor, hatta bu olan bitenlerden bir suçluluk hissine kapılıp ömür boyu güvensizlik yaşayan bireyler oluyorlar.
Burada erkeğin ahlaklı davranması kadar, 3’üncü şahıs kadının da ahlaklı olması gerek.
Kimin kimi sevdiği, hangi kadınla daha iyi anlaştığı, evde nasıl geçimsizlik olduğu işin teferruatı ve kendini kandırmanın mazeretidir.
Evli bir erkekle ilişkiye girmek ahlak dışıdır. Bunu sürdürerek, başka kadınlara ve günahsız çocuklara acı çektirmenin hiçbir açıklaması olamaz bana göre.
Erkek eğer evliliğinde gerçekten sorun yaşıyorsa önce onu halledip sonra başkalarına bakabilir. Evli erkeklerin bunu öğrenmesi gerekir.
Aksi durum hem eşine, hem çocuklarına, hem de topluma yapılmış ağır bir haksızlık ve saygısızlıktır.
Ki bunu yapanın da kendine de saygısı yok demektir.
Kısacası bu tür mektuplarda bu tür ilişkileri onaylamayan ve uyaran tavrınız doğru ve ahlaklı olandır.
Bunu söyleyebilen, dejenere olmayan çok az insan kaldığı için yaptığınız çok önemli.
Ben bir hukukçuyum. Genellikle karşılaştığımız olaylarda uzman raporları da alıyoruz. Buradan aile içinde yaşanan travmaları da takip edebiliyorum.
Bunlar biraz araştırmayla her kaynaktan ulaşabilecek bilgiler.
Amacım ‘ahlakçılık’ da değil. Ancak herkes yaptığı hareketin farkına varıp sorumluluğunu üstlenmeli.
Sizin insanları kırmadan ve doğru yaklaşımınızı es geçmek istemediğim için yazdım. Rumuz: Avukat N.S
YANIT
Sevgili avukat hanım, çok teşekkür ederim beni anladığınız ve bana destek olduğunuz için. Aldatan erkek sorunu benim hayatımda çocukluğumun travması...
Hem öz babam hem de daha sonra ben 8 yaşındayken evlendiği, öz babamdan çok sevdiğim ikinci eşinin, anneme ve bize yaşattığı çok büyük bir acıdır.
Ben ikinci kadınlar yüzünden hem kücük yaşta babasının, annesini ve kendisini terk etmesini hem de baba yerine koyduğu insanı kaybetmeyi yaşamış bir insanım.
Bu yüzden annemin ne büyük acılar çektiğini, hatta hastanelik olduğunu da gördüm. Üvey babamın hayatına giren ikinci kadın tanınmış bir caz şarkıcısıydı.
Anneme telefon edip, “kocan şimdi yanımdaydı, sana yolluyorum ama bu çok sürmeyecek, ben kazanacağım” diyebilen bir kadındı
Üvey babam ise olayı inkâr etmiyordu. “Bu geçici bir heves, ben seni seviyorum, biraz sabret bitecek” diyebiliyordu anneme. Tabii annem katlanamadı bu duruma...
Ne ilginçtir ki, annem gibi kusursuz bir kadın bile ne yazık ki iki eşi tarafından da aldatıldı.
Bu nedenle sevgili avukat hanım, sizin sözünü ettiğiniz travmaları ben de annem de yaşadık.
Erkekler bu konuda o kadar rahat ve fütursuz davranabiliyorlar ki...
Sonuçların neye mâl olduğunu anlamıyorlar bile. Özellikle çocuklar bu ihanetin sonucunda ne kadar acı çekiyor, ne büyük travmalar yaşıyor… Farkında bile değiller.
Ben babasının ihaneti sonucu etkilenmiş kız çocuklarının bana “erkeklerden nefret ediyorum, hiçbir erkeğe yaklaşamıyorum” diye yazdıklarını gördüm.
Bu kızın psikolojisini kim iyileştirebilir?
İşte dediğiniz gibi, ikinci kadınlara, evli bir erkeğe yaklaşmadan ve bir yuvayı yıkmaya kalkışmadan önce empati yapmalarını ve iyi düşünmelerini öneriyorum.
Bu değerli satırlarınız nedeniyle benim de bu çok özel duygularımı sizlerle paylaşmama vesile olduğunuz için tekrar teşekkür ederim.
Paylaş