Monako’nun cazibesine Türkler de kapılıyor

Otelleri, gazinoları, Grand Prix araba yarışı, Michelin yıldızlı lokantaları, plajlarıyla tam 150 yılı aşkın süreden beri dünya jet sosyetesinin gözdesi.
Bu efsanede büyük payı olan bir şirket var.
Yüzde 70’i Grimaldi ailesine yani Monako Prensliğine ait olan ve bu yıl 150. kuruluş yıldönümünü kutlayan La Societe des Bains de Mer ya da kısa adıyla SBM.
Paris borsasına kayıtlı SBM, Monako’da Hotel de Paris, Hotel Hermitage gibi marka dört otel, 5 gazino, ünlü Fransız şef Alain Ducasse’ın 3 Michelin yıldızlı lokantası Louis XV dahil 33 lokanta, Monte Carlo Beach, Buda Bar, 1864 yılından beri faaliyet gösteren Opera ve zenginlerin uğrak yeri daha nice eğlence mekanının sahibi.
SBM’nin Türkiye temsilcisi Hülya Biren ve SBM’nin Yönetim Kurulu Başkanı ve CEO’su Jean- Luc Biamonti ile “Monako’yu Monako yapan şirketi” ve gelecek planlarını konuşuyoruz.
Daha önce Warren Buffet’ın “kısmi uçak sahipliği” sistemiyle çalışan NetJets Şirketi’nin Türkiye temsilcisi olan Hülya Biren’in üç yıl önce göreve gelmesiyle birlikte SBM’nin müşteri portföyüne Türkler de yoğun bir şekilde girmiş.
2009 yılında Monako’daki otellerde 500 gece geçiren Türk turistler 2012 yılında 2 bin gece kalmışlar.
Bu arada küçük bir not düşelim.
SBM’nin 400 milyon euroluk cirosunun 200 milyon eurosu kumarhane sektöründen.
Jean-Luc Biamonti ile sohbet, kumarhane ve eğlence sektörlerinde gözlerin artık Batı’dan Doğu’ya çevrildiğini ortaya koyuyor.
Biamonti “Eskiden Monako’nun geleneksel müşterileri Avrupalılar ve Amerikalılardı. Şimdi Rusya, Türkiye, Körfez ülkeleri ve Uzakdoğu ülkelerinden gelenler ağırlıkta” diyor.
Tabii Güney Amerika’yı ve özellikle Brezilya’yı unutmamak gerek.
Nitekim SBM’nin “öncelikli” diye tanımladığı iki ülkeden biri Brezilya, diğeri Türkiye.
Uzakdoğu’da kumarhane sektörünün ne denli hızlı yol aldığına iki örnek veriyor Biamonti.
Çin’e ait Makao’da kumarhane sektörünün cirosu Las Vegas’ın altı katı.
Singapur’da iki yıl önce açılan gazinonun cirosu ise Las Vegas kadar.
“Yükselen Doğu” aynı zamanda kumara meraklı anlayacağınız.
SBM’nin, ünlü markalarıyla Doğu’ya açılmanın planlarını yapan Biamonti, ilk etapta, Abu Dabi’deki  Saadiyat Adası’nda “Monte Carlo Beach”in açılması için anlaşma imzalamış.
Biamonti, Türkiye’den yatırımcılarla birlikte Ortadoğu’nun yanı sıra ve Orta Asya’ya da açılabileceklerini söylüyor.
Monako Prensi II Albert’in geçtiğimiz kasım ayında yanında 50’ye yakın iş insanıyla Ankara ve İstanbul’a yaptığı ziyaret ikili ilişkilerin daha gelişeceğinin işaretini vermiş.
Zaten hem Biamonti, hem kısa bir sohbet fırsatı bulduğumuz Monako Dışişleri Bakanı Jose Badia, Türkiye’nin son yıllarda ekonomide kaydettiği başarıdan övgüyle söz ediyorlar.
SBM’nin Türkiye’yi Brezilya ile birlikte “öncelikli ülke” sayması boşuna değil.
2.2 kilometrekarelik, 36 bin nüfuslu, Vatikan’dan sonra dünyanın bağımsız ikinci küçük devleti Monako efsanesini balolarına da borçlu.
Gül Balosu, Kızılhaç Balosu son yıllarda yine Hülya Biren’in gayretleriyle Türklerin hevesle katıldıkları balolar.
Genç yaşında trafik kazasında hayatını kaybeden Prenses Grace Kelly’nin adına kurulan vakfın her yıl düzenlediği  Gül Balosu’nun geliri dünyadaki yoksul çocuklara.
Bu yıl Karl Lagerfeld tarafından tasarlanan Gül Balosu’nun davetlileri arasında Türklerin yanı sıra çok şaşıracaksınız Çinliler de vardı.
Limuzinleriyle gelip Monako Prensi II Albert, karısı Charlene, Prenses Caroline’in ve diğer Kraliyet ailesi mensuplarının oturdukları masanın etrafında dolanıp durdular.
Unutmayalım ki, Monako efsanesinin tuzu biberi prens ve prensesleri.