Paylaş
2016 yılında kaybettiğimiz İbrahim Bodur Sosyal Girişimcilik Ödülü düzenleyen Kale Grubu bir sokak röportajında insanlara “sosyal girişimcilik nedir?” sorusunu sormuş.
Soruya “Sosyal bir faaliyet” , “Bilim ve sporla ilgili bir şey” “Aklıma SGK geliyor”, “Sosyal medyada bir şeyler yapmak” gibi alakasız cevaplar verilmiş.
Sokaktaki insan sosyal girişimciliği kesinlikle bilmiyor.
Oysa bu dünyada giderek yayılan bir trend, kapitalist sisteme karşı öne sürülen bir seçenek.
Avrupa’da 11 milyondan fazla insanın çalıştığı sosyal ekonomi GSYH’nin yüzde 10’unu oluşturuyor.
İyi tanıdığım sosyal girişimci, b-fit’in kurucusu Bedriye Hülya’ya bana sosyal girişimciliğin tarifini yapmasını rica ettim.
Cevabını olduğu gibi aktarıyorum:
“Sosyal girişimci yaşadığı çevredeki toplumsal bir sorunu ya da bir ihtiyacı belirleyerek, bu sorunun ortadan kaldırılması, ihtiyacın giderilmesi için girişimcilik ilkelerini kullanarak kalıcı çözümler üretir”.
Devamı şöyle:
“Kar etmek ana hedef olmaktan çıkarak sosyal sorunun giderilmesinde kullanılacak araç olarak kullanılır”.
Bedriye Hülya Dünya Ekonomik Forumu toplantısında Ali Baba’nın kurucusu Jack Ma ile birlikte
DÜNYANIN SORUNLARINA ÇARE
14 yılda 700 bin kadına ulaşarak spor yapmalarını sağlayan, İstanbul’dan Şırnak’a franchising ile kadın girişimcilerin 250 salon açmasını sağlayan Bedriye Hülya benim gözümde Türkiye’nin en başarılı sosyal girişimcilerinden biri.
Son yıllarda sosyal girişimciliğe giderek daha fazla önem veren Dünya Ekonomik Forumu, Ashoka başta olmak üzere konuyla ilgili her platformda Türkiye’yi başarıyla temsil ediyor.
Sosyal girişimciliği neden gündeme getirdim?
Geçenlerde Zorlu’da izleme fırsatını bulduğum, Türkiye’de sosyal girişimcilik ekosisteminde yer alan uzmanları, sosyal girişimciliği destekleyen şirket temsilcilerini ve sosyal girişimcileri biraya getiren bir toplantı vardı.
Ev sahibi, Zorlu Holding bünyesinde yer alan, sosyal girişimcilere mentorluk yapan, eğitim veren “imece” sosyal inovasyon platformu.
Zorlu İletişim Müdürü Aslı Alemdaroğlu’nun dediği gibi, dünyaya maliyeti 100 milyar dolar olan iklim krizi başta dünyanın pek çok sorununa, inovasyon ve teknoloji odaklı sosyal girişimcilikle çare bulunabilir.
Zorlu’daki toplantıda British Council tarafından kaleme alınan “Türkiye’de Sosyal Girişimcilerin Raporu” masaya yatırılıyor.
Rapordaki bazı veriler şöyle:
KADIN SOSYAL GİRİŞİMCİ ORANI YÜZDE 55
Ülkemizde sosyal girişimciliğin bizde büyüklüğü 20 milyon lira.
Sosyal girişimci sayısı 9 bine ulaşmış durumda.
Bunların yüzde 55’i kadın.
Türkiye’deki ticari girişimlerde kadın oranı yüzde 19 iken, sosyal girişimcilikte oranın yüzde 55’e ulaşması önemli bir ipucu.
Sosyal girişimlerde son 12 ayda yenilikçi ürün geliştiren şirketlerin oranı yüzde 86.
Aynı zaman diliminde normal ticari faaliyetlerde bulunan şirketlerde bu oran yüzde 47.
Çoğu 2015 yılından sonra kurulmuş olan sosyal girişimler daha çok eğitime, üretime ve yaratıcı endüstrilere odaklanıyor.
Söz konusu rapor Türkiye’de sosyal girişimciliği mercek altına alan önemli bir kaynak.
Özel sektörde sosyal girişimciliği destekleyenler arasında Anadolu Efes, Kale Grubu başı çekiyor.
Nitekim Kale Grubu’nun yukarıda sözünü ettiğim kurucusu İbrahim Bodur adına düzenlediği İbrahim Bodur Sosyal Girişimcilik Ödülü var.
3 ayrı kategoride verilen ödül, yaşadığı dünyaya ve çevreye kendini sorumlu hisseden ve harekete geçme cesaretini gösteren sosyal girişimcilerin önünü açmayı, yarattıkları pozitif etkiye destek olmayı hedefliyor.
Kale Grubu Başkanı ve CEO’su Zeynep Bodur Okyay dediği gibi “Dünyayı yaşanır hale getirmek için değişim öncülerinin sayısının artmasına ihtiyacımız var”.
Kale Grubu Başkanı Zeynep Bodur Okyay (soldan üçüncü) İbrahim Bodur Sosyal Girişimcilik ödül töreninde
Paylaş