Hem Rosier’in sırtı dönük ve markaj altında topla buluşması, hem de Necip’in hiç ofansif özelliği olmaması yüzünden siyah-beyazlılar o kanadı kullanmadı. Ayrıca Necip’in pas hatasıyla o kanattan gol yedi ve yine aynı bölgeden Kasımpaşa’ya pozisyonlar verdi. N’Koudou’nun buluştuğu tüm topları ezmesi, Larin’in hücumda top tutamaması da Beşiktaş’ın ilk yarıdaki olumsuzluklarıydı.
Sergen Yalçın gibi bir teknik adamın Necip’in sağ bek bölgesinde oynayamadığını göremiyor olması mümkün değil. Sezon başında kaybedilen Konya ve Gençlerbirliği maçlarında da Necip sağ bek oynamıştı. Yine Necip’in sağ bek oynadığı İstanbul’daki Antalyaspor maçı berabere bitmişti.
TEK KALEYE DÖNDÜ
İkinci yarıya da aynı düzenle başlayan Beşiktaş, Kasımpaşa’nın Thelin’le kaçırdığı penaltıyla maçta kaldı. Sergen Yalçın 57’de Rosier’i sağ beke çekip Gökhan Töre’yi oyuna soktu. Bu değişiklik ile Beşiktaş’ın etkinliği arttı, özellikle de 70’deki Oğuzhan - Necip değişikliğinin ardından son 25 dakika maç adeta tek kaleye döndü ancak siyah beyazlıların bunaltıcı baskısı golü getirmedi.
İki maçta kaybedilen 5 puan ve sırada zorluk derecesi yüksek bir Alanya maçı var. Beşiktaş hafta içinde de puan kaybı yaşarsa psikolojik olarak yara alabilir. Dün Sergen Yalçın’ın eksikler nedeniyle belki eli kolu bağlıydı ancak yine de maçın kaybedilme sindeki temel neden sağ kanatta 57 dakika Necip-Rosier ikilisinin görev yapmasıydı. 2 haftalık arayı Beşiktaş’ın iyi değerlendirmediği de ortada. Ulusal takımlara gitmeyen Wellinton, Ljajiç, N’koudou, Josef ve Necip gibi isimler iyi bir görüntü vermediler.
2002’de dünya üçüncüsü olan jenerasyon ile birlikte bu milli takım Türk futbol tarihinin en kaliteli oyuncu grubuna sahip. Şenol Güneş de bu zengin kadroyu son derece efektif kullanıyor. Dünya Kupası yolunda en güçlü iki rakibimizi toplam 7 gol atarak yendik.
Malaga’da Norveç karşısında maça özgüvenli bir oyunla başlayan milliler, Ozan’ın erken gelen golüyle 1-0 öne geçtikten sonra oyunu istediği tempoda ve dengeli bir şekilde sürdürdü. Takım halinde iyi savunma yapan ay yıldızlı futbolcularımız Haaland ve Sörloth’a şans vermedi.
OZAN, GÜNEŞ’LE BiR BAŞKA
Az ancak son derece etkili hücumlar yaptık. Sahayı çok iyi parselledik, top hem rakipteyken hem de bizim ayağımızdayken iyi yardımlaşan milliler Hakan-Yusuf ve Burak ile son derece akılcı hücumlar yaptı. Ozan Tufan sürpriz golcü olarak tehlike bölgelerine çok iyi sızdı. Özellikle de attığı ikinci gol olağanüstü idi. Bursaspor’da oynarken gelişiminde büyük pay sahibi olan Şenol Güneş ile Ozan farklı parıldıyor.
Her hattıyla kaliteli ve savaşçı bir kadroya sahibiz. Okay Yokuşlu başka bir seviyeye ulaştı. Hakan ve Yusuf son derece klaslar. Çağlar bir şaheser. Kaan Ayhan son derece güvenilir ve istikrarlı bir oyuncu. Bu takım çok büyük hikayeler yazabilecek potansiyele sahip. Üstelik Cengiz, Merih ve Zeki gibi özel oyuncularımız da bu kadroya katılacak.
