100 dakika oynanan maçta Ersun Yanal’ın 4-5-1 formasyonuyla uyguladığı plan 85 dakika boyunca kusursuz işledi. Ersun Hoca’nın tek hatası, çok yorulan ve sürekli top kayıpları yapıp savunma görevlerinde de aksayan Amilton’u oyundan geç çıkartmasıydı.
İlk 45 dakika Antalya’nın savunmasını aşabilmek için hemen hemen hiçbir şey yapmayan Fenerbahçe, rakibi karşısında pozisyon üretemedi. İkinci yarıda Valencia, İrfan, Cisse, Ferdi ve Thiam hamleleri ile tüm riskleri göze alan, 3’lü savunmaya dönen Fenerbahçe varıyla yoğu ile yüklenirken kenarlardan taşıdığı toplarla etkili olmaya çalıştı.
Bu yüksek riskli oyun Fenerbahçe’ye ya da Antalyaspor’a golü getirecekti. Konuk takıma 3 kez net gol şansı geldi ancak sonuçlandıramadı. Fenerbahçe ise Thiam ve Cisse ile galibiyet sayısına ulaşabilirdi. Adeta bir Rus ruletine dönen son bölümden kazanan çıkmadı
SAMATTA NE İŞ YAPAR?
İkinci yarıda gerçekten çok keyifli ve heyecan seviyesi yüksek bir maç izledik. Fenerbahçe’de Sosa dışında oyuna sonradan giren Valencia ve Szalai en iyilerdi.
Ancak neden 11’de oynadığını anlayamadığım Samatta dün adeta sahada yok gibiydi. Dar alan becerisi yok. Pas kalitesi düşük. Çalım atmıyor. Samatta kalan haftalarda 11’i zor görür kanısındayım. Dün Kadıköy’de oyunun büyük bölümünde Antalyaspor’un savunma organizasyonunu çözemeyen Fenerbahçe bu tip rakipler karşısında risk almadan goller ve pozisyonlar üretemediğini artık görmeli. Erol Bulut, kalan haftalarda hep bu tip rakiplere karşı oynayacak. O yüzden son 30 dakikadaki oyundan ilham almalı.
<div style="margin: 0 auto; max-width: 100%; min-width: 300px;"><div style="position: relative; padding-bottom: 56.25%; height: 0; overflow: hidden;"><iframe style="width: 300px; min-width: 100%; position: absolute; top: 0; left: 0; height: 100%; overflow: hidden;" src="https://embed.dugout.com/v2/?p=eyJrZXkiOiJBUU14OUxLUiIsInAiOiJzcG9yYXJlbmEiLCJwbCI6IiJ9" width="100%" height="400" frameborder="0" scrolling="no" allowfullscreen="allowfullscreen" data-mce-fragment="1"></iframe></div></div>
Beşiktaş, her zamanki formasyonuyla 4-1-4-1 şeklinde maça başladı. Savunmanın önünde Josef, sol iç Necip, sağ iç pozisyonunda Atiba kurgusu ilk yarıda yaratıcılıktan uzak, pas akışkanlığı olmayan bir Beşiktaş izletti. Her ne kadar siyah beyazlılar, yüzde 72’lik bir oranla topa sahip olsa da üretkenlik yoktu. Açıkçası Mensah, Ljajic, Oğuzhan ve Dorukhan gibi oyuncular varken Sergen Yalçın neden Necip’e o pozisyonda görev verdi anlayamadık. Buradaki amaç bozuk zeminde mücadeleye dayalı bir oyun olacağı öngörüsüydü herhalde...
