Geçen hafta Ankara'da katıldığı bir toplantıda, Ermenistan sınır kapısının açılmasıyla ilgili
‘‘sınırı aşan’’ sözler sarf ettiği iddia edilen
Edelman'ı, Türk-Amerikan İş Konseyi'nin yemeğinde can kulağıyla dinledik...
Doğrusu, acaba yine maksadı aşan sözler gelecek mi diye merak ettik.
Edelman, İstanbul'daki ilk resmi konuşmasında, Türkiye'nin
‘‘Saddam sonrası’’ dönemde oynayacağı rolün üzerinde duruyor.
‘‘ABD ile Türkiye, ‘Saddam sonrası'
dönemde yeni stratejik bir işbirliğine doğru yol alıyor’’ diyor.
Ne tür bir işbirliği?
Global terörizme, kitle imha silahlarına karşı açılan savaşta şekillenecek bir işbirliği.
Terörizmde işbirliğinde
Edelman Afganistan’ı örnek gösteriyor.
Buradaki Türk askerlerinden övgüyle söz ediyor.
Kitle imha silahları meselesine gelince,
Edelman, Türkiye'nin iki komşusunun ismini veriyor: Suriye ve İran.
‘‘İran'ın nükleer silah programı geliştirmekte olduğunu biliyoruz’’ diyor.
Önceki gün İsrail'in bombaladığı Suriye'ye fazla değinmeden sözü, yinedünyanın bir numaralı gündemi haline gelen Ortadoğu'ya getiriyor.
Ortadoğu ülkelerinde işsizlik, kötü yönetişim ve kötü
eğitim koşullarından söz ederek
‘‘Ortadoğu'nun globalleşme sürecine entegre olması, dinamiklerini değiştirmesi için Türkiye önemli bir rol üstlenecek’’ diyor.
Edelman bu noktada, soğuk savaş döneminde Almanya'nın Batı ve Doğu Bloku arasında oynadığı rolden söz ederek
‘‘Türkiye'nin rolü Almanya'nın o yıllarda oynadığı rol gibi olacak’’ diyor.
Modern, demokratik bir ülke olarak Türkiye'nin Ortadoğu ülkelerine örnek teşkil etmesi.
Edelman en fazla bunun üzerinde duruyor.
Peki Türk işadamlarına nasıl bir mesaj veriyor?
Ekonominin giderek rayına oturması nedeniyle Türkiye'nin yabancı yatırımcılar için bir cazibemerkezi olacağını söylüyor.
‘‘Türkiye'nin yabancı yatırım için sunacağı olanaklar sınırsız’’ diyor.
Edelman'a dinleyicilerden gelen sorular arasında elbet Irak'a asker gönderilmesi de var.
Cevap şöyle:
‘‘Bu Türk hükümetinin, parlamentonun kararıdır. Karara saygı göstereceğiz. Ama Amerikan yönetimi Bosna'da, Afganistan'da çok iyi perfomans gösteren Türk askerlerini Irak'ta görmek istiyor.’’ ABD, Irak ekonomisi için ne yapacak
ELÇİ Edelman'a sorulan diğer bir soru ABD'nin Irak ekonomisi için ne yaptığı ya da ne yapacağı yolundaydı.
İşsiz Iraklıların protesto gösterileri her gün televizyon ekranlarındaydı çünkü.
Edelman, Amerikan yönetiminin diğer ülkelerin de katkısıyla önce Irak'ın kötü durumdaki alt yapısını iyileştirmek istediğini söylüyor.
Altyapının tamamlanmasından sonra Irak'ın piyasa ekonomisine geçiş sürecini hızlandırmak gelecek.
Bu arada küçük bir parantez.
Irak'ın altyapı meselesinde Washington fena halde yanıldı. Irak'ın yeniden inşasında petrolden gelecek parayı kullanmayı planlayan ABD'nin planları altüst. Irak'ın petrol tesisleri ve altyapısı tamamıyla harap durumda olduğu için petrol geliri en düşük seviyede.
Petrol tesislerinin ve altyapının ancak bir, iki yıl içersinde yenileneceği ve petrol ihracatının eski kapasitesine kavuşması için 4 ila 5 milyar dolar harcanacağı söyleniyor.
Bu arada yine İstanbul'da, Türk-Amerikan İş Konseyi'nin katkısıyla Irak ve Afganistan'ın yeniden inşasında Türk-Amerikan işbirliğinin tartışıldığı bir toplantının düzenlendiğini öğrendik.
Geçen hafta yapılan toplantıya çoğu Türk işadamı 280 kişinin yanısıra, Irak'taki üst düzey Amerikalı yetkililer de katılmış.
Irak'ın yeniden inşasında halen Amerikan yönetimine yakınlıklarıyla bilinen beş büyük şirket faal durumda. Türk şirketleri bunların ancak taşeronu olabiliyorlar.
Bu şirketlerden
Kellog Brown and Root'un açtığı 500'er milyon dolarlık iki ihaleye öğrendiğimize göre Türk şirketleri de başvurmuş.
Edelman’ın Boğazlar belgesini İsabel vurdu
DEİK bünyesindeki Türk-Amerikan İş Konseyi'nin Conrad Oteli'ndeki öğle yemeği öncesi, Amerikan elçisiyle ayaküstü sohbette ilginç şeyler öğreniyoruz.
Elçinin annesi 1926 yılında İstanbul'da doğmuş.
Kendisi doktora tezini hazırlarken Boğazlar hakkında çok sayıda belge biriktirmiş.
Niyeti İstanbul ve Boğazlar hakkında bir tez hazırlamakmış.
Sonradan tezden vazgeçmiş.
Biriktirdiği çok sayıdaki belgeyi evin bodrumunda bir çantada bırakmış.
Ancak ABD'yi etkisi altına alan İsabel fırtınası sırasında bodrumu sular basmış.
Elçi
Edelman Boğazlarla ilgili kıymetli belgelerine fırtınadan sonra ne olduğunu bilmiyor.