Paylaş
HİÇBİR BAŞARI TESADÜF DEĞİLDİR
Türkiye Voleybol Federasyonu Başkanı Mehmet Akif Üstündağ’ı maçın hemen ardından, galibiyetin getirdiği coşkuyla aradım. Üstündağ Çin’in 1984 Los Angeles, 2004 Atina, 2016 Rio Olimpiyatları şampiyonu olduğu hatırlatması yaparak giriyor söze, şöyle de devam ediyor: “Çin, otoritelerin favorisiydi. Onlar da favori olmak için ellerinden geleni yaptılar ve favori oyuncularını, başka ülkelere kaptırmamak adına, son 2 yıldır ülke dışına bile göndermediler. İşte, A Milli Kadın Voleybol takımımız böyle organize bir takımı yendi. İyi bir başlangıç bizim için hayli önemliydi. İnşallah devamı gelir. Zor bir gruptayız. İtalya, ABD, hemen ardından Rusya ve son maç Arjantin. İtalya ve Amerika maçlarından gelecek bir galibiyetle, olimpiyatları 1 ya da 2.likle bitiririz diye düşünüyorum.”
‘GELECEĞİN YILDIZLARI’
A Milli Kadın Voleybol Takımı, Milletler Ligi’nde Japonya’yı yenerek dünya üçüncüsü oldu. Takımın tarihinde Avrupa ikinciliği, üçüncülüğü, Akdeniz Oyunları şampiyonluğu gibi pek çok başarı da var. Peki, başarının sırrı ne? Üstündağ’a göre başarının sırrı oyuncuların kalitesi, takım çalışması ve alt yapı yatırımlarında saklı. Şöyle anlatıyor: “Avrupa’da örnek gösterilen projelerimiz var. 2013 yılında kurulan ve bir voleybol okulu organizasyonu olan Fabrika Voleybol onlardan biri. 6-12 yaş arasındaki çocukları voleybol ile tanıştırmayı ve lisanslı sporcu sayısını artırmayı hedefleyen bu proje ile İzmir’den Kahramanmaraş’a, Tunceli’den Giresun’a kadar Türkiye’nin 35 farklı noktasında okul açtık. Buradan çıkan yetenekli oyuncuları kulüplerimize servis ediyoruz. Buna ek olarak Ankara TVF Spor Lisemizde 350’den fazla öğrencimiz var, 200’den fazlası yatılı öğrenciler. Karşılıksız burs imkânları sağladık. Eğitim almalarını, bir yandan da iyi birer sporcu olmalarını istiyoruz. Ülke çapında 100’den fazla gözlemci ekibimiz mevcut. Türkiye’nin dört bir yanından yetenekli çocukları topluyoruz. Anlayacağınız hiçbir başarı tesadüf değil! Uzun vadeli, sabırlı ve sistemli çalışmanın bir ürünü.”
BİZİM KIZLAR ‘HAVAYA GİRMEZ’
Spor yazarı Banu Yelkovan Çin’in son olimpiyat şampiyonu ve olimpiyatlara hayli önem veren, güçlü bir takım olduğunu belirterek, “Çocuk yaşta sporcuları, bazen ailelerinden ayırarak, ciddi eğitimler veriyorlar. Dünya voleybolunu domine eden bir takım, Çin. Maça bu düşüncelerle çıktık. ‘Acaba geri gelirler mi?’ kaygısıyla izledik ilk seti. Ama sonra sayı yapan oyuncular kadar çok daha az sayı yapan oyuncularımızın da en kritik anlarda yaptıkları ataklar ile maçı hakkını vererek kazandık. Giovanni Guidetti rakibi iyi analiz etmiş. En kritik oyuncuları Zhu’yu kitleyip, rakibi sıradan bir takıma çevirmeyi başardı. Top-yekûn bir maç izledik” diyor.
YARININ SULTANLARI
Yelkovan’a göre kadın voleybolu, futbolun gölgesinde kalsa da gerçekten başarılı ve bu asla tesadüf değil, “50 yıldan fazla bu spora katkı yapan Eczacıbaşı bir tarafta. Diğer tarafta kendisine yarattığı çok değerli bir rakip; Vakıfbank. Bu kulüpler Türkiye’nin değil Avrupa’nın en başarılı kulüpleri. Hem kulüp hem federasyon hem de sporcularımızın bilinçli yaklaşımları ile voleybol müthiş bir başarı yakaladı. Mesela, Bahar Toksoy. Milli takımımızın koçu ile evli ve her ikisi de çok bilinçli. İkisi de BM spor elçisi. Birlikte bir akademi kurdular. Herkes tatil yaparken onlar, Türkiye’yi il il dolaşıp, sporcu yetiştiriyor, kız çocukları voleybol oynasın istiyorlar. Kazandırdığı 18 sayı ile maçın en çok konuşulan isimlerinden olan Ebrar Karakurt. Henüz 21 yaşında. ‘Ben oyunumu oynarım, işim biter’ diye düşünmedi, akademi kurdu. Amacı, eğitimde eşitlik sağlamak. Bu çok büyük bir başarıdır” diyerek örneklendiriyor.
İSTİKRAR ÖNEMLİ
Kadın voleybolcuları diğer takım sporcularından ayıran en önemli noktanın ‘istikrar’ olduğunu anlatan Yelkovan şöyle devam ediyor: “Kazanırlar, kaybederler fark etmez ama hep varlar. Ruhlarını ortaya koyarlar. Son topa kadar ellerinden geleni yapacaklarını bilirsiniz. Kenetlenirler. Belki de kadın oldukları içindir... Bizim kızlar bir bu galibiyetle ‘havaya girmez.’ Onlar zaten uzun zamandır zirvede.”
HER BAŞARI BİR KIZ ÇOCUĞUNA DOKUNUYOR
Eski milli voleybolcu, spor spikeri Başak Koç, başarıyı ‘Lazer gibi bir odak, çelikten bir idare, ateşli bir motivasyon’a bağlıyor, şöyle devam ediyor: “Var olan potansiyelimizi fırsata çevirdiğimiz anları iyi yakalıyoruz. Bunun için de çok çalışıyoruz. Giovanni Guidetti ise iyi bir lider. Kimin, ne zaman, neyi yapabileceğini iyi görüyor. ‘Şampiyon’ zihniyetini ince bir işçilik ile inşa ediyor. Türkiye’nin sosyoloji ve psikolojisini çok iyi sindirip, İtalyan ekolünü evrensel boyutta Türkiye’ye taşıdı. Kızların var olan potansiyellerine inanmasını sağladı ve onlara inandı. Vakıfbank’ta yabancı oyuncular ağırlıktayken genç oyunculara fırsat verdi. Bu büyük bir ivme kazandırdı. Şimdi her biri bu sporu severek yapıyor, Türk kadınının gücünü gösteriyorlar. Tecrübe edine edine, maç oynaya oynaya oldu her şey. Başarı, tadına vardıkça daha da sürdürülebilir oluyor ve her başarı bir başka kız çocuğuna dokunuyor.”
Paylaş