×
Beşiktaş olağanüstü bir 35 dakika oynadı. Uzun zamandır ligde bir takımın bir diğerine bu kadar açık üstünlük kurduğunu görmemiştik. Bu süreçte atılan 2 gol, sayılmayan bir ofsayt gol, direkten dönen 3 top ve çizgiden çıkarılan bir top var. Beşiktaşlı futbolcular fiziksel olarak ligdeki tüm takımlardan daha iyi durumda. Bu da yoğunluğu ve şiddeti yüksek pres yapmalarını sağlıyor.
GEDSON HER ALANDA ÇOK FAYDALI
Siyah beyazlılar ilk 1 saatlik bölümde Karagümrük’ü yaptığı presle adeta paralize etti. Masuaku ve N’Koudou ile sol kanadı çok etkili kullanan Beşiktaş, merkezde de Salih’in maestroluğunda izleyenlere keyif veren kesitler ortaya koydu. Gedson Fernandes hücumda belki çok görünmüyor ama savunma ile orta alan arasındaki bağlantıyı sağlayan oyuncu. Ayrıca top rakibin ayağındayken de kazandığı toplarla son derece faydalı işler yapıyor.
Yüksek tempo sonrasında 70’inci dakikadan sonra açık bir şekilde yorgunluk belirtileri gösteren Beşiktaş’ta teknik direktör Valerien İsmael, bu kez de hiç oyuncu değiştirmeyerek şaşırttı. Karagümrük son bölümde oyunu ele alırken 2’nci gole yaklaştığı pozisyonları da buldu. Maç 3-2’ye gelmiş olsa siyah-beyazlıların bu kadar üstün oynadığı bir maçın son dakikaları yine kâbus gibi geçecekti. Gedson’un hazırladığı pozisyon sonrasında gelen Rosier golüyle skoru 4-1’e getiren Kartal, çok daha önce çekmesi gereken fişi 90’ıncı dakikada çekti.
PiRLO’NUN HOCALIĞI TARTIŞILIR
Pirlo futbolcuyken gerçek bir efsaneydi ancak teknik adamlığı için ne yazık ki pozitif şeyler söylemek mümkün değil. Karagümrük ne savunma yapabildi, ne pas oyunu oynadı, ne de kontratağa çıktı. Beşiktaş, Josef’in katılmasıyla orta alanda güçlenecek. Ama siyah beyazlıların skoru bulduktan sonra daha fazla pas yaparak oyunu soğutması ve top kendi kalesinden uzak tutmayı da öğrenmesi şart.
Fenerbahçe'nin için Austria Wien öncesi adeta bir antrenman maçı oldu. Joshua King’in erken gelen golü ve ardından Emre Yeşilyurt’un atılmasıyla Kasımpaşa’nın 10 kişi kalması maçı henüz 16’ncı dakikada bitirdi. Enner Valencia’nın gol iştahı, Zajc’ın iyi futbolu, Ferdi’nin çalışkanlığı ile sarı lacivertliler sürekli pozisyon aradı ve önemli fırsatlardan faydalanamamasına rağmen daha ilk yarıda 3 farklı skora ulaştı. Sahanın yıldızı Valencia ile 4-0’ı bulan Fenerbahçe’de Jorge Jesus, farkı artırmak ve moral bulmaları için Diego Rossi, Arda Güler ve Crespo’yu oyuna sürdü.
BU TAKIM GOL SORUNU YAŞAMAZ
İlk 2 maçta 9 gol ile başlayan Fenerbahçe, geçen sezon da Süper Lig’de 73 gol ile en çok gol atan ekipti. A sınıfı bir golcüye kimse hayır demez ancak yarın Joao Pedro da takıma katılacak. Bu takım gol sorunu yaşamaz. İhtiyaç olan şey bir oyun gücü ve kadro devamlılığı. Bunu yapacak olan kişi de Jorge Jesus.
ARDA’YI iZLEMEK AYRI BiR ZEVK
Kasımpaşa ise ilk 2 hafta futbol adına varlık gösteremeden farklı yenilgiler aldı. Tamam Muleka, Umut, Doğucan, Eren gibi önemli oyuncuları takımdan ayrıldı. Ancak Başakşehir’e karşı lig tecrübesi hiç olmayan Recep Yemişçi, Fenerbahçe’ye karşı da Emre Yeşilyurt ile stoperde çıkarsanız bu sonuçlara davetiye çıkartırsınız.
