Ailelerin tavrı çocukların evliliğini etkiliyor

Ailelerin aşırı baskıcı, korumacı tavrı yüzünden kızların erkeklerle arkadaşlık kurup anlaşabilmeleri, sonucunda da evlenebilmeleri engelleniyor, diyor bu genç adam. Hiç de haksız değil.

Haberin Devamı

Bu durumda ne oluyor zannediyorsunuz? Kızlar gizli kapaklı erkek arkadaşlar buluyor. Aileler çocuklarıyla iletişim halinde olsalar, bazı hatalar yaşanmaz.
Erkek ailelerine gelince; buradaki iki erkek kardeşin de yaşadıkları gibi, aileler zaman zaman büyük bir ilgisizlik, boşvermişlik içinde evlatlarının sorunlarını görmezden gelebiliyorlar.
Tabii bu durumu genelleme yapmak doğru değil.
Ailelerin özellikle erkek evlatlarını bir an önce başgöz etmeye pek meraklı olduklarını da görmezden gelemeyiz.
Ancak ortada şöyle bir gerçek var ki, gerek kız gerekse erkeklerin aileleri çocuklarının yuva kurması konusunda aşırı bir tutum sergiliyorlar.
Çok fazla baskıcı, çok fazla seçici, çok fazla müdahil olabiliyor ve gençleri bunaltıyorlar.

Ben de erkek kardeşim de ailelerimiz yüzünden evlenemedik

Haberin Devamı

Ben “evlenmek istiyorum” dedikçe annem ve babam politika yapıyor, hiç ilgilenmiyor. Bizim evlenmemizi istemedikleri düşüncesine kapılıyorum. Bu yaşa kadar evlenememiş olmamda, ailemin ilgisizliğinin payı var.

Ben 41 yaşında, üniversite mezunu, master yapmış bekar bir erkeğim. Herhangi bir sağlık sorunum yok ancak arada yalnız yaşamaktan dolayı psikolojim bozulabiliyor.
Annemle babam ihtisaslı doktor. Devlet görevlisiydiler. Hayat savaşıyla meşgul olduklarından beni ve erkek kardeşimi kendi halimize bırakarak sadece meslekleriyle ilgilendiler. Sonunda da emekli oldular.
Akrabalarım deseniz, anne tarafından bazı akrabalarla yazın arada görüşürüz, baba tarafıyla ise hiç görüşmeyiz. Birbirimizi bazen tanımayız bile.
Artık yalnızlıktan bunaldım. Evlenmek istiyorum. Ancak ben “evlenmek istiyorum” dedikçe annem ve babam politika yapıyor, hiç ilgilenmiyor. Kardeşimle benim evlenmemizi istemedikleri düşüncesine kapılıyorum. Bu yaşa kadar evlenememiş olmamda, ailemin ilgisizliğinin çok büyük payı var.
Ankara’da merkezden uzakta yaşadığımızdan dolayı genellikle dar bir çevre içindeyiz. Ankara’da okuyup okulu bitirenler hemen kendi şehirlerine dönüyorlar. Ailemiz beni ve erkek kardeşimi zor durumda bıraktığı için hayattan soğumuş durumdayız. Sanki bizi Türkiye dışına çıkmaya zorluyor gibiler.
Ben önce kendi ailemi suçlamama rağmen, sonraları çevremi izlediğimde, toplumun da bu konuda hâlâ gerçekçi bir tavır sergileyemediğini gördüm. Sanki kız-erkek ilişkilerinde bir tuhaflık varmış düşüncesine kapıldım. Kardeşim de 36 yaşında, mühendis. İkimizin de iyi bir geliri var. Ancak evlenecek kız bulamıyoruz.
Türkiye’de ailelerin kızlarını erkeklerle kaynaştırmaktan kaçındıkları bir gerçek. Gözle görülen bir şekilde aileler kızlarının karşı cinsle arkadaşlık kurmasını ve yakınlaşmasını istemiyor.
Bir anlamda, kızlarını aşırı bir korumacılıkla evlenebilmelerini engelliyor. Bu çağda tanımadan, görüşmeden, anlaşmadan evlilik olamayacağını anlamak istemiyorlar.
Üniversitede beraber okuduğum arkadaşlarımla hiç bağlantım yok.
Bazıları evlendi, bir bölümü de İstanbul’da yaşıyor. Ben ve bizim gibiler için istediğimiz kalitedeki, iyi huylu, anlaşabileceğimiz, evlenebileceğimiz kızlarla tanışmamız nasıl mümkün olacak?
Kardeşimle ben TV ekranlarındaki evlilik programlarını da gerçekçi bulmuyoruz.
Görüşüp, tanışıp, konuşup anlaşabildiğimiz biriyle evlenme imkânımız var mı? Böyle giderse bekar kalacağız. Bekârlık insana hastalık getirebilir, moral bozar, yaşamdan tat almamaya başlarsın.
Özellikle erkeklerin yalnız yaşayamayacakları bir gerçek. “Bekârlık sultanlıktır” sözüne hiç inanmıyorum.
? Rumuz: Abdullah

Yazarın Tüm Yazıları