İki güçlü rakibimizi yendik, grup liderliği yolunda büyük avantaj yakaladık. Ne diyelim? Tebrikler Şenol Güneş... Tebrikler çocuklar.
Sergen Yalçın’ın 89’daki Ozan’ın beraberlik golüne kadar sadece 1 oyuncu değişikliği yapması maçın berabere bitmesinde büyük etkendi. F.Bahçe’de ise İrfan Can ve Samatta’nın 11’de olup da Sosa ve Ozan’ın olmaması akıllarda soru işareti bıraktı,
Beşiktaş ilk yarıda F.Bahçe’nin orta alandaki kalabalık, alan daraltan savunmasına çare üretemedi. Siyah beyazlı ekip %63 oranda topa daha fazla sahip olsa da ofansif aksiyonlar ve hücumda gereken hareketlilikten uzaktı. F.Bahçe ise savunmaya odaklanmış bir anlayış ile sahadaydı. Kazanmak zorunda olduğu bir maçta sarı-lacivertlilerin kendi yarı alanında bekleyip kontrataklar ile gol araması çok da akla yatkın gelmedi.
ALTAY BAYINDIR iNANILMAZDI
İkinci yarının başında Vida’nın golüyle öne geçen Beşiktaş, Aboubakar ile 2 kez gole yaklaşsa da kaleci Altay inanılmaz kurtarışlarıyla takımını
maçta tuttu. Son bölümde oyuncu değişiklikleri ile daha ofansif bir anlayışa dönen Fenerbahçe, karşısında Sergen Yalçın yorgunluk belirtileri gösteren bazı oyuncularını ısrarla sahada tuttu. 5 değişiklik yapan ve fiziksel olarak daha diri olan sarı lacivertliler karşısında Sergen Yalçın neden değişiklik yapmadı, anlamak mümkün değil.
AZ KALSIN YENiLECEKTi
Risk alan ve kendi yarı sahasında geniş alanlar bırakan Fenerbahçe karşısında LarinN’Koudou değişikliği daha önce yapılmalıydı. Beşiktaş, üstün oynadığı, ikinci golü kendisine getirecek fırsatları kaçırdığı bir maçta az kalsın sahadan puansız ayrılacaktı.
Sergen Yalçın’ın 89’daki Ozan’ın beraberlik golüne kadar sadece 1 oyuncu değişikliği yapması maçın berabere bitmesinde büyük etkendi.
G.Saray, Kayseri’de olduğu gibi çift santrforlu formasyon ile sahaya çıktı. Cezalı Taylan’ın yerine orta alanın merkezinde Gedson ile birlikte Etebo’yu görevlendiren Fatih Terim, Emre kılınç ve Emre Akbaba’yı da kanatlarda kullandı. Feghouli, Arda, Babel ve Onyekuru gibi yıldızları kulübede oturtan Terim’in takımı, Saracchi ve Luyindama’nın inanılmaz hatalarıyla maça adeta 1-0 yenik başladı. Bozuk zeminde bir türlü istediği oyunu ortaya koyamayan ve pozisyon üretemeyen G.Ssaray, Talbi’nin sırtı dönük rakibine yaptığı anlamsız faulün devamında oluşan karambolde skora dengeyi getirdi.
PiYANGO GiBi GOL
Emre Akbaba’nın bireysel becerisiyle 25 metreden attığı mükemmel gol ise Galatasaray için adeta bir piyango gibiydi. Akan oyunda tek pozisyon üretmeden 1-0’dan 2-1 öne geçen sarı kırmızılı ekipte bu kez de Marcao sahneye çıktı. Brezilyalı’nın gole neden olan büyük hatası ile devrede taraflar soyunma odasına 2-2’lik skorla gitti.
G.Saray’da işler sanki çok da yolunda gidiyormuşçasına Fatih Terim, aynı 11 ile takımını sahaya
sürdü. Rize’nin penaltı golüyle bir kez daha yenik duruma düşen Cimbom’da iki Emre yerlerini Onyekuru ve Kerem’e bıraktılar. Arda, Babel ve Feghouli ile tüm kozlarını sahaya süren Galatasaray rakip kalede pozisyon bulamadı.