Arda Güler için de ayrı bir paragraf eklemek lazım. Üst düzey yeteneklere sahip bu oyuncuyu izlemek hakikaten ayrı bir zevk. Hep böyle ol Arda..
Dün Fenerbahçe, ihtiyacı olan galibiyeti farklı bir skorla elde etti ve Avrupa maçı öncesi moral buldu. Kasımpaşa’nın ise kaleci dahil her bölgede transfere ihtiyacı var.
Beşiktaş, ön alanda yaptığı yoğun baskıyla Alanyaspor’u hataya zorladı ve çalışılmış bir korner organizasyonu sonucunda N’Koudou ile karşılaşmanın başında öne geçti. İlk yarının en iyilerinden Salih’in farkı 2’ye çıkartan golü, yine ilk 45 dakikanın yıldızlarından N’Koudou’nun hazırladığı pozisyon sonrasında gelen penaltıyla 3-0’a gelen skor ile birlikte herkes Beşiktaş’ın maçı koparttığını düşündü.
ERSiN FRiKiK ATIŞINDA NiYE HAMLE YAPMADI?
Siyah beyazlıların 11’e 11 devam etmesi halinde farkı daha da artması beklenirken ilk kez 11’de sahaya çıkan stoper Emrecan 2’nci sarı kartı görerek takımını 10 kişi bıraktı. Genç savunmacı ilk maçında Beşiktaş seviyesini kaldıracak düzeyde görünmedi. İlk devrenin son anlarında Efkan’ın frikik golüyle Alanyaspor’u, 1 kişi eksik Beşiktaş karşısında umutlandırdı. Kaleci Ersin Destanoğlu’nun ise tam da köşeye gitmeyen topa niye hamle yapmadığını da anlayamadık.
ANLAMSIZCA PANiK YAPTI VE 5-3-1’E DÖNDÜ
İkinci yarının başlamasıyla birlikte 3 değişiklik birden yapan Valerien İsmael, 5-3-1 formasyonuna döndü. Ghezzal, N’Koudou ve Salih gibi iyi oynayan 3 orta saha oyuncusunu birden çıkartıp, 2 stoper ve Boyd’u sahaya sürmek ise çok radikal ve anlamsızdı. Topu öne taşıyacak, pas yapacak bir kurgudan tamamen uzaklaşıp sadece skoru korumayı hedefleyen Fransız teknik adam, bu abartılı hamlesiyle maçın devamında sahaya sürecek bir orta saha oyuncusu da bulamadı.
BÜYÜK TAKIM HOCASI MI KESiNLiKLE TARTIŞILIR
Valerien İsmael’in hesaplayamadığı bir başka faktör de skorun erkenden dengeye gelmesi olasılığıydı. Ayrıca neden topu rakip yarı alana taşıyabilecek ve savunma arkasına koşu yapacak bir Jackson Muleka hamlesi yapılmadı onu da anlayamadık. Dünyada sadece 10 kişi kalan kendi takımıymış gibi erkenden 3 değişiklik yapıp tüm kurguyu değiştiren Valerien İsmael, aldığı maçı elleriyle hediye etti.
İkinci yarıda topa sahip olma oranları %84’e %16 ve bu tablonun tek sorumlusu Valerien İsmael. Fransız teknik adamın iyi bir çalıştırıcı olduğu ortada ancak büyük takım hocası mı? Kesinlikle tartışılır. Hakem Yasin Kol ise kesinlikle bu seviyede maç yönetecek bir hakem değil.
Abdullah Avcı, bu sezon oyunlarını daha da geliştirmek için topa daha fazla sahip olmaları gerektiğine vurgu yapmıştı. Ancak dün özellikle ilk yarıda son şampiyon evinde sadece yüzde 40’la oynadı. Orta alanda Doğucan, pasif bir futbol sergilerken sol kanatta Eren ve Trezeguet’nin geliştirdiği hücumlar dışında Trabzonspor oldukça etkisiz idi.
Topu, dolaysıyla da oyunu hızlandıramayan Trabzonspor, Hatayspor savunmasını hataya zorlayamadı.
Bakasetas gibi bir yıldızın daha fazla sorumluluk alması gerekiyor. Ayrıca sağ bek Larsen de ataklara katılmıyor.
KOUASSi HAYAL KIRIKLIĞI
Kolu kırılıp oyundan çıkan Visca’nın yerine oyuna giren Kouassi ise tam bir hayal kırıklığı.
