Paylaş
İstanbul’daki Dünya Ekonomik Forumu’nun en ateşli oturumlarından biri ‘Euro Bulmacasını Çözmek’ti. Euro’nun durumu bulmacadan ziyade zorlu bir cebir denklemi.
Yunanistan Euro’dan çıkar mı? Çıkarsa Euro bölgesi krize sürüklenir mi? Kriz önce İspanya’yı vurur mu?
Aralarında eski Yunanistan Maliye Bakanı Yorgo Papakonstantinu’nun da olduğu panelistlere üzülmedim değil. Çık çıkabilirsen bu karmaşık durumun içinden. Yunanistan felakete sürüklendi diyelim. Arkasından İspanya, İtalya, Portekiz ekonomileri patır patır dökülürse ne olacak?
Panelde siyasiler, bankacılar ve nedense medya topa tutuluyor. Siyasileri ve bankacıları anlayabilirim ama neden medya? İspanya’nın başına çorap örenleri ortaya çıkardı diye mi? Bu ülkenin iflasın eşiğine sürüklenmesinde büyük payı olan inşaat sektörü ve özellikle Valencia eyaletinde olup bitenler bir süreden beri medyanın dilinde.
AIRBUS YERİNE TAVŞANLAR
Valencia’da başrolde iki kişiyi görüyoruz: Biri Valencia bölgesel parlamentosunun 2003-2011 arasındaki başkanı Francisco Camps, diğeri iktidardaki Halk Partisi’nin Castallon de la Plana Başkanı Carlos Fabra.
Castallon de la Plana, Valencia bölgesinin kuzeyinde bir şehir. Fabra, 10 yıl önce varlıklı turistlerin İspanya’da bir evim olsun hayali kurduğu dönemde, bu şehrin 40 kilometre uzağına bir havaalanı planlıyor.
Kriz nedeniyle havaalanının ne izinleri alınmış, ne de havayollarıyla bağlantıları kurulmuş. Yolsuzluk iddialarıyla da karşı karşıya kalan Carlos Farba bu arada geçen günlerde havaalanını açma töreninin ‘bir seçim manevrası’ olduğunu itiraf ediverdi.
Bir yıl önce Camps ve Farba ile birlikte tantanayla açılmış havaalanı bugün bomboş. Apronda, güneş peşindeki turistleri taşıyacak Airbus’ler yerine tavşanlar var. Çünkü artık Castallon de la Plana’da kasalar bomboş.
Seçim öncesi ilk kazmayı vurma törenlerini biliyorduk da, izinleri alınmamış bir havaalanının açılışını hiç duymamıştım. Böylece İspanyollar da bir ‘hayalet havaalanına’ kavuştu.
1990’lı yıllarda portakal bahçeleriyle dolu, insanların tarımla uğraştığı Valencia, İspanya’daki inşaat patlamasından en fazla payını almış bölge. Valencia’yı komşu Katalonya’yla yarıştırma derdindeki Camps, Amerika Kupası’nı, Formula 1 gibi son derece pahalı yarışları da şehre getirmiş.
Yeni zengin İspanyolların gözdesi Camps’ın her yarış öncesi Ferrari’sine atlayıp konfeti yağmuru altında Valencia’da turladığı da biliniyor.
Ama günahını almayalım. Rüşvet skandalları nedeniyle istifa eden Francesco Camps’ın Valencia’nın en görkemli ve en pahalı projesi ‘Sanat ve Bilim Kompleksi’nde parmağı yok. Valencialı ünlü mimar Santiago Calatrava ile Felix Candela’nın hayata geçirdiği bu kompleks Sosyalist Parti döneminde başlamış.
1.5 MİLYON BOŞ EV
Avrupa’nın en büyük akvaryumunu da barındıran Sanat ve Bilim Kompleksi’ni vaktinde gezme fırsatını bulmuştum. 1996’da inşaatı başlayan ve son bölümü 2005’te tamamlanan kompleks mimari açıdan gerçekten ilginç. Balina iskeletini, Sydney’deki opera binasını andıran yapılar peş peşe. Turistler için bir çekim merkezi olduğuna kuşku yok ama bugün iflas bayrağını çekmiş Valencia’da herkes, bu kadar pahalı bir projeye ne gerek vardı noktasında.
İflas bayrağı derken başta Valencia Bankası olmak üzere bölgedeki bankaların çoğu gerçekten battı. Valencia başka İspanya’nın en büyük hatası bir tek sektöre yani inşaat sektörüne odaklanmak oldu. Ülkede 1.5 milyondan fazla boş evin olduğu söyleniyor.
Bilmem acaba birilerinin kulağına kar suyu kaçırmış olabilir miyim?
Paylaş