Neden bazı insanlar için mutlu olmak çok kolayken,
Bazıları için saf neşeyi tatmak, yaşamın büyüsüne kapılmak zordur?
Âdemoğlunun fani dünya gelişinden iki dakika sora çevresini kopyalamaya başladığı gibi saf neşe üzerine anılarını oldukça duygusal ve tutkulu bir şekilde zihnine depolar. O, çocuk saflığıyla uzun ince yolda büyüme basamaklarını çıkarken, bir yandan da “mutluluk üzerine düşünür. Çevresinden öğrendiği öğretiler eşliğinde kendince mutluluğu tanımlar ve saf neşeye dair bir görüş oluşturur. Artık mutluluk bazıları için; O, masallardaki rüya ülkesi, o çikolata kaplı ev, o kırk gün kırk gece süren düğünler gibi sonsuza denk mutlu yaşamakla bir tutulur. Bilir ki barış, huzur, mutluluk… Kendi dışında oradadır.
“Çocuklar büyüyünce, Çocukların evlendiklerini görünce, Bir ev satın alınca,
Kilolarından kurtulunca, Koca eve vaktinde gelince, İnşallah emekli olunca,
Evi istediği gibi döşeyince, Kariyerinde arzuladığı noktaya gelince…” MUTLU olacaktır.
Saf neşenin gelmesini beklerken,
Bir yandan da kendince kıvancın tarifini yapmak için “sonsuza değin mutlu yaşamak” gerçekte var mıdır? Sorusuna cevap arar. Günler bir birini kovalarken gelecekte yaşamayı arzu ettiği anlar üzerine yığınlaştırdığı beklentileri altıda nefes alacağı günleri düşünür. Kendine, ailesine, evine… Mutluluğu tattıran neşenin, bedenini sarmalayan o güçlü enerjinin, o her şeyi unutturan duygunun, bu gün yarın gelmesini bekler durur. Oysa gerçek mutluluk içtedir.
İngilizcede “coach”, posta arabası, posta treni anlamına gelmektedir. Bir şeyi, bir eşyayı bir noktadan başka bir noktaya taşımak yada bir kişiyi bulunduğu noktadan daha ileriye yol almasını sağlamaktır. T.D.K. sözlüğü;” Kişilerin, liderlik yada yöneticilik özelliklerini ve becerilerini geliştirmeye yönelik belli bir amacı hedefleyerek daha etkili sonuçlara ulaşmasını sağlamak üzere verilen hizmettir.” (ICF)Uluslar arası Koçluk Federasyonun tanımındaysa; “Profesyonel koçluk, nitelikli bir koç ile bir birey ya da takım arasında, kendilerinin belirlediği hedefler temel alınarak sıra dışı sonuçların elde edilmesini sağlayan profesyonel bir ortaklıktır” der.
Koçluğu bir psikolog, bir öğretmen, bir mentor, bir danışan gibi mesleklerden ayıran en önemli özelliği, düşünceleri sonuç ve geleceğe yönelik olumlu bir şekilde organize ederken, bireyin ulaşması için gerekli olan beceri ve hareketlerine odaklanması sağlanır. Profesyonel koçluk hizmeti sırasında kişi, zihinsel engellerinden kurtuldukça ruhsal, fiziksel, zihinsel ve sosyal ilişkilerde kolayca potansiyelini ortaya çıkarır. Yolculuk sırasında kişinin istek ve gayretine bağlı, az ama çok mutlak gelişim, değişim, dönüşüm gerçekleşir. Bu uzun soluklu süreç, kişisel bir görüşme ile başlar. İster yüz yüze ister telekonferans yöntemi ile var olan olanaklar ve girişimlerin bir şeması ortaya çıkar. Takip eden koçluk seansları, kişilerin öncelikli hedeflerine ulaşmalarını desteklemek için belirli hareketleri yapmaları koç tarafından istenebilir. Koç kişinin düşünme ve harekete geçmesini desteklemek üzere kişiye özgün motivasyon çalışmalarıyla enerji ve esinlenmesine yardımcı olur. Danışanın yapması gereken eylem hareketlerini belirlemeye yardımcı olabilecek kavram ve ilkelere kendi gözlemlerini ve sorularını da ekleyerek ilerleme yöntemi oluşturur. Tabi tüm bunları (ICF) gizlilik ve mesleki ahlak kurallarına uyarak yapar.
