Dubai’nin yapay adaları Türk deniz dolmuşuyla gezilecek

DUBAİ’ye doğru yola çıkmadan önce Newsweek’in son sayısında okumuştum.

Artık pek yakından tanıdığımız Dubai Emiri Şeyh Muhammed bin Raşid el Maktum, 1985 yılında bineceği bir uçağın seferini iptal etmesi üzerine ortada kalmış.

İşte o anda kendi havayolu şirketini kurma kararını vermiş.

Dubai turizmiyle ilgili İngiliz bir yöneticiyi yanına çağırmış ve "bu iş bize kaça mal olur" diye sormuş. 10 milyon dolar yanıtını alınca hemen işe girişilmesini istemiş.

Bugün Emirates yılda yüzde 20 büyüyen dünyanın ikinci en kárlı havayolları şirketi. Emirates’i kurduğu yıllarda bakan statüsünde olan Şeyh Muhammed bin Raşid el Maktum bugün iktidarda.

Bir uzay ve havacılık merkezi kurmaya hazırlandığı söylenen Dubai bundan sonra bizi daha da şaşırtacak kuşkunuz olmasın.

Dünyadaki en son teknolojiyi diğer ülkelerden daha hızlı bir şekilde satın alarak uygulayan Dubai geleceğe yönelik dev projeleri için teknoloji ve tasarımı bir Türk şirketine ait deniz araçlarını kullanmaya hazırlanıyor.

Dubai’ye geliş nedenimiz de zaten "Dubai Tekne Fuarı"nda sergilenen "Labranda" deniz taksileri, deniz ambulansı, deniz yangın söndürme ve kurtarma aracı gibi özel tasarımlar.

Adını Muğla yakınlarındaki antik bir yerleşim merkezinden alan "Labranda" şirketinin Yönetim Kurulu Başkanı Alphan Manas esasında tanıdığımız bir isim.

Teknoloji Holding’in eski ortağı. Teknoloji Holding’den ayrıldıktan sonra kendisine kalan 7 şirketi yeni kurduğu bir yatırım grubu çatısında birleştirdi.

Labranda bu şirketlerden biri.

Manas, yine kendi şirketi "TDesign"a tasarımını yaptırdığı deniz araçlarına ABD’de yeni satın aldığı "American Hydrojet Corporation" şirketinin "water-jet" teknolojisini uygulamış.

DUBAİ’YE KAPTIRDIĞIMIZ TÜRK

Dolayısıyla "Labranda" deniz araçları hem teknolojik üstünlüğü, hem modern bir tasarıma sahip araçlar. Peki bu deniz araçları Dubaililerin ilgisini nasıl çekmiş?

İşte hikayenin bu tarafı daha da ilginç.

Dubai Emiri Şeyh Muhammed bin Raşid el Maktum ve ailesi aynı zamanda Dubai’yi Dubai yapan şirketlerin sahipleri. Saymakla bitmez. Maktum ailesinin sahip olduğu şirketler arasında bir tanesinin adı geçtiğimiz günlerde gündemdeydi.

İngiliz Peninsular&Oriental kısaca P&O şirketini 6.9 milyar dolara aldıktan sonra otomatikman 6 Amerikan limanının da kontrolünü eline geçiren "Dubai Ports World". New York, Baltimore, Miami limanlarının da aralarında bulunduğu 6 limanının Dubai tarafından kontrol edilecek olması Amerikan Kongresi’ni ayağa kaldırmıştı. İş şimdilik donduruldu.

Her neyse Maktum ailesinin diğer şirketlerine dönersek bunlardan bir tanesi de "Palmiye Adaları" diye bilinen yapay adaların yapımını üstlenmiş olan Nakheel.

Nakheel’in denizdeki dev projelerine destek olsun diye bir de "Palm Marin" şirketi kurulmuş.

İşte bu şirketin CEO’su bir Türk: Kutsal Denizmen.

ABD’nin en ünlü üniversitelerinden MIT’den birincilikle mezun, Deniz Kuvvetleri’nden emekli, gemi inşaat mühendisi Kutsal Denizmen yaklaşık iki yıldan beri "Palm Marin"in CEO’su.

"Balık tutma dışında denizle ilgili her şeyi yapıyoruz" diyor.

Yat üretimi, ticari tekneler, yüzen evler gibi projeler sayıyor.