3 resmi maçta da kalesinde gol görmeyen Trabzonspor takım savunmasını iyi yapıyor. Ancak Abdullah Avcı’nın daha yüksek tempolu bir futbolu oyuncularından talep etmesi şart.
CAN SiMiDi ABDÜLKADiR
Avcı, dün yaratıcılık ve bağlantı problemini ikinci yarıda Abdülkadir Ömür’ü sahaya sürerek çözdü. Abdülkadir’den tam da beklenen işte bu. Topla gereksiz yere fazla temas etmeden daha ekonomik ve etkili oynaması. Yaratıcılığını attığı klas goldeki gibi kullanması ve skora katkı vermesi.
Valerien İsmael, Kayserispor ile yapılan Süper Lig’in ilk maçında Beşiktaş’ı 4’lü savunmayla oynattı. İyi sonuçlar aldığı müddetçe 4’lüde devam edecektir. Zaten Beşiktaş’ın kadro yapısı bu sisteme daha uygun. En başta sağ kanattaki Rosier-Ghezzal ikilisinin oyun karakterleri ve verimliliği, 4’lü oynamayı mecburi hale getiriyor. Stoperlerin yapısı ve kalitesi bile 3’lü oynamaya müsait değil. 3’lü savunma oynuyorsanız stoperlerinizin 2’sinin açık alanda çok çabuk olması gerekiyor. Kanat oyuncularının da yüksek tempolu ve eforlu oynamaları şart.
3-4-3’ün temel felsefesi sahanın her bölgesinde sayısal üstünlük kurmaktır
Bunun da ötesinde 3’lü savunma ile oynadığın zaman orta sahada büyük açıklar verme ihtimalin çok yüksek. Türkiye’deki takımların hemen hepsi 4-2-3-1 oynadığı için, 3-4-3’le sahaya yayılan takımlar orta sahanın merkezinde çok geniş bir alanı sadece 2 oyuncuyla kontrol etmek zorunda kalıyor.
Böyle olduğu için de orta sahanın kontrolünü ele geçiremiyorsun. Antonio Conte’nin Chelsea’si de 3-4-3 oynuyordu ama onun orta sahasında N’Golo Kante ile Jorginho vardı.
3-4-3’ün temel felsefesi sahanın her bölgesinde sayısal üstünlük kurmaktır. Hücumda iken 3-2-5 gibi dizilmek, savunmada iken 5-4-1 gibi durabilmek. Stoperlerden birini oyuna sokup orta alanı 5’leyip, gerekirse 2-5-3 gibi dizilebilmek. Ama tüm bunlar bir oyun pratiğine ihtiyaç duyuyor. Aynı zamanda doğru oyuncu profiline de...
Masuaku-Rosier fiziken iyi ama yaratıcılık ve teknik açıdan yetersiz
Beşiktaş, bu kadroyla 3’lü oynamamalıdır. Başta da dediğim gibi, kadro yapısı 4’lü savunma oynamaya uygun.
Orta sahadaki 4’lünün kenarında oynayacak oyuncu yok. Masuaku ile Rosier’i koyarsan, fizik ve tempo olarak yeterli olsalar da yaratıcılık ve teknik açıdan yetersiz kalırsın. Kanatlarda, önde oynamak ile arkada oynamak arasında ciddi fark var. Roberto Carlos’u hatırlayın; İnter’de iken sol önde oynuyordu, sonra Real Madrid’de sol beke geçti ve bambaşka bir oyuncuya evrildi.
Beşiktaş, Kayserispor’un 10 kişi kaldığı 67’inci dakikaya kadar sahada istediklerini yapamadı. Ne kanatları etkili kullanabildi, ne de merkezde santrforu Weghorst’u topla buluşturabildi. Orta alanda Salih-Kartal-Gedson 3’lüsü eforlu oyunlarına rağmen sahayı doğru parselleyemedi. Kayserispor karşısında nitelikli bir baskı oluşturamayan siyah beyazlılarda takım halinde yapılmak istenen pres de organize değildi. Atak devamlılığı ve pas akışkanlığı sağlayamayan Beşiktaş, tempoyu da yükseltemedi.
KAYSERi 10 KiŞi KALMASA...
İlk yarıda en net pozisyonu bulan ise Gavranoviç ile Kayserispor olurken, Beşiktaş taraftarını heyecanlandıracak kale önü etkinliğini bir türlü oluşturamadı. Kayserispor’un da hakkını vermek gerekiyor. Oturmuş bir ekip ve Çağdaş Atan’ın oyun anlayışını kısa sürede yerleştirdiğini gördük. Dün 10 kişi kalmasalar Vodafone Park’tan daha fazlasıyla da dönebilirlerdi.