SON 5 DAKiKA SIKINTILIYDI
İkinci yarıya Necip-Mensah değişikliğiyle başlayan Beşiktaş, topu daha etkin ve hızlı dolaştırmaya başladı. Baskısını yoğunlaştıran siyah beyazlı ekip üstün oynadığı bölümde Aboubakar’ın asisti ve Atiba’nın şık vuruşuyla aradığı gole ulaştı. 1-0’ın ardından topa sahip olan ve iyi pas yapan Beşiktaş, üst üste duran top şansları buldu. Son bölümde Gökhan Töre ile etkili hücumlar yapan siyah beyazlı ekip farkı 2’ye çıkartacak golü bulamayınca özellikle son 5 dakikada sıkıntılı anlar yaşadı.
ABOUBAKAR’IN ÇIKMASI YANLIŞTI
Yeni Malatya karşısında Ersin Destanoğlu’nun yerine oynayan Utku iyi bir maç çıkarttı. Atiba ve Josef her zamanki standartlarındaydı. Welinton ve Vida da savunmada başarılıydılar. Yoğun maç takviminde Malatya deplasmanında kazanılan 3 puan çok değerli ancak dün Sergen Hoca’nın formsuz günlerinden biriydi. Maça başladığı orta saha kurgusu dışında maç boyunca etkisiz olan Larin yerine Aboubakar’ın çıkması da yanlış tercihlerdi.
250 TL'ye varan "Hoş geldin bonusu" sadece Misli.com'da! Hemen üye ol...
Erzurumspor’un kalabalık savunmasını açacak hücum aksiyonları ve final işleri olmamasına rağmen sarı kırmızılı ekip, Mustafa Muhammed’in 2 golüyle devre sonunda soyunma odasına 2-0 üstünlükle gitti. Mısırlı santrfor Mustafa Muhammed adeta Nil’den gelen bir mücevher gibi. Son derece verimli oynuyor ve yakaladığı fırsatları golle sonuçlandırıyor. Dün Galatasaray’da Muhammed dışında Emre Kılınç, Yedlin ve Etebo beklentileri karşılayan isimler oldu.
Yeni transferlerden Gedson Fernandes belki Belhanda’ya oranla daha çok koşuyor ama pas kalitesi Faslı futbolcunun düzeyinde değil. Sarı kırmızılı ekip dün iyi oynamadığı bir ilk yarıda bulduğu 2 golle 3 puanı cebine koydu. Maçın ikinci yarısında ise Erzurumspor karşısında ofansif bölgede hemen hiç gözükmeyen Galatasaray, kendi kalesinde de ciddi tehlikeler yaşadı.
SADECE 10 DAKiKA
Fatih Terim özellikle ikinci yarıda oynanan futboldan hiç memnun değildir. Sarı kırmızılı ekip galibiyet serisini sürdürdü ancak temposunu yukarıya çekmesi şart. Sadece 35 ile 45’inci dakika arasındaki sürede oynanan 10 dakikalık bir futbol vardı sarı kırmızılar açısından. Terim, ikinci yarıda yaptığı ofansif değişikliklerle takımını canlandırmak istese de hamleleri oyunu ve skoru değiştirmedi. Erzurumspor ise dün puan alabileceği bir Galatasaray buldu karşısında. Ancak Mesut Bakkal ve futbolcuları gol atabileceklerine ikinci yarıda inandı.
250 TL'ye varan "Hoş geldin bonusu" sadece Misli.com'da! Hemen üye ol...
Beşiktaş, Denizlispor karşısında ilk 45 dakikada 3 gol attı, bir golü de VAR’dan döndü. Siyah beyazlı ekip muhteşem mi oynadı? Kendi oyun standartlarını baz alırsak; “Hayır.”
Tempoyu çok mu yükseltti? Ona da “Hayır.”
