Botulinum toksini nedir?
Botulinum toksin, enjekte edilebilir bir nörotokindir. Nörotoksin tedavileri kaş çatma, gülümseme ve diğer yüz ifadelerinin bir sonucu olarak oluşan dinamik kırışıklıkların giderilmesinde kullanılır. Tedavi sinir uyarılarının kaslara ulaşmasını kısıtlayarak ve kasların gevşemesini sağlayarak etki ediyor. Sonuç olarak yüz ifadelerinizi yumuşatır ve dinamik kırışıklıkların büyük ölçüde azalmasını sağlar.
Botoks enjeksiyonu hangi alanlarda kullanılır?
Botoks enjeksiyonu her yaştan yetişkin hastanın görünümünü iyileştirmesine yardımcı olabilir, daha genç bir görünüm sağlar, aynı zamanda aşırı endişeli, kızgın vs. görünümü yumuşatır ve sizin daha genç, daha estetik görünmeniz için yardımcı olur. En sık tedavi uygulanan alanlar ise kas aktivitesinin yüz özelliklerini etkilediği alanlardır. Örneğin; glabellar hatları (11 ya da kaş çatma kırışığı), kazayağı gibi göz çevresindeki kırışıklıklar, alın kırışıklıkları, ağız köşelerinin tedavileridir. Cilt kırışığı tedavilerinin dışında burun ucu, kaş kaldırma ve çene estetiği gibi çok sayıda estetik operasyonda da botoks enjeksiyonu uygulanır.
Botoks hangi durumlarda kötü sonuçlar verir?
Bazı kişiler, botoksun sıradan güzellik merkezlerinde ya da tıbbi merkezlerin dışında da yapılabileceğini düşünebilir. Botoks enjeksiyonlarının manikür ya da cilt bakımı ile aynı seviyede olduğunu düşünüyor. Oysaki ameliyatsız tedavi seçeneği olan enjeksiyonlar güvenli ve etkili bir şekilde uygulanması için özel eğitim, bilgi ve beceri gerektiren tıbbi prosedürlerdir. Birkaç haftalık enjeksiyon tedavisi is doğal bir görünüm sağlayabilmek mümkün değildir. Botoks enjeksiyonu uygulamasında yüz anatomini çok iyi bilen, estetik bilgisi olan, bilgili ve tecrübeli cerrahlar seçmeye dikkat edilmelidir.
Botoks enjeksiyonu nasıl uygulanır?
DHI (Direct Hair Implant), saç köklerinin tek tek alınıp direkt ekildiği bir tekniktir. Bu tekniğin sağladığı en büyük avantaj saç ekimi sırasında dikiş ve kesi işlemi yapılmasına gerek olmamasıdır. Bu sayede en çok korkulan iz kalma riski de ortadan kalkar.
Kafa derisinde saç dökülme en çok tepe ve yan bölgelerde ortaya çıkar. Kafanın arka kısmı özellikle erkeklerde testosterona duyarlı bölge olduğu için kolay dökülmez. Bazı durumlarda farklı hastalıklar nedeni ile bu kısımda da saç dökülebilir. Bu nedenle saç ekimi işlemlerinde donör yani alıcı bölge olarak arka kısım kullanılır.
DHI saç ekim tekniğinde özel uçlu aletler kullanılır. Donör bölgeden alınan sağlıklı saç kökleri kanal ya da kök açılmasına gerek olmadan direkt dökülen kısımlara eklenir. Ekilecek kısımda herhangi bir kök ya da kanal açılmaması saç köklerinin daha sık aralıklarla ekilmesini sağlar. Bu sayede daha yoğun saç ekim işlemi yapılabiliyor, böylece daha doğal bir görünüm sağlanabiliyor. Saç ekimi işleminde ekilen saçların hepsi tutunmaz. DHI tekniğinde alınan greftler hiç bekletilmeden direkt ekildiği için canlılıklarını kaybetmez. Böylece tutunan saç köklerinin oranı da diğer tekniklere göre daha fazla olur.
DHI tekniğinde kişiye özel tasarım
DHI saç ekimi tekniğinde kişiye özel tasarım yapılır. Günümüzde 3D simülasyon tasarım cihazıyla yapılan saç tasarımıyla saçınızın ekim işleminden sonraki halini de 3 boyutlu görüntüleriniz üzerinden görebilirsiniz. Saç ekim tasarımında çok önemli olan ön saç çizgisi bu cihaz sayesinde rahatlıkla çizilebilir. Ayrıca DHI tekniğinin sunduğu direkt ekim imkanıyla alınan saç köklerinin yönü de daha doğru belirlenir. İnce uçlu iğneler yardımı ile açılan küçük kanallar sayesinde saçın doğal çıkış yönü korunabiliyor. Saç köklerinin doğal saçla uyumlu olacak şekilde ekilmesi saçın şekillendirilebilmesi ve doğal görünüm için çok önemlidir.