WEGHORST DERS VERDi
Doğal olarak gözler Beşiktaş’ın yeni transferlerindeydi. Maç boyunca çok çalışan Weghorst ‘Bir santrfor sırtı dönük nasıl oynamalı’nın adeta dersini verdi. Sol bek Masuaku verimli özellikle de defansif olarak çok başarılıydı. Temposu gerçekten de çok iyi. Gedson orta alanda hem tekniğini konuşturdu. Hem de çok yoğun çalıştı.
JOSEF DE SOUZA’YI ARADILAR
Muleka takımdan kopuk bir görüntü ortaya koyarken yerine oyuna giren N’Koudou siyah beyazlılara hareket getirdi. Saiss, hatasız ve güvenliydi. Ancak Beşiktaş’ın Josef de Souza’yı fazlasıyla aradığını gördük. Valerien İsmael topa daha fazla sahip olmanın ve atak devamlılığı içeren bir oyunun formüllerini bulmalı.
Trabzonspor: Kadro istikrarı ve oyun ezberi önemli artıları. Lig ile Avrupa’yı birlikte götürüp götüremeyecekleri ise en büyük soru işareti.
Fenerbahçe: Serdar Dursun verimli bir sezon geçirdi ama Fenerbahçe’nin şampiyonluk hedefi için daha üst düzey bir golcüye ihtiyacı var.
Galatasaray: Hata yapma lüksü ve zamanı yok. Orta alanın merkezinde oyun kuruculuk özellikleri yüksek bir bağlantı oyuncusu transferi şart.
Beşiktaş: Forvete iyi transferler yapıldı ancak kadro derinliği ve yerli oyuncu rotasyonunun fark yaratacak seviyede olup olmaması, soru işareti.
Yeni bir sezona girerken takımlar için hedeflerine giden yolda sorunları sadece transfer yoluyla çözmeye çalışmak doğru bir politika değil. Bir önceki sezon başarısızlıkla geçtiyse önce doğru bir analiz ile neyin eksik ve yanlış olduğunu tespit etmek, ardından doğru bir planlamayla yola çıkmak, eksik noktalara yapılacak transferler ile kadroyu güçlendirip doğru takım kimyasını oluşturmak bu işin ilk parçası. Oyuncu kalitesi başarı için olmazsa olmaz. Ancak şunu unutmayalım ki kadrolar değil takımlar şampiyon olur.
YARI YOLDA KALABiLiRSiNiZ
Şayet birlikte hareket edebilen, iyi çalışan, takımdaşlık duygusuna sahip bir oyuncu grubu yoksa kalite bile sizi yarı yolda bırakabilir. Transferlerin takıma adaptasyonu, teknik adamın kafasındaki oyun planına uyumu da başarı için vazgeçilmeyecek bir unsur. Örneğin geride bıraktığımız sezonki Beşiktaş...
BEŞİKTAŞ, HAZIRLIK DÖNEMİNDE KAYBETMİŞTİ
Orta alanın merkezinde oynayan Can Bozdoğan-Emirhan İlkhan ikilisi kontrolü ele alamazken, kanatlarda görev yapan Kenan Karaman ve Umut Meraş da verimsizdi.
Can potansiyeli olan bir futbolcu ancak topla çok fazla oynuyor ve ayağından çok geç çıkarıyor. Santrfor pozisyonunda oynayan Larin de aldığı her topu ezince siyah beyazlıların hücumları son derece etkisizdi. 2’nci yarının tamamında kontrolü ele alan Beşiktaş, özellikle Atiba, Batshuayi ve Güven girdikten sonra daha nitelikli bir baskı oluşturdu ve beraberliği fazlasıyla hak etti.
KONYA PASİF OYUNU SEÇİNCE
Konyaspor ise ligin flaş takımı ve son derece organize, disiplinli bir takım. Ancak dün puan cetvelindeki yerleri değişmeyeceği halde özellikle 2’nci yarıda son derece pasif ve defansif bir oyun sergilediler.
Daha açık ve gole yönelik bir futbol sergilemiş olsalar ligin son haftasında çok daha keyifli bir maç izleyebilirdik. Beşiktaş, dün belki istediğini alamasa da güçlü bir rakibe karşı kadro zaafiyetine rağmen arzusu ve dinamizm ile olumlu izler bıraktı.