Arkas: Memleket sevgisi sadece savaşa gitmek değil

Yıllardan beri İzmir’in vergi şampiyonu olan ve tutkuyla sevdiği bu şehirden dünya devi bir şirket çıkartan Arkas ile geçenlerde Çeşme’de buluştuk.
Buluşma nedeni Arkas Holding’in, DenizTemiz Derneği TURMEPA’ya dokuz yıldan beri Çeşme’de deniz kirliliğine karşı verdiği destek idi ama sohbet haliyle dallanıp budaklandı.
Arkas yapımını üstendiği “Arkas TURMEPA II” atık alım gemisini aynı zamanda işletiyor.
Gemi dokuz yılda 1,5 milyon litre sıvı atık toplamış.
160 Olimpik havuzun hacmine yakın su miktarının kirlenmesini önlemiş.
Çocukluğundan beri denizle haşır, neşir olan Lucien Arkas, son yıllarda sahil kesimlerindeki aşırı yığılmaya dikkat çekiyor.
Gönlümüzden geçenleri söylüyor.
“Hayat denizden karaya geldi. Deniz biterse hayat biter. Deniz pek çoğumuzun ekmek teknesi. İnsanımıza denizi sevdirmek, eğitmek neredeyse milli bir görev” diyor.
“Memleketini sevmek sadece savaşa gitmek değil” diye ekliyor.
Voleybol başarılarıyla adından söz ettiren Arkas Spor Tesisleri’nde 8 yaşından itibaren çocuklara yüzme dersleri veriliyor.
Bornova’daki “Arkas Deniz Tarihi Müzesi” milattan öncesinden başlayarak günümüze gelen gemi maketleriyle Türkiye’de bir ilk.

AFRİKA’YA AÇILDIK

Sessiz sedasız, “memleket sevgisiyle” spora, sanat ve kültüre önemli yatırımlar yapan Lucien Arkas’ın 62 şirketi 6 bin 700 kişiye istihdam sağlıyor.
Filosunda, çoğu aile fertlerinin adını taşıyan 35 konteyner gemisi ve 5 tane yakıt tankeri var.
Gülerek “Bizim tüm sülale denizde” diyen Arkas, Akdeniz’in en büyük filosunu sahip.
Dünya çapında ise 28. sırada.
Her yıl yüzde 10 ila 15 büyüyor.
Kendi deyişiyle “Akdeniz dar gelince” kendine Afrika’da yeni bir saha açmış.
“Türkiye’de zaten Afrika’ya açılmıştı. Denk düştü. Konteynırları Türkiye’den İspanya’nın Tarragona ve Valencia limanlarına, oradan da Afrika’ya taşıyoruz. Fildişi Sahili, Senegal, Gana, Nijerya, Ekvator Gine’sine kadar gidiyoruz” diye anlatıyor.
Afrika deyince ilk akla gelen Ebola.
Arkas “Ebola tehlikesi” ne karşı gemilerde bazı önlemlerin alındığını söylüyor.
Türkiye’nin en büyük ilk özel konteyner limanı olan Ambarlı’daki Marport, Marmara Bölgesi’ndeki ihracat ve ithalat yüklerinin yüzde 34’ünün geçiş noktası.
Türkiye’deki ihracat ve ithalat yüklerinin yüzde 21’inin yapıldığı limana günlük 2 bin TIR giriş çıkış yapıyormuş.
Yani Marport, AVM’lerde gördüğümüz bir çok ürünün geçiş noktası.

İzmir Limanı neden büyüyemiyor?

LUCİEN Arkas’a yılan hikayesine dönen İzmir Limanı’nın özelleştirilmesini de sorduk.
Liman yıllar önce 1 milyar 275 milyon dolara Gobal Holding ile ortağına satılmış ancak satış teminatı yakılmıştı.
O günkü fiyatı “uçuk” bulan Arkas halen İzmir Limanı’ndaki faaliyetin yüzde 50’ni gerçekleştiriyor.
İzmir Limanı’na birkaç kez talip olan ve İzmir için yeniden sahaya inmeye hazır olduğunu belirten Arkas’a göre liman bugünkü haliyle yerinde sayıyor.
Zira limandaki dip birikintisi büyük konteynırların girişine engel.
Çevre Bakanlığı dip taraması yapmadığı takdirde İzmir Limanı diğer limanlarla asla boy ölçüşemez.
Ne ki, devletin önceliği İzmir Limanı’ndan ziyade Çandarlı Limanı.