Sizin de saçınız seyreldiyse, saçların kazınmasından ve kafa derisinde açılan kanallar nedeni ile oluşan yaralardan çekiniyorsanız. Ve bu yüzden saç ekimi işleminden uzak duruyorsanız, DHI saç ekimi tekniği tam size göre. Unutmayın, eskisi gibi doğal ve gür saçlara kavuşmak hiç de hayal değil.
Kaynak: Estetik, Plastik ve Rekonstrüktif Cerrahi Uzmanı Op. Dr. Güncel Öztürk
Profilden güzel bir görünüme sahip olmak için çene, burun, alın, elmacık kemikleri, dudak ve gıdının şekli çok önemlidir. 3D simülasyon cihazı ile kişinin kendi görüntüsü üzerinden hazırlanan görüntüsü üzerinden profil hesaplamaları ve düzenlemeleri hasta ile birlikte yapılır. Profilden görünümü bozan yüzdeki şekil bozuklukları tespit edilerek uygulanması gereken operasyonlar planlanır.
Profil estetiği nedir?
Profil görünümü düzeltmek için yapılan operasyonlara profiloplasty denir. Profil estetiğini etkileyen en önemli unsur burundur. Bu nedenle öncellikle burunda şekil bozukluğu varsa öncellikle o düzeltilir. Bunun için rinoplasti tekniklerinden faydalanılır. Ameliyat ile yapılan operasyonların dışında dolgu ve botoks enjeksiyonu gibi ameliyatsız tekniklerden de yararlanılır.
Burun estetiği
Burun estetiği tek başına profilin düzelmesini sağlamaz. Burun estetiğinin yanı sıra çenenin pozisyonu ve şeklinde de düzeltmeler yapılabilir. Burnunuz yüzünüz ile uyumlu hale getirildiği halde profilden hala güzel bir görünüme ulaşılmadıysa sorun çenenizden kaynaklanıyor olabilir. Fazla çıkık ya da fazla geride duran veya fazla büyük ya da fazla küçük olan bir çene de profilin kötü görünmesine yol açabilir. Çene dolgunlaştırma ya da törpüleme teknikleri kullanılarak burnun olması gereken pozisyona ve şekle getirilmesi gerekebilir.
Alın estetiği
Eğer alında bir şekil bozukluğu varsa törpüleme ya da dolgu tekniği kullanılarak düzeltilir. Çıkıksa törpülenir, geride ise dolgu yöntemi ile çıkık hale getirilir. Ayrıca saç çizgisinde bir problem varsa o da lazer ya da saç ekimi teknikleri ile olması gereken pozisyona getirilir.
Kare ya da aşırı yuvarlak yüz şeklinden memnun olmayan kişiler, ameliyatsız çene inceltme estetiği olan masseter botoksundan faydalanabilir. Bazı kişilerin genetik olarak ya da sonrada çiğneme (masseter) kasları genişler, sonuç kare ve erkeksi bir görünüme neden olur.
Cerrahi teknikler ile yüze daha oval ya da kalp şekli vermek hastalar için uzun iyileşme süreçleri nedeniyle oldukça zahmetli bir tedavi seçeneğiydi. Günümüzde, masseter botoksu olarak bilinen ameliyatsız ve nispeten ağrısız prosedür ile daha estetik bir çene çizgisi ve yüz şekli elde edilebilir.
Nasıl uygulanır?
Masseter botoksu enjeksiyonu ile çene kasları gevşetilir ve zayıflatılarak incelmesi sağlanır. Bu, sayede çene kaslarının boyutu azaltılır. Böylece daha ince bir çene çizgisi ve daha oval ya da üçgen görünen bir yüz görünümü elde edilebilir. Çenenin yeni şekli birkaç hafta sonra tam olarak ortaya çıkar. Enjeksiyon işlemi ortalama 15 dakika içinde ağrı ya da sızı hissedilmeden uygulanabilir. İyileşme sürecine gerek olmaz, öğle arası estetiğidir, yani hastanın hayatı kesintiye uğramaz. Hasta hemen günlük hayatına devam edebilir. Çenenin tam şeklini alması ortalama 1 ay kadar sürebilir.
Kimler için uygundur?
Yuvarlak ya da kare yüz tipine ve geniş bir çene yapısına sahip olan ve bu görünümden memnun olmayan, genel sağlık durumu yerinde olan bütün yetişkinler masseter botoksundan faydalanabilir. Ancak bu prosedür çene kemiği çok geniş olan kişiler için değil sadece kas kütlesi geniş olan kişiler için uygundur. Çenenin geniş ve kalın olması özellik ile kadınlarda erkeksi ve kilolu bir görünüme neden olur. Ameliyatsız botoks enjeksiyonu ile yüz şekli tamamen orantılı ve çok daha estetik bir hale gelebilir.