HATALAR BiTMEK BiLMEDi
Meriah’ın kendi kalesine attığı golle 3-3’e gelen çılgın maçta kötü oyununa rağmen bitime 15 dakika kala kazanma G.Saray’ın hâlâ kazanma şansı vardı. Ancak bu kez de Yedlin ikinci sarı kartla takımını 10 kişi bıraktı. Bir kişi eksik risk alan sarı kırmızılılar son bölümde yine tehlikeler yaşadı. Fernando ile bu pozisyonlardan sadece 1 tanesini değerlendiren Rizespor, neden 103 dakika oynandığını kimsenin anlamadığı maçta Galatasaray’ın bitmek bilmeyen inanılmaz hatalarından faydalanarak çok değerli bir 3 puan aldı.
İki maçta altı puan alan Bülent Uygun’u tebrik etmek lazım. Ancak akıllara Sumudica’nın sözleri geliyor... Hani Mourinho bile gelse bu takımda bir şey yapamazdı Sumudica Hoca!
Lig ve kupa maçlarının karakteristiği her zaman birbirinden farklıdır. Özellikle de dünkü gibi tek maçlı eliminasyona göre oynanan klasik kupa maçlarında. Tek bir 90 dakikada taktik ağırlıklı oyunlar ön plana çıkar. Dün akşam Beşiktaş ilk 25 dakika alan daraltan önde baskıyla başladı. Bu bölümde rakibini yarı alanından çıkartmayan Siyah beyazlı ekip henüz 21’inci dakikada 2-0’ı buldu. Hatta bu süre içinde bir de Welinton’un ofsayt gerekçesiyle sayılmayan golü de var. Özellikle Aboubakar’ın attığı goldeki bireysel beceri parmak ısırtacak kadar yüksekti. Gerçekten de Kamerunlu santrfor çok farklı seviyede.
BA VE ViSCA iLE ÇOK FARKLI
2-0 biten ilk yarının ardından tempoyu düşüren ve oyunu kendi yarı sahasında kabul eden Beşiktaş karşısında Başakşehir, oyun üstünlüğünü ele geçirdi ve kaybedecek bir şeyi olmadan iyi baskı yaparak etkili olmaya başladı. Özellikle Demba Ba ve Visca’nın varlığı Başakşehir takımının kalitesini net bir şekilde artırıyor.
Beşiktaş, son lig maçında Başakşehir yarı alanında kendi tarzında futbol oynadığı zaman 3 gol buldu. Ne zaman ki kendi yarı sahasında rakibini karşıladı kalesinde 2 gol gördü. Dün de yine aynı senaryoyu izledik. Beşiktaş, topu kalesinden uzak tutarak iyi savunma yapan bir takım. Derin savunmada kaldığı zaman sorun yaşıyor. Aboubakar’ın çıkması da Beşiktaş’ın oyununu olumsuz anlamda etkiledi. Larin top tutan ve taşıyan bir santrfor tiplemesi değil. Kanadalı golcü kaleye yakın ve yüzünü döndüğü zaman çok daha başarılı.
iKiSi DE FiNALi HAK ETTi
90 dakika sonunda iki farklı devre oynandı ve maçın hakkı beraberlikti. İki takım da gösterdikleri mücadele ve oynadıkları futbolla finali hak ettiler. Uzatmada hem zengin kadrosunun avantajıyla ve değişikliklerle güç kazanmış; hem de 2-0’dan geri gelmenin moraliyle Başakşehir bir adım önde görünüyordu. Ancak oyuna girdikten sonra Ljajic ile Başakşehir baskısını kıran Beşiktaş, topu yine kalesinden uzak tutmaya başladı. Sırp futbolcunun şık pası ve Larin’in klas golüyle de final biletini almayı başardı. Bu iki takımın bu sezon oynadığı 3 maçta 15 gol atıldı ve izleyenler futbola doydu. İkisine de tebrikler.