Peki ne yaptı siyah beyazlılar? Topun ve oyunun mutlak hakimi oldu ve sabırla topu dolaştırıp kalabalık Denizlispor savunmasının arasında boşlukları aradı. Topu kaybettikten sonra sahayı doğru parselleyip alan daralttı ve en kısa sürede geri kazanmayı bildi. Ghezzal gibi kilit açan bir anahtar oyuncusu olmamasına rağmen Larin, Aboubakar ve Ljajic ile ilk yarıda fişi çeken Beşiktaş kolay bir galibiyet elde etti. Siyah beyazlılar, 11 gün öncesindeki noktada, kaldığı yerden devam ediyor. Son derece organize ve iyi yardımlaşan bir oyuncu grubu var. Oynayanoynamayan; giren-çıkan farketmiyor. Beşiktaş içerde dışarda aynı futbolu oynuyor.
iKiNCi YARIDA TEMPOYU ÇOK DÜŞÜRDÜLER
Dün için yapılacak eleştiri ise 40’ıncı dakikadan sonra oynanan rölanti futbol. Tamam, salı ve cumartesi siyah beyazlıları bekleyen iki zorlu maç daha var ancak tempo bu kadar da düşmemeliydi.
İkinci yarı yapılan oyuncu değişiklikleri, son bölüme girilirken Beşiktaş’ı hareketlendirdi ancak Gökhan Töre ve Hasic ile yakalanan fırsatlardan sonuç alınamayınca 4’üncü gol gelmedi.
Beşiktaş, 3 maçlık takvimin olduğu haftaya 3 gollü bir 3 puan ile ve zengin bir kadroyla girdi.
Denizlispor ise ilk golü yedikten sonra çözüldü, yeşil siyahlılar oynadıkları futbolla puan olmasa da en az 1 golü haketti.
Beşiktaş, başkent deplasmanında maça kararlılık ve yüksek bir motivasyonla başladı. İlk düdükle birlikte Gençlerbirliği’ni baskı altına alan siyah beyazlılar, Ghezzal’in mükemmel golüyle üstünlük sayısını henüz 4’üncü dakikada buldu. 1-0’dan sonra da etkili oyununu sürdüren Beşiktaş, ilk 30 dakika geride kaldığında topa %71 oranla sahip oldu ancak bulduğu net gol pozisyonlarından Aboubakar ile sonuç alamadı. Atiba-Josef-Ljajic ve Ghezzal arasındaki güçlü pas bağlantısı siyah beyazlı ekibi üstün kılarken, eksik olan Larin’in eşlik edememesi ve kanat beklerinin yeterince hücumlara derinlik katamamasıydı.
PEŞ PEŞE NET FIRSATLAR
Devrenin son bölümde kendi yarı sahasından daha fazla çıkmaya başlayan Gençlerbirliği, Candeias ile net bir pozisyon bulsa da kaleci Ersin’i geçemedi.
İkinci yarının başında üstüste Ghezzal ve Aboubakar ile gole yaklaşan Beşiktaş, farkı ikiye çıkartamayınca Başkent ekibinin direnci arttı. Sakatlık geçiren Ghezzal’in yerine N’koudou; Aboubakar’ın yerine ise Cenk oyuna dahil olduktan sonra bitime 15 dakika kala Beşiktaş, iki net fırsatı daha Cenk Tosun ve Larin ile değerlendiremedi.
JOSEF DE ÇOK iYiYDi
Şiddetini artıran ve sahayı beyaza bürüyen kara rağmen hız kesmeyen Beşiktaş, ısrarla ikinci golü aramaya devam etti. Usta golcü Cenk Tosun, bulduğu fırsatları temiz gol vuruşlarıyla sonuçlandırdı ve Beşiktaş 3 gol atıp en az iki katını kaçırdığı maçı 3-0 ile geçti. Dün Josef de Souza, Ghezzal ile birlikte sahanın en iyisiydi.
Oynadığı süre içinde çok çalışan ancak top ile etkili işler yapamayan Larin dışında Beşiktaş’ta herkes görevini fazlasıyla yaptı. Gençlerbirliği ise Beşiktaş’a oyunun hiçbir bölümünde kafa tutamadı ve mahkum oynadığı maçı farklı kaybetti.
