Picasso’yu 10’a katlayan Rotkho

Art Basel’da fiyat sorma oyunu hoşuma gidince hızımı alamayıp çeşitli ressamların fiyatını sormaya başladım. Bakın nasıl fiyatlarla karşılaştım...

Haberin Devamı

Sanat açısından şanslı yılımdayım. Dünyanın iki önemli büyük sanat fuarını kaçırmadım. Sonbahar aylarında Londra’daki Frieze ve 14 Haziran’da başlayıp dün sona eren 43’üncü Art Basel. Arada Contemporary İstanbul’u da unutmayalım.
36 ülkeden 300 galerinin 2 bin 500 sanatçıyla katıldığı Art Basel’da üç gün boyunca fuar alanını karış karış gezdim, Basel’daki diğer etkinlikleri de kaçırmadım elbette.
Tek üzüntüm Art Basel Fuarı’na bu yıl Türkiye’den hiçbir galerinin katılmamasıydı.
Yan etkinlik olarak düzenlenen Scope Fuarı’nda iki Türk galerisi vardı: X-İst ile Nişantaşı’ndaki çiçeği burnunda Linart.
Peki Art Basel’da bu yıl en çok ne konuşuldu? İngilizlerin ünlü galerisi Marlborough’un satışa çıkarttığı Rus asıllı Amerikalı sanatçı Mark Rothko’nun sarı ve turuncu renkli ‘İsimsiz’ tablosu en fazla konuşulan sanat eseriydi.
1970’da 66 yaşında intihar eden Rothko’nun tablosunun fiyatı dudak uçuklatacak cinsten: 78 milyon dolar. Art Basel’ı gezerken yanında özel bir güvenlikçi gördüğüm tek eserdi. Rothko’nun ‘Turuncu, Kırmızı, Sarı’ isimli tablosu da geçen ay New York Christie’s’de 87 milyon dolara satılmıştı.

Haberin Devamı

PARAM OLSA OFILI’Yİ ALIRDIM

Yine Marlborough’a satılan bir Picasso’nun fiyatını merak ettim. ‘Silahşör ve Kızı’ adındaki tablonun fiyatı 7.8 milyon dolardı. Yani Rotkho Picasso’yu tam 10’a katlamış. Fiyat sorma oyunu hoşuma gidince hızımı alamayıp çeşitli ressamların fiyatını sormaya başladım. Bakın nasıl fiyatlarla karşılaştım...
Miro’nun hiç fena olmayan pembe renkli tablosu 350 bin Euro. Şişmanlarıyla ünlü Kolombiyalı ressam Fernando Botero’nun aynı boyuttaki iki tablosu birer milyon dolar.
Şanghay doğumlu ressam Ding Yi’nin ‘Kavşakların Görüntüsü’ diye tercüme edebileceğim neşeli tablosu 160 bin Euro. Nijerya asıllı İngiliz ressam Chris Ofili’nin ‘Charmant Four’ tablosu 300 bin Euro. Param olsaydı Ofili’nin bu lacivert tablosunu alırdım.
Ofili nedense işlerini izlediğim bir ressam. Birkaç yıl önce ‘Siyah Madonna’ tablosuyla sanat dünyasında epey konuşulmuştu. Art Basel’da aklım Ofili’de kaldı.

Haberin Devamı

KENDİN-YAP TRENDİ

Fiyatlardan sonra bu yıl Art Basel’daki önemli bir trendle ilgili birkaç söz: Trendin İngilizce kısa adı ‘DIY’ yani ‘Do it yourself’ sanatı. Türkçesi ‘kendin yap sanatı’.
Bu akımın içindeki sanatçılar, sanatın her türlüsünün günlük yaşama entegre edilmesi ve izleyicinin ya da sanat eserini satın alanların buna dahil edilmesi gerektiğine inanıyor.
Örneğin, New Yorklu Andrew Kreps galerisinde Amerikalı sanatçı Darren Bader’in performansı var. Performansı izleyenlere, gezenlere doğranmış meyve ve sebzeler ikram ediliyor. Bader’in bu performansının kullanım hakkını 25 bin dolara satın aldığınız takdirde aynı performansı dilediğiniz sebze ve meyvelerle ve dilediğiniz yerde tekrarlama şansınız var.
Bir sanatçının direktifleriyle bir duvara bir şeyler çizmenin fiyatı 19 bin Euro. Enstalasyon sanatındaysa trend sanatçıların günlük hayatta yer alan, asla pahalı olmayan eşyaları kullanmaları. Ekonomik krizi nedeniyle zorunlu bir durum da diyebiliriz

Haberin Devamı

Jeff Koons, Atlı Köşk’ün bahçesine ne de güzel yakışır

Art Basel’in yan etkinlikleri arasında Fondation Beyeler’daki Jeff Koons Sergisi epey gürültü kopardı. 1997’de Basel’da Hildy ve Ernst Beyeler adındaki koleksiyoner çift tarafından kurulmuş Fondation Beyeler’in koleksiyonunda Van Gogh, Cezanne, Monet. Picasso, Miro, Warhol, Rothko gibi sanatçılar var. Yaşayan en ünlü sanatçılar arasında gösterilen Amerikalı Jeff Koons’un sergisi 13 Mayıs-2 Eylül tarihleri arasında. Sergide sanatçının porselen, tahta, plastik heykellerinin yanı sıra dev yağlı boya tabloları da var. Talihsiz bir şekilde, 1990’lı yıllarda İtalyan porno yıldızı La Cicciolina ile yapmış olduğu evlilikle hatırladığım Koons sergisi sırasında Basel’daydı. Sergi sırasında sanatçıyla tanışan Güler Sabancı ise kendisini İstanbul’a davet etmiş. Jeff Koons’un Fondation Beyeler’in şahane bahçesine serpiştirilmiş sanat eserleri İstanbul’daki Atlı Köşk’ün bahçesine de yakışır.

Yazarın Tüm Yazıları