Paylaş
22 Ekim ile 20 Kasım arasında, şehrin her köşesine yayılacak olan 3. İstanbul Tasarım Bienali’ni konuşmak üzere bir araya geldiğimiz İKSV Yönetim Kurulu Başkanı Bülent Eczacıbaşı dediği gibi, tasarım, yaşam kalitemizi etkilediği gibi sanayiye dolayısıyla ekonomiye değer katıyor.
Eczacıbaşı çoğumuzun elinin altındaki Iphone cihazları örnek gösteriyor.
“Günümüzde “Made In” yerine “Designed By” geçerli. iPhone’un arkasında ne yazıyor? “Designed By” Apple California, Assembled in China”.
iPhone, günümüzde tasarım ve inovasyon birlikteliğinin önemini ortaya koyan iyi bir örnek.
Apple, 2016 yılında dünyanın en değerli markası.
10 yıl öncesine gittiğinizde dünyanın en değerli markası enerji sektöründen ExxonMobil idi.
Nereden nereye?
Dolayısıyla Bülent Eczacıbaşı “Türkiye’yi orta gelir tuzağından inovasyon ve tasarım çıkartacak” derken haklı.
“İnovasyonda Türkiye dezanvantajlı değil. Aksine avantajlı çünkü inovasyonun yeşermesi için gerekli faktörlerden ilk ikisine sahip. Kültürel zenginlik ve rekabete dayalı pazar ekonomisi” diyor.
Dezavantajımız bilim ve teknolojinin kapısını açacak olan eğitim atağı.
TÜRKİYE’NİN İMAJINA KATKI
İKSV’nin 2012 yılında ilkini düzenlediği Tasarım Bienali’nin amacı tasarım farkındalığını geliştirmek.
İşte tam bu noktada bir kez daha “İyi ki hayatımızda İKSV var”diyorum.
Sanat, kültür, yaratıcılıkta farkındalık bir yana, böyle etkinliklerin uluslararası arenada Türkiye’nin imajına katkısı büyük.
Şöyle düşünün; İstanbul bu yıl üçüncü Tasarım Bienalini düzenlerken Londra geçtiğimiz eylül ayında daha birincisini düzenlemiş.
İstanbul’un bu alanda Londra’dan bir adım önde olması da yabancı basının gözünden kaçmamış.
Bu bienalin de uluslararası sanat camiasının ve medyasının ilgisini çekeceğinden kuşku yok.
Teması “Biz İnsan Mıyız?” olan Tasarım Bienali, insanlığın başladığı tarihten itibaren tasarımı yeniden düşünmeyi hedefliyor.
13 ülkeden mimarlar, sanatçılar, tarihçiler, yönetmenler, arkeologlar, bilim insanları, bilim merkezleri, STK’lar, öğrencilerden oluşan 250 yakın katılımcıyla renklenecek.
Etkinlik beş farklı mekânda ve bunların biri bienal direktörü Deniz Ova’nın “ilk tasarım müzesi” diye tanımladığı Arkeoloji Müzesi
Soldan sağa: Anar Mammadov, Deniz Aktürk Erdem, Bülent Eczacıbaşı, Deniz Ova
PETKİM’İN TASARIMA İLGİSİ
Bu yıl bütçesi 4.5 milyon lira olan 3.Tasarım Bienali bunun yüzde 75’ini sponsorlardan sağlıyor.
Kamunun bu tür etkinliklere ayırdığı payın çok küçük olması nedeniyle bu sponsorluklar önemli.
Bu yılın eş sponsorları Enka Vakfı, Petkim ve VitrA.
Eczacıbaşı ile buluşmamızda, uzun yıllardır İKSV’nın destekçisi ENKA Vakfı’nın temsilcisi katılamazken Vitra adına Eczacıbaşı Yapı Ürünleri Grubu Başkan Yardımcısı Deniz Aktürk Erdem ile Petkim Genel Müdür Anar Mammadov katılıyor.
Mammadov, Socar tarafından temmuz sonunda atanmıştı.
Petrokimya sanayii ile anılan Petkim’in tasarım ile ne bağlantısı olabilir sorusu kafaları kurcalarken Mammadov açıklıyor:
“Çoğu sektörde gördüğümüz petrokimya ürünlerde tasarımın rolü var. Sanat eserlerinde bile petrokimya boyalar, elyaflar var. Petkim olarak bundan böyle sanat ve kültür etkinliklerinde bizi daha çok duyacaksınız.”
Socar’ın yüzde 54’üne sahip olduğu Petkim’in, sanat ve kültüre bu sürpriz yönelişi şaşırtıcı gelmemeli.
Zira Socar dünyada sanat ve kültüre desteğiyle bilinen bir kurum.
2012 yılından beri ünlü Montreux Caz Festivali’nin ana sponsoru.
Türkiye’de, sanayinin en büyüklerinden, kârlılığı artışta olan bir kurumun İKSV’ye desteği bu ülkenin sanat, kültür ve yaratıcılık iklimine olumlu etki yapacak. Sanayinin diğer büyüklerine örnek olacak.
TÜRKİYE’NİN İMAJI AŞINIRSA HERKES ZARAR GÖRÜR
TÜRKİYE’nin son dönemlerdeki imajı herkesin malumu.
Eczacıbaşı Topluluğu’nun cirosunun yüzde 45’i, Yapı Ürünleri Grubunun gelirinin yüzde 70’i yurt dışından geliyor.
Bu yüzden Eczacıbaşı’nın Türkiye’nin bu bozulan imajından etkilenip etkilenmediği merak konusu.
Bu soruyla ilgili Bülent Eczacıbaşı, “Dışarıdaki işlerimizde bunun etkisini görmedik. Bundan ötürü markalı ürünlerimizde rakipler karşısında dezanvantajlı bir duruma düşmedik” diyor.
“Ancak her şey birbirine bağlı. Neticede Türkiye’nin imajı aşınırsa bundan herkes, markalar zarar görür” diye ilave ediyor.
Paylaş