Gittikçe ve ısrarla yükseliyor efendim durduramıyoruz!

Dolar çılgın atıyor. En son 2.62’ye çıktı. Büyüklerimiz “İçinde bulunduğumuz ekonomik konjonktürde..” filan diye başlayan cümlelerle “Buysa kaderim, sonuna kadar giderim” tarzı kamyon arkası mesajları veriyorlar. Güngör Uras, yazılarının anlaşılır olması için olacakları Ayşe Teyze üzerinden anlatır, malumunuz. Affına sığınarak Ayşe Teyze’yi ödünç almak istiyorum. Gülse’nin Gül’ünü de ekleyip Ayşegül yapayım, araklama olmasın, esinlenme olsun bari!

Hani evlat Ökkeş

Ayşegül Teyze’nin durumu şu:
Teyzemin bankadaki on bin lirası son aylarda 8000 liraya filan indi. Ancak bu esnada benzin fiyatı düşmesine rağmen, benzini dolarla aldığımızdan, hâlâ pahalı. Yani Ayşegül Teyze’nin hayırsız oğlu, ‘Hain evlat Ökkeş’ gelip arabası için aynı benzin parasını bağıra çağıra istemeye devam edecek.
Ökkeş’le de empati yapmak lazım esasen. Dolar yükselince, çalıştığı otomobil firmasının üretim girdileri pahallanacak. Adamlar işten çıkarmalara başlayıp Ökkeş’i dehleyecekler. Ökkeş depresyona girecek.
Ayşegül Teyzem, oğlanın keyfini yerine getirmek için en sevdiği yemekler olan etli kurufasulye ve sütlaç yapacak. Ne yazık ki hayvan yemleri de hayvanlar da ithal olduğundan, kur artışı et ve süt fiyatlarına da yansıyacak. Kurufasulye tenceresinde sadece üç adet parça et bulabilen Ökkeş, annesine bir posta daha atarlanacak. Sütlacın yarı su yarı sütle yapılmış olması, olayı tırmandıracak.
Bağırış çağırış devam ederken ev sahibi kapıya gelecek. Konunun kiraya zam olduğu ortaya çıkacak. Ev sahibi “Faizler her an inebilir korkusu var. Millet garanti diye gayrimenkule yatırım yapıyor. Ya zam yapın ya da çıkın, piyasası yüksekken satayım bu evi” diyecek. Ökkeş kapıyı çarpıp çıkacak.
Ayşegül Teyze, enerji bakanı, “Doğalgazı Rusya’dan indirimli aldık” dediğinde umutlanmıştı. Ama Ökkeş vurup çıktığında, kapının kenarındaki doğalgaz faturası yere düşecek. Teyzem bırak indirimi, dev gibi faturayı görünce o sinirle ev sahibini küfür kıyamet kovacak.

Çek oradan bir dolar

Ayşegül Teyze’nin atanamadığı için evde oturan öğretmen kızı gürültüyü duyup gelecek. Ve abisi, sabah kovulduğunu öğrendiğinde bunun telefonunu sinirle duvara atıp kırdığından, yeni cep telefonu isteyecek. Cep telefonu yerli bile olsa, parçaları dolarla alındığından onun da fiyatı artmış olacak. Ayşegül Teyze “Şimdi telefon melefon alamayacak, zaten canıyla uğraşıyor olacak”. Öğretmen adayı afra tafra yapacak.
Ayşegül Teyze “Keşke bu ikisini doğduklarında yurda verseydim” diye söylenirken, kafa dağıtmak için televizyonu açacak. Cumhurbaşkanı’nın yine Merkez Bankası Başkanı’nı gömdüğü bir konuşma işitecek. Ani bir kararla, zararın neresinden dönsek mantığıyla bankadaki parasını dolara çevirecek!
Muhtemelen herkes onun yaptığını yapacağından, doların parlak kariyeri göz kamaştırmaya devam edecek.
Ayşegül ve benzerlerinin başına bunlar gelecek. Ama muhtemelen devlet büyüklerimizin bir sonraki açıklaması “Halk dolara hücum etti, vatandaş karnını doyuramıyor” olacak!
E peki şimdi... Ayşegül’ün suçu ne?

Prens Charles’ın dünürügiller

Keser döner sap döner gün gelir hesap döner.
Ne havalıydı değil mi İngiliz kraliyet ailesi? Gelin beğenmediler gelin.
Diana’nın şeffaf etekle güneşi arkasına alıp fotoğraf çektirmesine, öteki gelin Fergie’nin düğün sırasında kikirdemesine, hepsine dudak büktüler.
Garibim Fergie boşandıktan sonra altmış sente muhtaç oldu. O zenginliğin içinde sahip çıkmadılar kızcağıza. Diana ise günahları boyunlarına, Müslüman sevgilisiyle garip bir kazaya kurban gitti.
Fakat sonunda bu gelinlerin ahı tuttu. Charles, ve çirkin şapkaları dışında falsosu yakalanamayan Elizabeth, tahayyül edilebilecek en alaturka problemle dillere düştüler.
Yeni gelin Kate Middleton bunlara torunlarını göstermiyormuş! Adeta “Gelin öyle olmaz böyle olur” dercesine annesiyle bütün kontrolü ele almış. Torunun yatış kalkış saatine, ne yiyeceğine kadar anneanne karar veriyormuş.
Koskoca Prens William içgüveysi gibi olmuş diyolla gıı! Elizabeth kafasını duvardan duvara vuruyormuş, “Biz eski gelinlerin kıymetini bilemediik” diye!
Ama o Kate’in eli maşalı olduğu daha nişandan belliydi, gözleri felfecr okuyordu da ben bir şey demek istemedim. Size müstahaktır müstahak!
Diana, rahat uyu gülüm, senin gelin hepsinin hakkından geliyor!