Galatasaray-Kasımpaşa maçındaki koşullar futbol oyunu için o kadar olumsuzdu ki dün Messi’yi iki takımdan birine koysanız veya Manchester City’i sahaya sürseniz ortaya bir şey koymaları mümkün değildi. Pas ve dribling yapmanın imkansız olduğu zeminde yüksek toplar ve mücadele gücü ön plana çıktı. Fatih Terim, dünkü senaryoya uygun, farklı bir 11 ile takımını sahaya sürdü. Onyekuru topla hareketlenen bir oyuncu; Taylan ise bir pasör. Bu yüzden 11’de başlamamaları normal.
KARAMBOL GOLÜ
Dakikalar geçtikçe daha da ağırlaşacağı belli olan zeminde Galatasaray, akıllıca bir planla ilk 10 dakika baskıyla başladı. Bu sahada gol olacaksa ya duran toptan, ya şut ile veya bireysel hata ile gelecekti. Nitekim ceza alanı dışından üst üste şutlar ve devamında gelen köşe vuruşları sonucunda oluşan bir karambolde 9’uncu dakikada Kerem ile golü buldu. 1-0’dan sonra rakibini kendi yarı sahasında adam adama karşılayan Galatasaray, Kasımpaşa’yı kalesinden uzak tuttu.
BU ZEMiN 1 AY DÜZELMEZ
İkinci yarıda ise işlerin Kasımpaşa lehine gelişeceği belliydi. Çünkü Galatasaray’ın savunduğu yarı alanının kenar kısımları futbol oynamaya daha elverişliydi. Aytaç ve Tosic’in ısrarla ve yüksek mücadele gücüyle rakip yarı alana taşıdığı bir topun devamında gelen ortaya Muslera hatalı çıkınca Thelin’in beraberlik golü geldi. Golden sonra da daha etkili hücumlar yapan taraf Kasımpaşa olsa da 88’nci dakikada Onyekuru’nun çabukluğu sayesinde kazanılan penaltıyla Galatasaray, mucizevi bir galibiyet elde etti. Dün ağır sahada çok yoğun bir mücadele ortaya koyan 2 takımı da kutlamak lazım. Galatasaray dün 3 puanı aldı ancak bu zemin en az 1 ay düzelmez.
250 TL'ye varan "Hoş geldin bonusu" sadece Misli.com'da! Hemen üye ol...
Trabzonspor oyuna ön alanda baskıyla başladı. Abdullah Avcı, Gaziantep takımını analiz edip savunmadan top çıkarmakta zorlandığını belirlemiş olacak ki; bordo mavililer ön alanda baskıyla rakibini hataya zorladı ve kazandığı toplarla pozisyonlar buldu. İlk 10 dakikanın ardından kabuğundan çıkan Gaziantep FK da zaman zaman Maxim ve Mirallas ile etkili hücumlar yaptı. Trabzonspor topa daha fazla sahip olsa da konuk ekibin 5’li ve alan bırakmayan savunmasına çözüm üretemedi.
İkinci yarıda çok diri görünen Gaziantep, Trabzonspor yarı alanına daha kalabalık giderken, topa da iyi baskı yaptı ve bordo mavililerin istediklerini yapmasına izin vermedi. Açıkçası, dün Gaziantep’in arzusu, fizik kalitesi ve savunma konsantrasyonu son derece iyiydi.
BAKASETAS BiR PIRLANTA
Dün Trabzonspor’un ofansif anlamda sıkıntı yaşadığı bölümde sahneye çıkan Bakasetas, bir kez daha 3 puanı getiren golü attı ve müthiş performansını devam ettirdi. Berat ile Bakasetas Trabzonspor’a büyük güç ve kalite kattı. Ancak her şeyden önce konuşulması gereken; Abdullah Avcı’nın ilk 8 haftada sadece 1 galibiyet alıp 17’nci sırada bulunan; maç başına 2 gol yiyen Trabzonspor’u mucizevi bir şekilde zirve yarışına sokması. Alkışlar Abdullah Avcı’ya...