Fenerbahçe ilk 45 dakika hiç tempo yapmadan Gençlerbirliği’ni hiç sıkıntıya sokmadan adeta yürüyerek futbol oynadı. Sakatlıktan çıkan Luiz Gustavo’nun yanı sıra orta sahanın merkezinde Mert Hakan ve Sosa ile maça başlayan Erol Bulut, Pelkas’ı ise solda görevlendirdi. İlk yarıda topun sahibi olan sarı lacivertliler akan oyunda sadece Osayi-Samuel ile pozisyon buldu. Sosa’nın mükemmel ortasında Novak ile gelen üstünlük sayısı ise bir duran top sonrasında geldi.
FiNAL FiNiŞLERiNi YAPAMADI
Fenerbahçeli oyuncular 1-0’dan sonra maçı kazandıklarını düşündüler. Gençlerbirliği’nin, şansının yardımıyla ve Serdar Aziz’in kendi kalesine attığı gol ile yakaladığı beraberlik sonrası başkent ekibi Kadıköy’den puan alabileceğine ciddi şekilde inandı. Lima’yla karşı karşıya bir pozisyondan da sonuç alamayan Gençlerbirliği, ikinci yarıda daha cesaretli çıkışlarla Fenerbahçe kalesinde tehlikeler yarattı. Hücumda pozisyon üretemeyen ve çok top kaybeden sarı lacivertli ekip kendi yarı sahasında da çok geniş alanlar bıraktı. Nitekim 63’de Ayite ile 2-1’lik üstünlüğü yakalayan Gençlerbirliği, 3’üncü golü kendisine getirecek fırsatlarda da final işlerini yapamadı.
ANLAMSIZ TUTUKLUK
Erol Bulut, elinde avucunda ne kadar ofansif oyuncu varsa sahaya sürdü. Cisse-Samatta-İrfan ve Ferdi gibi hücumcuların girmesi de beklenen
etkiyi yaratmadı. Son bölümde kalesinde inanılmaz tehlikeler yaşayan sarı lacivertli ekip başkent ekibinin beceriksizliği yüzünden son dakikalara 1 puan umuduyla girdi. Dün 11 maçtır galip gelemeyen, son sıradaki Gençlerbirliği karşısında Fenerbahçe’de anlamsız bir tutukluk ve durgunluk vardı. Gençlerbirliği farklı galibiyeti kaçırırken sarı lacivertli ekibin iç saha kabusu sürdü. Öne geçtiği bir maçta lig sonuncusuna kaybediyorsa F.Bahçe’nin sorgulaması gereken çok şeyi var.
Beşiktaş ilk yarıda topun ve oyunun mutlak hakimiydi. 418 isabetli pas ile Süper Lig’de sezonun bir devredeki pas rekorunu kıran siyah beyazlı ekip topu kaybettikten sonra çok çabuk geri kazanarak atak devamlılığı sağladı. Ancak Başakşehir’in alan bırakmayan, organize savunması arasında aradığı boşlukları bulamadı. Aleksic ve Crivelli ile 2 kez gole yaklaşan ev sahibi ekip, devrenin son bölümünde ısrarla kendi ceza alanında kalmayı sürdürdü ve Beşiktaş’ın iyice yoğunlaşan baskısı golü getirdi.
PAS OYUNUNUN ANLAMI
Bazıları siyah beyazlı ekibin sahayı pas oyunuyla çok fazla enlemesine kullandığını düşünebilir fakat Beşiktaş, topa sahip olduğu zaman sabırla ayağa oynayarak aynı zamanda iyi de savunma yapmış oluyor. Atakları erken sonlandırmadan rakibin geçiş hücumlarına izin vermiyor. Ayrıca bu anlayışla takım şeklini de kaybetmiyor.
Dün Beşiktaş İçin eleştirilecek ve ders çıkarılması gereken nokta skoru bulduktan sonra koruma duygusuyla geri çekilmesiydi. 72’de Ljajic-Necip değişikliği takıma “geri çekilin” demek. Bu değişikliğin ardından 2-2’ye yakalanan siyah-beyazlılar, Başakşehir’in beraberlik golünün ardından kendi anlayışına geri döndü ve oyunu tekrar rakip yarı alana yıktı. Josef’in şık golüyle de çok kritik bir 3 puanı cebine koydu.
