Paylaş
Çünkü AKM’nin yenilenmesi projesinin durdurulması için dava açanların safında bir “esneklik” yok.
Tam aksi yönde açıklamalarına rastlıyorum.
Geçenlerde VİP Turizm Yönetim Kurulu Başkanı Yasemin Pirinçcioğluile konuşuyorduk.
Yurtdışı bağlantıları öteden beri güçlü olduğu için İstanbul 2010’a yabancıların ilgisini sordum.
Yasemin Pirinçcioğlu bunun üzerine ilginç bir şey aktarıyor.
Fransız bir turizm şirketi kendisinden İstanbul 2010’un sanat ve kültür etkinliklerini içeren bir takvim istemiş.
Öyle bir şey henüz ortada olmadığı için Pirinçcioğlu talebi yerine getirememiş.
2010 İstanbul ile ilgili anlattığı başka ilginç bir anekdot ise şöyle:
İstanbul ile birlikte Avrupa Kültür Başkentliğine hazırlanan Essen’in vizyonunu merak ediyor.
En yetkili ağızdan “Şehrin kendi kimliğini yeniden tanımlayacağı, buna göre kendini konumlandıracağı projeler üzerinde çalışıyoruz” cevabını alıyor.
ŞEHRİN KİMLİĞİ TEHLİKELİ Mİ
Pirinçcioğlu, 2010 İstanbul ile ilgili katıldığı bir toplantıda, tarihi geçmişiyle modernite arasında arayışlar içerisinde olan İstanbul’un da böyle bir vizyondan hareket edebileceğini söylüyor.
Şehrimizin üst düzey bir yöneticisinden “bizim kimlik sorunumuz yok” diye bir cevapla karşılaşıyor.
“Kimlik” hangi bağlamda olursa olsun alerji yaratan bir sözcük.
Neticede, tahmin edebileceğiniz gibi Pirinçcioğlu çok değerli katkılarda bulunabileceği 2010 İstanbul ekibine dahil değil.
İstanbul yerine VİP için projeler üretmeye devam ediyor.
“Arttravel” de bunlardan biri.
Türkleri dünyadaki önemli sanat fuarları, bienaller ve diğer sanat etkinlikleriyle tanıştırmayı amaçlıyor.
Tabii bunun tersi de söz konusu.
Türk sanatçıların sergilerini, galerileri, çağdaş sanat müzelerini gezmek isteyen yabancıları da İstanbul’a getiriyor.
Yasemin Pirinçcioğlu, “Sanat artık sadece zenginlerin işi değil. Yaratıcılıktan ilham almak isteyenlerin sayısı giderek artıyor” diyor.
ARTTRAVEL İLE BASEL
Arttravel (sanat-gezi) programıyla geçtiğimiz haziran ayında dünyanın en önemli sanat fuarı Art Basel’e Türkiye’den oldukça kalabalık bir grup gitmiş.
Şimdi sırada Londra’daki Frieze Sanat Fuarı, Art Basel Miami Beach sanat fuarı, 29 Ekim’de kapanmadan önce Venedik Bienali var.
Dünyanın sayılı sanat fuarları arasına girmeyi başaran Şanghay Fuarı ise 2010 yılında programa alınmış.
Peki yurtdışından gelenler kimler?
Çağdaş Türk sanatıyla ilgilenenler anladığım kadarıyla şimdilik müze yöneticileri.
Yasemin Pirinçcioğlu, MoMa’dan, Centre Pompidou’dan ziyaretçileri ağırladıklarını söylüyor.
Seatlle’da küratör olan, Bill Gates’in aynı adı taşıyan babasının ikinci eşi Mimi Gates de Türk çağdaş sanatını merak eden isimlerden.
İstanbul’a gelip müzeleri dolaşmış.
Gün gelecek dünyanın önemli koleksiyonerleri Çin çağdaş sanatıyla nasıl ilgileniyorlarsa, Türk çağdaş sanatıyla da ilgilenecekler.
Bunun için fuarlar, sınır ötesi sergiler önemli.
Yasemin Pirinçcioğlu’nun yakın dostu, İngiliz Independent Gazetesi’nin “Sanatın Kraliçesi” diye tanımladığı Francesca von Habsburg şimdi Viyana’da çağdaş Türk ressamları sergisi düzenlemenin peşindeymiş.
Böyle bir girişimi Türk sanatseverlerin mutlaka desteklemesi gerek.
Paylaş