Davranış bilimleri, yönetim literatürü, dinsel gelenekler ve/veya sanat ve konusu insan olan ilimlerden alınan çok çeşitli kavramlar, modeller ve ilkeler koçluk görüşmelerine dâhil edebilir. Böylelikle kişi, kendisinin ve başkalarının farkındalığını arttırmak, bakış açısını geliştirmek, içe bakışı tazelemek, fırsatlar ve girişimlere göz atmak için yeni çerçeveler oluşturur.
Aynı zamanda bireyler, iş ve özel yaşamlarındaki rollerini dengelerken, kişisel girişim ve fırsatlar karşısında yeni bakış açıları geliştirir. Gelişen karar verme becerileri sayesinde, yükselen güven duygusuyla, yaşamsal tüm alanlarında verimlilikleri artar. Kişisel tatmin içersinde daha etkin ve daha yetkin olurlar. Bu hizmeti beş yaş ve üzeri, sağlıklı tüm bireyler alabilir.
Kısaca koçluk, zihni arındırma, duyguları kontrol edebilme, aklını kullanma yada yaşamı kolaylaştıran anahtarları elinde bulundurma, başka deyişle yaşamın dizginlerini kendi eline alma sanatıdır.
Ülkemizde ICF Türkiye temsilciliğine bağlı yedi farklı ekol, koçluk eğitimlerini okullarında vermektedirler. Bendenizse, bir dizi eğitimlerin yanı sıra belgelendirilmiş uygulamalı çalışmalarla Erickson okulunun programlarını tamamlamış, ICF’in unvan verdiği bir koç olarak uzun bir süredir keyifle ve bir mesleki adanmışlık öykümle, bu hizmeti almak isteyen bireye yol arkadaşlığı yapmaktayım.
“Bir ikindi vakti, altı çocuk çitliğin avlusunda oynarken yanlarından kocaman, parlak kızıl bir atın koşarak geçtiğini ve az ötedeki yalaktan su içmeye başladığını gördüler. Çocuklar şaşkındı zira at çiftliğe ait değildi. İçlerindeki yaşça en büyük olan çocuk, zor bir işe kalkışmaya karar verdi. Atın yanındaki yalağın üzerine çıkarak hayvanın sırtına bindi. At bir anlığına şaşırıp sonra su içmeye devam etti. Hayvan su içmeyi bıraktığında, çocuk atın sık, kızıl yelelerinden sıkıca tutup, kendine çekerek gitmesi için karnını dizleriyle dürttü. Çocuğun rehberliğinde olan at, yol ayrımına gelince durdu, ne yöne gideceğine dair tereddüt etti. Çocuk ise onu sabırla bekledi. Sonunda at bir yöne gitmeye karar verdi. Çocuk yeniden atın yola devam etmesi için dizlerini kullanarak dürttü.
Görünen ve görünmeyen yüzümün yaşattığı ikilemlerle boğuşurken, “kimdim? Neden yeryüzünde ve bu ülkedeydim? Varlığımı nasıl ispatlayacaktım? İç içe geçmiş duygu ve düşüncelerimi nasıl tanıyacaktım? Onları kontrol altına alabilir miydim? Benim için bir gelecek var mıydı? Var ise bana özgün olanı yaratabilir miydim? Düşlerime ve hayallerime giden yolları nasıl bulacaktım? … Binlerce sorumun cevabını aramak, uyurgezer halimden kurtulmak, kendi hakikatimi görmek üzere 36 yaşımda
yola çıktım…
Meslek:
"Yönetici Koçu" - ACC
İmgeleme Teknikleri
Eğitim:
ERICKSON COLLEGE INTERNATIONAL/ Denge Merkezi
“Powerful Negotiations” (Müzakere -Gölge Koçluğu) 2013