DERS ALINACAK GOLLER
Beşiktaş’ın Welinton ile başlayan, Josef-Atiba-Ljajic ve Ghezzal ile devam eden güçlü bir pas oyunu var. Siyah beyazlıların skor ne olursa olsun bu anlayıştan vazgeçmemesi gerekiyor. Geçen hafta Gaziantep maçında son bölümde yenilen gol ve direkten dönen top; dün Başakşehir maçında kendi yarı sahasında beklerken yenilen 2 gol Beşiktaş için ders çıkarılması gereken oyunlar.
Başakşehir’e gelince... Ligde bulunduğu durum geçen yılın şampiyonanda psikolojik bir travma yaratmış. Bu apaçık ortada çok kırılganlar ve özgüven kaybı yaşıyorlar.
Beşiktaş kendi oyun felsefesiyle her zamanki düzeninde maça başladı. Siyah beyazlılar ilk yarıda topun ve oyunun tek hakimiydi. Zaman zaman yüzde 80’e kadar ulaşan topa sahip olma oranıyla Gaziantep takımını kendi kalelerine hiç getirmeden istediği tempoda maçı sürdüren bir Beşiktaş izledik. Ghezzal’ın şık asistiyle gelen Aboubakar golünden sonra da aynı anlayışla devam etti siyah beyazlılar. İlginçtir, 5-4-1 düzeniyle kendi yarı alanında Beşiktaş’ı karşılayan Gaziantep FK da katı savunma anlayışını sürdürdü ve ilk yarıyı rakip kaleye şut atamadan tamamladı.
SÜPER LiG’DE ONUN GiBiSi YOK
İkinci yarıda tempoyu ve topun hızını artırmadan devam eden Beşiktaş, kendisine ikinci golü getirecek pozisyonları da bulmakta zorlandı. 72’de geçiş hücumundan Aboubakar ile farkı 2’ye çıkartan siyah beyazlılar son 20 dakikaya çok daha güvenli girdi. Vincent Aboubakar, bu ligin üzerinde bir santrfor. Dün attığı 2 golü Süper Lig’de atabilecek patlayıcılıkta ve teknikte bir forvet daha yok. Kamerunlu futbolcu hat-trick şansını da yakaladı. Son 15 dakikalık bölümde oyuna sonradan giren N’koudou, Mensah ve Gökhan Töre ile hızlı hücumlar arayan Beşiktaş topu rakip yarı sahada tutamadı.
AZ DAHA BERABERE BiTECEKTi
Maç boyunca Gaziantep’e pozisyon vermeyen siyah beyazlı ekip Ersin’in gereksiz çıkışıyla neden olduğu penaltının ardından duraklamalarda stresli anlar yaşadı. Gaziantepli Andre Felipe’nin 90+4’de üst direkte patlayan topu golle sonuçlansa Beşiktaş için buz gibi bir duş ile şok etkisi yaratacak mucizevi bir puan kaybı olacaktı. Futbolda her an her saniye yüksek konsantrasyon ile sahada kalmalısınız. Maçın adamı Aboubakar dışında Josef ve Atiba kendi standartlarında oynadılar. Ghezzal yine anahtar futbolcu rolündeydi. Vida-Welinton ikilisi yine güven verdi. Rıdvan çok çalışsa da fazla top kaybı yaptı.
SEZON FiNALi GiBi iKi MAÇ
Ligin en istikrarlı stoper ikilisi ve defansif orta saha oyuncusu Beşiktaş’ta. Asist kralı ve en etkili santrforuna da siyah beyazlı ekip sahip. Saha içi yardımlaşmaları ve organizasyonları da üst seviyede. Sahada ne yapılması gerektiğini bilen o kadar çok oyuncusu var ki Sergen Yalçın’ın... Bu yüzden her maç dominant oynayarak kazanıyorlar. Siyah beyazlıların önünde şimdi sezon finali gibi iki zor maç var. Başakşehir ve Fenerbahçe maçları öncesinde tempo düşük kalsa da Beşiktaş, güvenli, güçlü ve dominant bir görüntü ortaya koydu.