Kutsal Denizmen, televizyonda geçen mart ayında İstanbul’da lansmanı yapılan "Labranda" deniz taksilerini görüyor. Alphan Manas ile temasa geçerek "Labranda" deniz araçlarının Dubai’deki fuarda sergilenmesini sağlıyor.

İş burada bitmiyor.

DUBAİ’DE ÜRETİLECEK

Çünkü Dubai açıklarındaki 7-8 adet yapay ada tamamlandığında hesaplara göre 165 bin kişinin ulaşımının sağlanması gerekiyor.

"Labranda" deniz araçları bu iş için biçilmiş kaftan. Dolayısıyla "Palm Marin" ile "Labranda" arasında deniz araçlarının Dubai’de üretilmesiyle ilgili bir ön anlaşma imzalanıyor.

Bu arada "Palm Marin", "Labranda"ya tanesi 465 bin dolardan beş adet deniz kurtarma aracının siparişini veriyor.

Dubai’ye 2005 yılında 6 milyon turist gelmiş. Yanlış hatırlamıyorsam, 2025 yılında hedef 100 milyon turist ve bunun için yatırımlara ayrılan para 50 milyar dolar.

Yapay adalardan dünyanın sayılı zenginleri kapış kapış ev almaya başlamış. Yabancıların emlak almasını sağlayan yasanın da geçtiğimiz günlerde onaylanmasıyla Dubai’nin yapay adalarında ev alma trendi hızlanacak.

Kutsal Denizmen’in dediğine göre, ilk "Palm Jumeirah" adası 2006 yılı sonunda bitecek ve yerleşime açılacak. "Adalar arasında 600 deniz taksisi dolaştırmayı planlıyoruz ilk aşamada" diyor.

Gördüğüm kadarıyla "Labranda" deniz araçları için Dubai’de parlak bir gelecek var.

Hem Dubai’de, hem Birleşik Arap Emirlikleri’nin diğer ülkelerinde.

Sadıkoğlu’nun yarım bıraktığı Şeyh Maktum’un teknesi bitmiş

DUBAİ’deki tekne fuarında karşılaştığımız "Troy Marine"in sahibi Recep Aytaç dört yıldan beri burada. Kahraman Sadıkoğlu ile birlikte Şeyh Muhammed bin Rabid el Maktum’un 160 metrelik teknesini yapmak için gelmiş Dubai’ye.

Aynı zamanda, "Savarona" yatının restorasyonunu yapan İstanbul’daki Aytaç Denizcilik’in sahibi.

Recep Aytaç, Kahraman Sadıkoğlu’nun Şeyh ile arasının bozulup Dubai’den ayrılmasından sonra şeyhin teknesinin yapımına devam etmiş.

Neticede dediğine göre, Şeyh’in teknesi bitmiş ve bu hafta kendisine teslim edilecekmiş.

Şeyh’in yatının, tik ağacından güvertesiyle mobilyalarını yapan Recep Aytaç, Sadıkoğlu olayından sonra Dubai’den ayrılan Türk denizcilik şirketlerinin yerlerini Hintlilere kaptırdıklarını söylüyor.

Birleşik Arap Emirlikleri’nin ve Kuveyt, Katar gibi diğer Körfez ülkelerinin denize ciddi yatırımlar yapmaya başladıklarını anlatıyor.

Kimi şeyhlerin özel marinalarında 8 ila 10 tekne bulunuyormuş.

Yani Türk denizcilik şirketleri için bu bölge önemli bir açılım.

Zaten Sadıkoğlu’nun Dubai’dan ayrılmasından sonra kalmaya devam eden "Troy Marine"de geleceği görmüş zira "Labranda" deniz araçlarının Dubai’deki üretiminde rol oynayacak.

Kuveyt Riva’da 1000 konutluk proje başlatmış

DUBAİ’de, Şeyh Maktum’un bildiğimiz "Dubai Kuleleri", Tuzla’da üç milyon metrekarelik yaşam merkezi, Zeytinburnu’da ticaret merkezi gibi projelerinin yanı sıra İstanbul’da bilmediğimiz başka projeleri olduğunu duyuyoruz.

Bunların ne olduğu önümüzdeki günlerde ortaya çıkar mutlaka.

Dubai’de duyduğumuz başka bir şey daha var.

Kuveytliler de İstanbul’da yatırıma meraklıymış.

KCI adındaki Kuveyt firması Riva’da 1000 konutluk bir proje başlatmış.
Yazarın Tüm Yazıları