Masseter botoksunda uygulana enjeksiyon malzemesi saflaştırılmış protein içeriklidir. Baş ağrısı tedavisi, zayıflama operasyonları, ağrı tedavisi gibi birçok tıbbi sorunda da güvenli bir şekilde uygulanmaktadır. Doğru bir teknikle, doğru noktalara uygulandığı sürece doğal görünümlü ve oldukça başarılı sonuçlar elde edilebilir.
Yapısal olarak seyrek olan veya hastalık ya da kaza sonucunda kaş kaybı yaşayanlarda DHI yani direkt saç ekimi tekniği uygulanarak saç ekim robotu ya da mikro motorla ense bölgesinden greftler tek tek alınır. Alınan saç köklerinin yerleştirileceği kaş, bıyık veya sakal bölgesi lokal anesteziyle uyuşturulur. Ekimin yapılacağı bölgeye lateral slitle mikro kanallar açılır. Saç ekim uzmanları açılan kanallara alınan greftleri tek tek yerleştirir.
Kaş ekimi nasıl yapılır?
Kaş ekimi kıl kökü nakillerinde en olumlu sonucun alındığı girişimdir. DHI yöntemiyle yapılan kaş ekim işlemi yönü doğru ayarlanırsa doğal olandan ayırt edilemez. Ense bölgesinden alınan saç kökleri ekilecek bölgeye göre yara izi, seyrek olan alan ya da kaş kontörü üzerine ortalama 250 ile 1.000 tel arasında yer alır.
Kaş ekimi sonrası süreç nasıldır?
Kaş ekimi sonrasında, ekilen kıl köklerde doğası gereği belli sürelerde uzama olabilir. Uzayan kıl köklerinin kısaltılması gerekebilir. Bunun için kaş alım işlemi gerçekleştirilen kuaförlerden destek alınabilir. Kaş ekilen bölgedeki kırmızılıklar birkaç hafta içinde geçer. Kollardan, bacaklardan, göğüsten veya enseden alınan greftlerin yerinde de hiç iz kalmaz. 3 haftadan sonra ekilen kaşın bir kısmında dökülme olabilir. Dökülmeden birkaç ay sonra dökülenlerin tamamı kalıcı olarak yeniden çıkar ve kıl kökündeki canlanma bir iki yıl daha sürer. Lokal anesteziyle yapılan kaş ekiminden sonra hafif bir şişme yaşanabilir ama bir iki gün içinde geçer.
Kaş ektirme işlemi kimler için uygundur?
Saç ektirme işlemine engel teşkil edecek tıbbi bir hastalığı olmayan herkes, her yaşta kaş ekimi yaptırabilir. DHI tekniği ile yara izi kalmaksızın doğal bir görünüme kavuşabilir.
Meme büyütme estetiğinden vücudun geneliyle uyumlu olacak şekil ve boyutta doğal görünümlü göğüsler beklenmelidir. Bunun yanı sıra göğüslerin süt bezi ve kanallarına da zarar verilmemeli yani göğüslerin işlevi korunmalıdır.
Meme büyütme ameliyatından önce 3D tasarım ve görüntüleme tekniklerinden de destek almalısınız. Bu size ameliyattan önce ön görünüm imkanı sağlar. Bu sayede şekil ve boyut konusunda daha bilinçli bir karar almanıza yardımcı olur. Daha ideal ve içinize daha fazla sinen bir göğüs şekline sahip olabilirsiniz.
Meme ameliyatı sonrası iyileşme süreci
Meme ameliyatında önce anestezi uygulanır. Seçenekler arasında intravenöz sedasyon ve genel anesteziyi içerir. Doktorunuz sizin için en iyi seçimi önerecektir. İnsizyonlar göze çarpmayan alanlarda görünür yara izlerini en aza indirecek şekilde yapılır. İnsizyonlar meme implantının tipine, istenen büyütme derecesine, hastanın anatomik özelliklerine ve hasta ile cerrahın tercihine göre değişir. Kesi yapıldıktan sonra, göğüs implantları ceplere sokulur. Kesiler estetik dikişlerle kapatılır. Zamanla kesi çizgileri kaybolacak. Skar kalitesi, genetiğiniz, vücudunuzun nikotine maruz kalması ve enfeksiyon gibi birçok şeye bağlıdır. Meme büyütme sonuçları hemen görülebilir.
Ameliyattan sonra göğüsleriniz gazlı bez sargılarla sarılır ve elastik bir bandaj veya destek sutyen şişmeyi en aza indirir ve iyileşirken memeleri destekler. Birkaç hastanede kontrol altında tutulduktan sonra genellikle aynı gün evinize gidebilirsiniz.