<div style="margin: 0 auto; max-width: 100%; min-width: 300px;"><div style="position: relative; padding-bottom: 56.25%; height: 0; overflow: hidden;"><iframe style="width: 300px; min-width: 100%; position: absolute; top: 0; left: 0; height: 100%; overflow: hidden;" src="https://embed.dugout.com/v2/?p=eyJrZXkiOiJDN0xzNWVlbSIsInAiOiJzcG9yYXJlbmEiLCJwbCI6IiJ9" width="100%" height="400" frameborder="0" scrolling="no" allowfullscreen="allowfullscreen" data-mce-fragment="1"></iframe></div></div>
Tempo bu kadar düşük olunca da goller ya bireysel hatadan ya da duran toptan gelecekti. Nitekim öyle de oldu. Konyaspor’un yeni teknik direktörü takımın direncini arttıracak tedbirlere yöneldi ilk maçında.Bunda da kısmen başarılı oldu. Tüm oyunu kendi yarı sahasında kabul eden Konyaspor, özellikle ikinci yarının tamamında savunmada kaldı
CENK TOSUN HAZIR DEĞİL
Beşiktaş'ta Sergen Yalçın, bu tarz oynayan rakiplere karşı savunma arasına ve arkasına yapılacak topsuz koşuları arttracak formüller bulmalı. Dün de genel anlamda siyah beyazlı futbolcular hücumda çok statiklerdi. Kanat bekleri N’Sakala ve Rosier biraz tempo yapmaya çalışsalar da, kanat forvet oynayan Hasic ve N’Koudou son derece etkisizdiler. Top sadece Oğuzhan’ın ayağından çıkan paslarda şekil kazanırken ilk maçına çıkan Cenk Tosun hazır bir görüntü ortaya koymadı.
<div style="margin: 0 auto; max-width: 100%; min-width: 300px;"><div style="position: relative; padding-bottom: 56.25%; height: 0; overflow: hidden;"><iframe style="width: 300px; min-width: 100%; position: absolute; top: 0; left: 0; height: 100%; overflow: hidden;" src="https://embed.dugout.com/v2/?p=eyJrZXkiOiI0QmZPZ2VYbSIsInAiOiJzcG9yYXJlbmEiLCJwbCI6IiJ9" width="100%" height="400" frameborder="0" scrolling="no" allowfullscreen="allowfullscreen" data-mce-fragment="1"></iframe></div></div>
KALİTE ARTTI AMA
Son bölümde maçı uzatmaya götürmek istemeyen Sergen Yalçın, değişikliklerle kaliteyi artırmak istedi. Aboubakar, Larin ve N’Koudou ile şanslar yakalayan Beşiktaş, üstünlük sayısını getirecek golü baskın oyununa rağmen bulamadı. Ancak toplam 5 değişiklik yapan Sergen Hoca, Necip-Josef-Atiba orta sahasıyla fizik kaliteyi arttırdı ama yaratıcılık konusunda sorunlar yaşadı. Mevcut kurguda ve rakip yarı alanda geçen bir maçta Bir Adem Ljajic veya Mensah hamlesi gerekmez miydi? Nitekim Atiba’nın yerine uzatmanın ikinci yarısına Mensah ile başladı siyah beyazlılar. Ancak bulduğu şansları değerlendiremeyen Beşiktaş ve iyi direnen Konyaspor penaltılara razı olmak durumunda kaldı
FİZİKSEL OLARAK YIPRANDI
Penaltı vuruşları ile da olsa 3 büyük rakibin olmadığı yarı finale kalarak kupanın favorisi olan Beşiktaş, turu 120 dakikada geçti geçmesine ancak 10 kişiyle 70 dakikalık bir lig ve 120 dakikalık bir kupa maçının ardından Gençlerbirliği maçı öncesinde fiziksel olarak yıprandı.