Paylaş
Yıllardır çözülemeyen “Zemine ne döşesek?”sorunu, defalarca yapılan, kırılan, tutmayan taşlar ve final: Boydan boya asfalt dökülmüş, ağaçların tamamı sökülmüş, berbat, tatsız bir cadde!
Dükkânların çoğu kapanmış. Ne pırıltısı ne tarihi ne ağacı ne hareketliliği kalmış.
İstiklal Caddesi’ne bakan bir lisede okumuş, o dönemdeki trafiğe açık halini bilen, üniversite yıllarında bölgenin kafelerle, eğlence mekânlarıyla canlanmasını, sonraki dönemde genişleyip, Asmalımescit’e kadar yayılarak müthiş bir cazibe ve eğlence merkezi haline gelmesini takip eden biriyim.
Yalan Dünya dizisindeki dekorlarımızdan biri de İstiklal Caddesi’ydi. Ama o kaldırım taşlı, tramvaylı, özel günlerde ışıklarla süslenen haliyle. Şimdi olsa yapar mıydık bilmem. Dolayısıyla son aylardaki görüntü beni çok üzüyor.
Ve kaçınılmaz son, İstiklal, yine bir inşaata giriyor! Altyapı çalışmaları olacak, tramvay hattı yeniden yapılacak, caddeye granit taş döşenecek.
Yani görüntü olarak bir nevi orijinale dönülüyor. Bu iyi haber. Nedense yeni planda eskisinin aksine tek ağaç yok ve yıl sonuna kadar caddede inşaat var, bunlar da kötü haber.
İstiklal’de hiç ağaç yok derken, bir de tabii Taksim Meydanı’nın korkunç betondan çöl görüntüsü var ki, ona girmeye kalbim dayanmaz!
Evden fide mide götürüp sağa sola dikesim var yemin ederim.
SEVGİLİ İTÜ, ARAMIZDA PARA TOPLAYALIM MI?
BUGÜN şehir ve bölge planlamadan gidiyorum, hadi hayırlısı...
Hatırlar mısınız bilmem, 2016 Şubat ayında İTÜ Maçka Kampusu’ndaki yeşil parka iş makineleri girip, orayı özel bir kafeye tahsis etmek için çalışmalara başlamışlardı. Hani öğrenciler nöbete başlayıp inşaata izin vermemişlerdi, bildiniz mi?
O yeşil alan hâlâ mezbele şeklinde duruyor! İş makinelerinin girip darmaduman ettiği zeminle, kökü dışarı çıkmış ağaçlar ve molozlarla.
Sevgili İTÜ yönetimi, ne yapsak? Orayı düzeltip, molozu kaldırıp toprak atmak ne kadar tutar dersiniz? Mahalle olarak aramızda para toplayalım mı? Lazım mı?
Ne zaman öğrencilerin, hocaların simit yemek, çay içmek, kitap okumak için kullandığı o yeşillik eski haline dönecek?
Yoksa o molozun orada durması sizin de öğrencilere karşı bir protestonuz mu?
Hayır, beni mahallenin her şeye karışan emekli albayı konumuna sokuyorsunuz ya, en çok da ona kızıyorum!
BRIGITTE, HOŞSUN FİLAN DA...
FRANSA’nın yeni Cumhurbaşkanı Macron’un kendisinden 24 yaş büyük eşi Brigitte Trogneux, orta yaş ve üstü tüm dünya kadınlarının umut ışığı oldu!
Yaşına göre o kadar fit, hoş ve enerjik duruyor ki, biraz abartılı olsa da 35 yaş ve üstü bütün kadınlar onun kocasının yanında gayet yaşıt ve alımlı durduğunu iddia ediyor.
Şahsi fikrimdir, doğrudur yanlıştır. 24 yaş farkı, kadın olsun erkek olsun pek anlamıyorum. Hayır yargılamıyorum, ama anlamıyorum. Brigitte ve Emmanuel’i yan yana Donald ve Melania Trump’tan daha zarif buluyorum mesela, ama yine de... 24 abicim sonuçta, matematik diye bir şey var, biyoloji diye bir şey var.
Siyaseten doğrucu değilim ve tüm eleştirileri göze alıyorum.
Bir de tabii tanıştıklarında Emmanuel Macron’un 17, Brigitte’in 41 olması... Onu hiç açmayalım! Çünkü tersi olsa, 17 yaşındaki lise öğrencisi kadın olsa, burada ne biçim bağırırdık şimdi...
Paylaş