Davulun sesi

Gila BENMAYOR

Bir yılı politikacılara ayırdıktan sonra 1998'in son yazısında neden bir davulcu ile bir baloncudan söz edilmesin?

Baloncu balon satmıyor. Sanırım çocukluğunda Jules Verne delisi olduğu için balonla dünya turu yapmayı kafasına koymuş. Adı Richard Branson.

Davulcuyu tanımıyorum. Ramazan'ın birinci ya da ikinci günüydü, sabaha karşı uykumu böldü.

Davulunun sesi önce uzaktaydı, giderek yaklaştı nihayet penceremin dibinde gümbürdedi. Sabaha kadar bir daha gözümü kırpamayınca davulcuya takıldım.

Kimdi? Bizim buralara kadar kaç saatte, nereden ve nasıl gelmişti?

Meselâ arabasının olması ve davulunu arabasının bagajında taşıması gibi bir ihtimal olabilir miydi?

Sahurda hâlâ davulcuyla uyanan birileri var mıydı?

Üçüncü bin yılın eşiğinde, Ramazan gecelerinde davulcu sokaklarda dolaşıyorsa bunun Türk toplumu açısından anlamı ne olabilirdi?

Davul sesinden sonra, Adalara doğru yol alan mavnanın tok sesi, köpek ulumaları arasında zihnime takılan bu ‘‘derin’’ sorulara yanıt ‘‘Cumhuriyet'in 75. Yılına Toplu Bakış’’ kongresi için Ankara'ya gelen, Fransa Ulusal Araştırma Merkezi öğretim üyesi Prof. François Georgeon'dan geldi. Bir gazetede okuduğuma göre, Profesör Georgeon, Osmanlı'da Ramazan folklorünün ilginç figürü olan davulcuya Cumhuriyet dönemiyle birlikte eleştiriler yağmaya başladığını belirtiyor ve ‘‘davulcu aslında eski ve yeni değerlerin çatışmasıdır’’ diyor.

Baloncuya gelince... Richard Branson denen adam bir çılgın.

Hakkında kolayca fikir yürütebilirim çünkü kaç zamandır ilgimi çekiyor.

Branson İngiliz Virgin Grubu'nun başkanı.

Müzikten, havacılığa kadar sayısız alana el atan Branson geçtiğimiz yıl Londra'da açtığı bir dükkanın promosyonu için gelinlik giymişti.

Birkaç ay önce de yine reklam uğruna çıplak çektirdiği resim gazete sayfalarındaydı. Bu ele avuca gelmez adamın elindeki tüm imkanlara rağmen yıllardan beri gerçekleştiremediği bir düşü vardı: Hiç mola vermeden balonla dünya turu.

Daha önce birkaç kez girişimleri fiyasko ile sonuçlanan Branson geçen hafta yine havalandı.

Fas'tan yola çıktı. Kazasız belasız Çin'e kadar geldi.

Balonunun Çin hava sahasından geçmesine izin verilmeyince devreye İngiliz Başbakanı Tony Blair girdi. Çinli yetkililer güçlükle ikna edildi ve Branson yoluna devam etti. Ve balonu bilmem kaç kilometre yükseklikte gökyüzünde süzülürken ne oldu biliyor musunuz? Virgin Atlantic Havayolları, Londra-Şanghay arasında uçma hakkını kazandı. Hem de İngiliz Havayollarını mat ederek. Branson balonundan yöneticilerine şöyle bir mesaj gönderdi: ‘‘Bana en güzel Noel hediyesini verdiniz’’.

Ne yazık Noel'in ona ikinci hediyesi tatsızdı. Hawai üzerinde ters yönde esen rüzgâr, 13 bin kilometre katetmiş olan Branson'u seyahatini kesmeye zorladı.

Branson 1999 yılında balonla dünya turunu yeniden deneyecek ve bu sefer eminim başaracak. Üçüncü bin yılda belki balonuyla uzaya doğru yol alacak.

Peki bizim davulcuya ne olacak?