Paylaş
Geçen yazıda Fatih Birol’un enerji dengelerindeki yeni faktörlere dikkat çekerken “enerji verimliliğini” başrole koyduğunu belirtmiştim.
Birol’dan önce Türkiye’nin enerji vizyonuyla ilgili gerçekten doyurucu bir sunum yapan Enerji Bakan Yardımcısı Murat Mercan’ın ise bu konuya pek
değinmediğini de söylemiştim.
Peki Murat Mercan enerji vizyonumuzla ilgili neler söyledi?
Özetlersem konuşmasının ana hatları şöyle:
· Türkiye’nin enerji talebi 2030 yılına kadar iki katına çıkacak. Yani 53 bin megavattan 100 bin megavata tırmanacak.
· Bu büyüme özel sektör eliyle olacak.
· Türkiye’nin 2023 yılında dünyanın ilk 10. ekonomisi arasında girmesi için enerji piyasasında özel sektörün de katkılarıyla düzenlemeler yapılacak.
· 20 yıl sonra Türkiye, boru hatları, lojistik, liman, gemicilik hizmetleriyle dinamik bir petrol ve doğal gaz piyasasına sahip olacak. En az bir bölgesi Rotterdam
gibi bir rol üstlenecek.
· Türkiye’nin önemli linyit ve taş kömürü rezervlerini ekonomiye kazandırmak için gerekli adımlar atılmış durumda.
· 2023’te elektrik üretiminin yüzde 30’u doğal gazdan, yüzde 30’u kömürden, yüzde 30’u yenilenebilir enerjiden, yüzde 10’u ise nükleerden sağlanacak.
Murat Mercan elektriğin sadece yüzde 10’nun sağlanacağı nükleer için “bu lige girmek zorundayız. Fantezi değil” diyor.
Konuşmasında dünyada 1.3 milyar insanın elektriksiz olduğunu da hatırlatan Mercan, Türkiye’nin enerjide geri kalmış, elektriğe ulaşamayan ülkeleri desteklemek için çalışmalar yaptığını da belirtiyor.
Murat Mercan’a daha sonra nasıl çalışmalar yaptığımızı sordum.
Cevabı şöyle oldu:
“Afrika’da Somali, Nijerya, Cibuti gibi ülkelerin enerji kaynaklarını harekete geçirmeleri yolunda destek vereceğiz. Bu yönde çalışmalarımız sürüyor”.
Esas felaket 6 derecelik ısınma
TÜSİAD çatısı altındaki enerji toplantısında bir yanımda Bölgesel Çevre Merkezi REC Türkiye Direktörü Sibel Sezer Eralp, diğer yanımda Arçelik A.Ş Enerji ve Çevre Yöneticisi Fatih Özkadı oturuyor.
Fatih Birol’un tespitleri arasında kömüre dönüş ve kaya gazının yol açtığı gazlar nedeniyle 2012 yılında karbondioksit emisyonunda bir azalma kaydedilmediği var.
Birol, “Bugünkü durum bizi 6 derecelik bir ısınmaya götürüyor. Esas felaket bu” diyor.
Doha İklim Konferansı’na katılmış olan Sibel Sezer, küresel ısınmayla ilgili kötü senaryoların 4 derece üzerine kurulduğunu, 6 derecenin tüm hesapları alt üst edeceğini hatırlatıyor.
Sezer’e göre, 4 derecelik artışla bile dünyanın tüm dengeleri değişecek, kıyı şehirleri sular altında kalacak, kurak bölgeler daha kurak, yağışlı bölgeler daha yağışlı hale gelecek.
Geçenlerde yaşadığımız Sandy kasırgaları gibi kasırgalar artacak, orman yangınları, tarım ürünlerinde azalacak.
Birol’un söylediği “felaket” bu işte.
Doha ve özel sektör
FATİH Özkadı’dan öğrendiğime göre, Arçelik A.Ş Genel Müdürü Levent Çakıroğlu geçtiğimiz günlerde Doha’da yapılan Dünya İklim Zirvesi’nde Türkiye adına özel sektörü temsil etmiş.
İnovasyon panelinde konuşan Çakıroğlu, Arçelik’in üretimde su ve enerji kullanımını nasıl en düşük seviyeye indirdiklerini anlatmış.
REC Direkörü Sibel Sezer Eralp’e göre, özel sektörün iklim zirvelerine “gözlemci statüsünde” katılması önemli.
Eralp “Müzakereleri resmi heyetler yapıyor. Ancak çıkacak anlaşmadan en çok etkilenecek grupların başında özel sektör geliyor. Özel sektör 2020 sonrası yürürlüğe girecek anlaşmada neler olacağını bilmek istiyor. Zira yatırım için geleceği öngörmek zorunda” diyor.
Paylaş