Göğüs büyütme iyileşmeniz sırasında göğüsleriniz gazlı bez sargılarla sarılır ve elastik bir bandaj veya destek sutyen şişmeyi en aza indirir ve iyileşirken memeleri destekler.
Meme şeklinin oturma süreci
Saç dökülmesi genetik ya da çevresel faktörler nedeni ile genellikle kafa derisinin ön tarafında veya tepe bölgesinde ortaya çıkan bir sorundur. Kafa derisinin arka bölümündeki saçlar testosterona duyarsız olduğu için bu bölgedeki saçlar kalıcıdır yani farklı bir sağlık problemi olmadığı sürece dökülmez.
Saç ekiminde kafanın arka tarafındaki kalıcı saçlar ön ve tepe bölgesine ekilerek gerçekleştirilir. Saç ekim işlemi kalıcı bir işlemdir yani ekilen saçlar ilerleyen zamanlarda dökülmez. Saç ekim işleminde saçlı bölgeden alınan saç köküne greft denir. Mikro greft ise saç kökü ile birlikte alınan saç kökünün daha küçük olması durumudur. Buna mikroFUE tekniği de denir.
MikroFUE tekniği nasıl uygulanır?
MikroFUE tekniğinde 0,5 mm ile 0,8 mm boyutunda küçük delikler açılır. Başın arka tarafındaki greftler alınarak saçın ön ve tepe bölgesine ekilir. Yaklaşık olarak 3.000 ile 4.000 arasında greft alınabilir. Alınan bu greft sayısı yaklaşık olarak toplam 7.000 ile 12.000 arasında saç kökü oluşmasını sağlar.
Saç ekimi operasyonuna başlanırken kafadaki saçlı deri eter sıvısı ile lokal olarak uyuşturulur. Lokal olarak uyuşturulma işleminden sonra saç ekimi yapılacak olan bölgeye alınan greft sayısı kadar delik açılarak saç kökleri ekilir. MikroFUE tekniği ile saç ekim işlemi dikişsiz, kesisiz, ağrısız, sızısız, kolay bir işlemdir.
MikroFUE tekniği ile saç ekimi yaklaşık 6 saat sürebilir. Operasyon lokal anestezi altında yarı oturur bir pozisyonda gerçekleştirilir. Bu işlem yapılırken sürekli aynı pozisyonda kalınmasına gerek yoktur. Saç ekim işlemi boyunca hastalar rahatlıkla müzik dinleyebilir, televizyon izleyebilir, tablet kullanabilir, hatta kitap okuyabilirler. Bir takım ihtiyaçları gidermek için kısa molalar verilebiliyor.
MikroFUE tekniği sonrası iyileşme süreci nasıldır?
Estetik, Plastik ve Rekonstrüktif Cerrahi Uzmanı Op. Dr. Güncel Öztürk, hastaların en çok estetik açıdan düzgün ve nefes alma işlevini sorunsuz olarak yerine getiren bir buruna sahip olmak için Rinoplasti sürecindeki ilk adım, kapsamlı bir konsültasyon için uzman bir estetik cerrahın ofisinde başlar. Hastanın şikayetleri, beklentileri, burundaki var olan şekil ve işlev bozuklukları, fotoğraflama, olası burun estetiği tasarımı, ameliyatın planlanması, ameliyat öncesi ve sonrası dikkat edilmesi gerekenler gibi tüm aşamalar muayene sırasında ayrıntılı bir şekilde konuşulur.
İdeal aday
Burun estetiği için en uygun adayların burunlarında şekil ve işlev bozukluk olması lazım. Bunlar arasında şu sorunlar bulunur: Dorsal kambur yani burun köprüsünde bir yumru, çok geniş veya çok dar bir burun, eğri veya sapmış bir burun, yüzün geri kalanı ile uyumsuz yuvarlak, soğanlı, yağlı veya orantısız bir burun ucu, üst dudak ile alt burun arasındaki açı 90 dereceden az, nazal yaralanma sonrası şekil bozuklukları ve nazal hava yolu problemleri…
İdeal adayın belirlenmesine yardımcı olan anahtar faktörler arasında burun gelişimi ile duygusal gelişimin tamamlanmış olması kriter olarak alınır. Hastalar genellikle 15 yaşın üzerinde olmalı, ameliyatın etkilerini, risklerini ve amacını iyice anlamalı ve gerçekçi beklentileri olmalıdır.
Hazırlık
Herhangi bir cerrahi prosedür gibi, hazırlık hem pürüzsüz bir ameliyat hem de iyileşmeye yardımcı olması için önemlidir. Şişlik, kanama ve morarma gibi şeyleri azaltmaya yardımcı olmak için ameliyattan bir iki hafta önce önce kafein, alkol ve sigara içmekten kaçınılmalıdır.
Prosedür